1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriye'de uzlaşma hayal mi?

12 Kasım 2013

İstanbul'da bir araya gelen Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu uzun süren görüşmelerin ardından bir geçiş hükümeti seçti. Uzmanlar "Muhalefet müzakerelere katılmaya istekli mi?" sorusunu değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/1AGBd
Fotoğraf: Bulent Kilic/AFP/Getty Images

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu her ne kadar Cenevre-2 Barış Konferansı'na katılmaya hazır olduklarını açıklamış olsa da uzmanlara göre muhalefetin gerçekten barış görüşmelerine hazır olduğu kuşkulu.

Suriye Ulusal Koalisyonu Sözcüsü Halid El Salih İstanbul'da dört talepten bahsetmişti. İç savaşın yaşandığı Suriye'deki askerî eylemlerin sona erdirilmesi, siyasi tutukluların serbest bırakılması, işgal altındaki bölgelere yardım koridoru oluşturulması ve son olarak da yönetimin planlanan bir zaman zarfında Esad'ın dahil olmadığı bir geçiş hükümetine dervedilmesi. Bu talepler her ne kadar Cenevre-2 Barış Konferansı’na katılmak için önkoşul olarak gösterilmese de, müzakerelerin önünde aşılması gereken oldukça zorlu engeller olduğunu ortaya koyuyor.

Heinrich Böll Vakfı Ortadoğu Bölümü Başkanı Bente Scheller her ne kadar ifadeler yumuşamış görünse de Suriye Ulusal Koalisyonu'nun tutumunda açık bir değişiklik olmadığı görüşünde:

"Katılmaya karşı karar almış izlenimi vermeden, oraya gitmemek, Cenevre-2 Konferansı’na katılmamak için nedenler bulunmaya çalışılıyor. Yani söylediklerinin diplomatik olarak yeni bir versiyonuyla karşı karşıyayız: Elbette katılacağız, buna karar verdik diyorlar ama söz konusu şekliyle kabul edilemeyecek şartlar öne sürüyorlar."

Krieg in Syrien Aleppo 20.10.2013
Fotoğraf: Reuters

'Batı'nın desteğini kabetmemek için'

İngiliz düşünce kuruluşu RUSI'nin Suriye uzmanı Michael Stephens ise muhalefetin bu tutumunu Batı’nın desteğini kaybetmeme çabası olarak görüyor. Stephens "Muhalefetin müzakerelere rıza göstermesinin çok da samimi olduğunu düşünmüyorum. Bunun Batı'nın iyi niyetini ve Basra Körfezi'ne mali desteğini kaybetmemek için yürütülen siyasi bir taktik olduğu görüşündeyim. Müzakerelere katılmaları ne kadar samimi bir karar diye sormaktan kendimi alamıyorum" yorumunu yapıyor.

Yanıt arayan en önemli sorulardan biriyse Suriye lideri Beşar Esad'ın Suriye'nin geleceğinde ne gibi bir rol üstleneceği. Suriye muhalefeti 2,5 yıldır devam eden iç savaş süresince birçok kez Esad'ın liderliğinde bir siyasi çözümü kesinlikle kabul etmeyeceklerini vurguladı. 2012 yılının temmuz ayında Cenevre'de yapılan ilk barış konferansında Rusya, Esad'ın uzlaşma planlarının dışında tutulmasına kesinlikle karşı çıkmıştı.

Esad konusunda Suriye muhalefeti içinde de bir uzlaşma sağlanabilmiş değil. Esad'ın koltuğunu bırakmasını barış görüşmeleri için bir önkoşul mu yoksa görüşmelerin bir sonucu olarak mı gördükleri konusunda farklı grupların farklı görüşleri bulunuyor.

Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Georges Sabra ekim ayında BM Güvenlik Konsey’inden Esad'ın geçiş hükümetinde yer almayacağına dair garanti verilmesini talep etmişti. Sabra, aksi halde Suriye Ulusal Koalisyonu'nun bir parçası olan Suriye Ulusal Konseyi'nin Cenevre'ye gitmeyeceğini kaydetmişti.

'Siyasi süreçte yeri yok' açıklaması

Suriye Ulusal Koalisyonu Sözcüsü Halid El Salih İstanbul'daki toplantıda ise "Esad ve arkadaşlarının Suriye'deki siyasi süreçte yerinin olmayacağını” vurgularken, Esad'ın koltuğunu ne zaman bırakması gerektiğiyle ilgili net bir açıklama yapmamayı tercih etmişti.

Suriye uzmanı Michael Stephens Suriye muhalefetine büyük maddi destek sağlayan Katar ve Suudi Arabistan'ın barış görüşmeleri başlamadan önce Esad'ın çekilmesi önkoşulunda ayak diremesi halinde uzlaşma konusunda pek bir adım atılamayacağını kaydediyor.

Heinrich Böll Vakfı Ortadoğu Bölümü Başkanı Bente Scheller ise muhalefetin üzerinde uzlaşma sağlayamadığı tek konunun Esad olmadığını vurguluyor:

"Koalisyon ülkede şimdiye kadar büyük değişikliklere yol açamadığı için en büyük sorun aslında meşruiyet konusunda yaşanıyor. Boş yere daha fazla insani, politik, maddi yardım getireceği umuldu ve bunlar olmadı. Bu yüzden de Ulusal Koalisyon gerek ülkedeki, gerekse yurt dışındaki, Koalisyon'un bir şeyleri değiştiremeyeceğini düşünen kişilere çok mesafeli yaklaşıyor."

©Deutsche Welle Türkçe

Andreas Gorzewski / Banu Wöltje

Editör: Başak Özay