Suriye'de muhalifler arası çatışma

Suriyeli insan hakları aktivistlerinin haberine göre ülkede yedi büyük silahlı grubunun katılmasıyla geçen ay kurulan İslam Cephesi, Türkiye sınırında, diğer bir muhalif grup olan Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolündeki Bab el Hava Sınır Kapısı’nı ele geçirdi. Merkezi İngiltere'de bulunan Suriye İnsan Hakları Gözetleme Örgütü’nden yapılan açıklamada, Cilvegözü Sınır Kapısı’nın Suriye tarafında yer alan, İdlib eyaletine bağlı Bab el Hava ile birlikte bölgedeki tüm mühimmat depolarının da İslam Cephesi'nin eline geçtiği belirtildi. Edinilen bilgilere göre Özgür Suriye Ordusu komutanları da bölgede bulunan üsleri boşaltarak Türkiye’ye geçti. İnsan Hakları Gözetleme Örgütü’nün açıklamasına göre, Türkiye üzerinden Özgür Suriye Ordusu’na gönderilen silahlar İslam Cephesi’nin ele geçirdiği cephaneliklerde muhafaza ediliyordu.

Sivil ölümleri iddiası

Suriye İnsan Hakları Gözetleme Örgütü, hafta sonunda İslamcı grupların elinde bulunan Suriye’nin kuzeyindeki Raka adlı yerleşim birimine Esad rejiminin düzenlediği operasyonlarında ise 12 sivilin hayatını kaybettiğini duyurdu. Besaa kentine düzenlenen hava saldırılarında ise ölenlerin sayısının 20’ye yükseldiği, ölenler arasında sekiz çocuk ve dokuz kadın bulunduğu açıklandı.

Nubuk kentinde ise Esad rejimine bağlı askerî kuvvetler tarafından 18 sivilin öldürüldüğü bildirildi. Muhalif Suriye Ulusal Koalisyonu olayı “katliam” olarak niteledi ve hükümet kuvvetlerinin kontrolündeki yerleşim biriminde cesetlerin yakılarak, olayın örtbas edilmeye çalışıldığını duyurdu. Nubuk’un Esad rejiminin eline geçmesinin, başkent Şam ile Humus’u birbirine bağlayan bölgenin kontrolünün betonlaşması anlamına geleceği yorumları yapılıyor.

Öte yandan Alman siyaset bilimci ve ABD uzmanı Henning Rieke, ABD'nin Suriye'yi kendi kaderine terk edemeyeceğini, zira burada tek bir ülkenin değil, tüm Ortadoğu'nun söz konusu olduğunu vurguluyor ve ekliyor: "Amerikalıların Suriye'de Esad sonrası dönem için somut bir planı olduğunu sanmıyorum. Zira kendi içinde aşırı derecede bölünmüş olan muhalefet gruplarının durumu karmaşık. Amerikalılar muhtemelen Esad'ın iktidardan gitmesine öncelik tanıyor. Ancak öte yandan da Esad'ın ilerde gelecek yeni sisteme katılmasını ve ülkede istikrar oluşmasını da arzu ediyorlar. Çünkü istikrar onlar açısından en önemli şey!”

Kimyasal silahlar için hazırlık

Suriye’de iç savaş ve rakip muhalif gruplar arasındaki çatışmalar devam ederken, Esad rejiminin elinde bulunan kimyasal silahların bertarafı konusunda ABD’de hazırlıklar son hızıyla devam ediyor. ABD, 90 gün içinde silahların yok edilmesi amacıyla bölgeye bir gemi, iki seyyar imha tesisi gönderiyor. Washington’daki savunma çevrelerinden sızan bilgilere göre burada söz konusu olan, yüksek derecede tehlikeli “yüzlerce ton” kimyasal maddenin yok edilmesi! Amerikan deniz kuvvetlerinin açık denizde bu tehlikeli görevin üstesinden gelebilmek için şu sıralarda bir yük gemisini gerekli araç gereç ile donattığı bildiriliyor.

Amerikan askerî kuvvetleri 200 metre uzunluktaki yük gemisine iki adet yeni geliştirilen özel aygıt takarak, kimyasal maddeleri hidroliz, yani sulu ayrıştırma yöntemi ile etkisiz hale getirmeye çalışacak. Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon'un açıklamasına göre bu işlemin yapılacağı tesisler yalıtılmış çadırlar içinde olacak. Özel hava filtreleri vasıtasıyla zehirli maddelerin dışarıya sızması önlenecek. Pentagon, bu yönetimin “çok güvenli ve çevre dostu” olduğunu vurguluyor ve tehlikeli kimyasal maddelerin yüzde 99,9'unun imha edileceği, denize kesinlikle hiçbir şeyin dökülmeyeceği garantisini veriyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Ajanslar (AFPD) /Çelik Akpınar

Editör: Ercan Coşkun