1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriye tansiyonu yeniden yükseltti

Ajanslar15 Ağustos 2006

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Hizbullah’a destek veren açıklamaları, Ortadoğu’da tansiyonu yeniden yükseltti. Esad, Hizbullah'ın başarısından sonra ABD'nin Ortadoğu planlarının hayal olduğunu söylerken, Almanya Dışişleri Bakanı ise Şam gezisini iptal etti…

https://p.dw.com/p/AZk7
Lübnan'da yer yer Hizbullah üyelerine yönelik operasyonlar sürüyor
Lübnan'da yer yer Hizbullah üyelerine yönelik operasyonlar sürüyorFotoğraf: AP

Lübnan’da ateşkesin yürülüğe girmesinin ardından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’dan gelen açıklamalar, bölgede tansiyonu yeniden yükseltti. Arap ülkelerinden İsrail’e karşı direnişi desteklemelerini isteyen Esad, Hizbullah’ın Lübnan'da İsrail'e karşı elde ettiği başarıdan sonra ABD'nin Ortadoğu planını hayal olduğunu söyledi. Savaşta Hizbullah’ın başarı kazandığını savunan Suriye Devlet Başkanı, bu başarıyla bölgedeki dengelerin değiştiğini ifade etti.

Lübnan’daki savaşın önceden planlandığını dile getiren Esad, “Hizbullah’ı desteklediğimiz için bu suçlayanlara karşı, şunu söylüyoruz. Bu, her Arap’ın büyük bir gururla göğsünde taşıdığı bir madalya“ diye konuştu. Ortadoğu'da barışçıl çözüme ABD'nin de katılması gerektiğini bildiren Esad, ancak barışın, ABD Başkanı George Bush yönetiminde mümkün olmadığını belirtti. Esad, ayrıca “Amerikan yönetiminin siyaseti yüzünden, düşman İsrail ile yakın bir barış beklemiyorum“ dedi.

Steinmeier gezisini iptal etti

Ancak Suriye Devlet Başkanı’nın bu açıklamaları, tepkilere neden oldu. Bölgede ateşkesin sağlanmasının ardından Ortadoğu turuna çıkan Almanya Dışişleri Bakanı Frank – Walter Steinmeier, Suriye’ye yapacağı geziyi iptal etti. Steinmeier, Esad’ın olumsuz açıklamaları ve İsrail’i bir “düşman“ olarak nitelemesi nedeniyle gezisini iptal ettiğini belirtti.

Esad'ın konuşmasının, Ortadoğu'daki fırsatlara olumsuz etki ettiğini ifade eden Steinmeier, ancak Suriye’nin bundan sonra olumlu ve yapıcı bir tutumla uluslararası toplumun güvenini yeniden kazanabileceğini belirtti. Steinmeier’in, barış sürecine Suriye’nin de dahil olmasını sağlamak amacıyla Şam’a gitmeyi planladığı açıklanmıştı.

İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni de Suriye'yi, Lübnan'ın işlerine müdahale etmemesi yolunda uyardı. Suriye'nin, Lübnan'ın Hizbullah olmadan başka bir yola girdiğini anlaması gerektiğini ifade eden Livni, Suriye'nin artık, Hizbullah gibi örgütlerle Lübnan'ı etkileyemeyeceğini belirtti.

Şiddet sürüyor

Ateşkesin yürürlüğe girmesine rağmen ise bölgeden yer yer şiddet haberleri geliyor. İsrail ordusu, dün gece Hizbullah’ın füze saldırılarına devam ettiğini, ancak İsrail askerlerinin karşılık vermediğini duyurdu. İsrailli yetkililer, Hizbullah’ın fırlattığı havan mermilerinin ise Lübnan’daki İsrail birliklerinin yakınına düştüğünü ancak hasar ve yaralı olmadığını açıkladi.

İsrail’in ateşkesin ardından İsrail’in düzenlediği operasyonlarda ise dün 4 Hizbullah üyesi öldürülmüştü. İsrail askerlerinin bugün de güney Lübnan'da 3 Hizbullah militanını vurduğu bildirildi. İsrail ordusu, BM'nin ateşkes kararına rağmen, güney Lübnan'da hala Hizbullah unsurlarının olduğunu gerekçe göstererek bölgede operasyonların devam ettiğini açıklamıştı.

Lübnan ordusu kontrolü devralıyor

Yer yer şiddet olayları devam ederken uluslararası toplum, Lübnan’ın güneyinde güvenliğin BM barış gücü ve Lübnan ordusuna devredilmesini tartışılıyor. Bölgeden çekilmeye başlayan İsrail birliklerinin, yarın boşalttığı bölgelerde kontrolü Lübnan ordusuna devredeceğini açıkladı.

İsrail ordusunun devir işlemini, önümüzdeki haftaya kadar tamamlamayı planladığı belirtiliyor. Ancak denizden ablukayı sürdürmek isteyen İsrail, bölgeyi tamamen terk etmeyecek. İsrailli yetkililer, Hizbullah’a silah atışı durduruluncaya kadar bölgede yeterince askerini bırakacağını duyurmuştu.

Lübnan Savunma Bakanı Elias Murr, hafta sonuna kadar bölgeye 15 bin asker göndereceklerini, ancak Hizbullah gerillalarının silahsızlandırılmasına karışmayacaklarını söyledi. Hizbullah`ın işbirliği içinde olduğunu belirten Lübnanlı Bakan, Lübnan ordusunun bölgede tek silahlı güç olacağını ifade etti.

Uluslararası barış gücü

Uluslararası toplumun asıl tartıştığı konu ise Birleşmiş Milletler bünyesindeki barış gücüne hangi ülkelerin katılacağı. Bu konuda henüz netleşmiş bir liste yok, ancak aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkenin adı geçiyor. Birliğin komutasının ise Fransa’nın üstlenmesi bekleniyor.

Nitekim, Fransız yetkililer, Lübnan’da BM çerçevesinde görev yapan barış gücü UNIFIL’ın güçlendirilmesi konusunu görüşmek üzere New York’a gidiyor. BM diplomatları ise barış gücüne asker vermeye hazır 20 kadar ülke temsilcisinin yaptığı toplantının ardından, birlik oluşumunun Perşembe gününe kadar netleşeceğini söylüyorlar. Lübnan’da BM'nin barışın devamının sağlanmasından sorumlu operasyonlar şefi Jean-Marie Guehenno da geçici barış gücü UNIFIL'a ilk takviye askerlerin ''10 güne kadar'' Lübnan'ın güneyine ulaşmasını umduklarını söyledi.

BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı, İsrail birliklerinin Lübnan'ın güneyinden çekilmesini ve buna paralel olarak bölgeye 15 bin kadar Lübnan askeri ve şu anda 2 bin askeri bulunan ve 15 bin asker sayısına ulaşabileceği ifade edilen UNIFIL askerlerinin konuşlandırılmasını öngörüyor. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, bu güce olası katkıda bulunabilecek ülkelerden henüz kesin bir taahhüt almadığını açıklamıştı.