1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriye için gözler İstanbul’da

31 Mart 2012

Suriye'deki Beşar Esad rejimine karşı muhaliflere destek veren ülkeler İstanbul’da buluşuyor. Şam yönetimi üzerindeki baskının artırılması hedefleniyor.

https://p.dw.com/p/14Vjt
Fotoğraf: Reuters

Beşar Esad rejimine cephe alan ülkelerin oluşturduğu Suriye Halkının Dostları grubu, Pazar günü İstanbul’da bir araya geliyor.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin de aralarında bulunduğu , yaklaşık 60 ülkeden bakan ve üst düzey temsilciyi bir araya getirecek toplantıda, Suriye muhalefetini güçlendirecek, Esad rejimi üzerinde uluslararası baskıyı artıracak yeni kararlar alınacak.

Hillary Clinton Äußerung zu Nordkorea
ABD Dışişleri Bakanı ClintonFotoğraf: dapd

Toplantı ile ilgili olarak Deutsche Welle Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan bir Alman diplomat, “Suriye konusunda Türkiye’nin çabalarını takdir ediyoruz. Ankara’nın sergilediği yapıcı yaklaşım ve çözüm çabalarını destekliyoruz. Genel olarak politikalarımız çok yakın. Suriye’ye komşu olan Türkiye’nin hassasiyetlerini, güvenlik konusunda endişelerini anlıyoruz” dedi. Alman diplomat, İstanbul ‘daki toplantıdan aylardır süren krize bir anda çözüm getirecek sonuçlar beklenmemesi gerektiğini, ancak toplantının süreçte önemli köşe taşlarından biri olduğunu ifade etti.

Türk diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Suriye muhalefetine silah dışında her türlü yardımın yapılması, insani yardım sağlanması, bu amaçla yeni bir fon oluşturulması ve Esad rejimine yönelik ek yaptırımlar toplantıda ele alınacak başlıklar arasında. Zirvenin, muhaliflerin oluşturduğu Suriye Ulusal Konseyi’ne itibar kazandırması hedeflenirken, ülke temsilcilerinin yer alacağı çalışma gruplarının oluşturulması planlanıyor.

Syrischer Flüchtling an der syrisch-türkischen Grenze
Türkiye'deki kamplarda bulunan Suriyeliler'in sayısı artıyorFotoğraf: Reuters

Esad'a ‘koltuğunu bırak' çağrısı

Suriye Halkının Dostları grubu, İstanbul’dan Esad rejimine bir kez daha çağrıda bulunacak, şiddetin derhal son bulmasını, askeri birliklerin kentlerden çekilmesini, insani yardımlara izin verilmesini talep edecek. Suriye’de siyasi dönüşümün artık geri dönülmez bir süreç olduğu vurgulanacak, rejimden somut adımlar atması istenecek.

Toplantıda eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan planın da ele alınması bekleniyor. Esad yönetiminin ilkelerini kabul ettiği plandaki unsurlar, Türkiye ve İstanbul’daki toplantıya katılacak ülkelerin büyük çoğunluğu tarafından destekleniyor. Ancak Türk ve Batılı diplomatlar, bu planın gerçekten de Esad yönetimi tarafından uygulanacağı konusunda derin şüpheleri bulunduğunu ifade ediyorlar. Suriye Halkının Dostları grubundaki ülkeler, Esad rejiminin artık meşruiyetini yitirdiğini savunuyor.

Rusya ve Çin katılmıyor

Toplantıya ev sahipliği yapan Türkiye, BM Güvenlik Konseyi üyeleri Rusya ve Çin’i toplantıya davet etmesine rağmen, bu ülkelerden olumsuz yanıt aldı. Esad rejimine destek veren bir diğer ülke İran ise BM Genel Kurulu'ndaki Suriye kararına "hayır" oyu verdiği için davet edilmedi.

Suriye rejimi üzerinde etkisi bulunan ülkelerin girişime destek vermemesi İstanbul’da alınacak kararların gücünü zayıflatıyor. Ancak diplomatik kaynaklar, yine de İstanbul toplantısının Suriye’nin geleceği açısından büyük önem taşıdığını vurguluyorlar.

Syrien EU Sanktionen gegen Asma Assad und Bashar Assad
Beşar Esad'ın verdiği sözleri tutup tutmayacağı merak konusuFotoğraf: dapd

Üst düzey bir Türk yetkili, Suriye konusunda diplomatik çabaların iki noktada yoğunlaştığını, bunların Esad rejimine karşı oluşan uluslararası baskıyı canlı tutmak, güçlendirmek, diğer taraftan da Suriyeli muhalifleri birleştirmek olduğunu kaydetti. Yetkili, büyüyen ve sesi güçlenen uluslararası baskının, sonunda Moskova ve Pekin’i de politika değişikliğine zorlayabileceğini vurguladı.

Muhaliflerden ‘Misak-ı Milli’ belgesi

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir araya gelen muhaliflerin uzun tartışmalar sonrasında üzerinde anlaştıkları belgeler, Pazar günü yapılacak İstanbul zirvesinin önemini artırıyor.

Suriye Ulusal Konseyi (SUK) üyeleri tarafından 27 Mart tarihinde kabul edilen, aralarında “Misak-ı Milli” olarak adlandırılan belgenin olduğu dokümanlar, Esad sonrası dönemde kurulması öngörülen sistemin temel ilkelerini ortaya koyuyor.

Belgelerde, Suriye’de demokrasiye dayalı çoğulcu bir sistem kurulacağı, kurucu meclis oluşturulacağı, yeni anayasa yapılacağı, azınlıkların haklarının güvence altına alınacağı vurgulanıyor. Bugüne kadar tüm muhalefeti temsil etmediği eleştirileri alan SUK’un kendisini yeniden yapılandırma kararı alması, bunu üç hafta içinde yapacağını açıklaması ve diğer tüm muhalif hareketleri bu çatı altına davet etmesi, Türk ve Batılı diplomatlar tarafından önemli bir aşama olarak görülüyor.

SUK bu adımları atarak, “Suriye halkının tek meşru temsilcisi” olarak tanınmayı bekliyor. Suriye Halkının Dostları grubundaki ülkeler ise halen SUK’u halkın “meşru temsilcilerinden biri” olarak görüyor.

Batılı bir diplomat, “Muhaliflerin kabul ettiği belgeler önemli, ama bir anayasal sözleşme gibi bir ağırlığı yok. Asıl belirleyici olan somut adımlar olacak. SUK gerçekten de Suriye halkının tüm kesimlerini temsil ettiğini göstermek durumunda. Bu açıdan gelecek haftalar büyük önem taşıyor” görüşünü kaydetti.

İstanbul toplantısında, SUK’un Suriye halkının tek meşru temsilcisi olarak tanınması beklenmiyor. Bu konuda gözler, gelecek haftalarda Paris’te yapılması beklenen, Suriye Halkının Dostları grubunun üçüncü toplantısına çevrilecek.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Ayhan Şimşek / Ankara

Editör: Beklan Kulaksızoğlu