1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sudan'da kutlama için henüz erken

Reinhard Baumgarten28 Mayıs 2004

Sudan’ın güneyinde hükümet güçleri ve ayrılıkçı asiler arasında 21 yıldır süren iç savaş, taraflar arasında imzalanan çerçeve anlaşma ile sona eriyor. Kenya’nın arabuluculuğu ve evsahipliğinde varılan anlaşma, ortak geçiş hükümeti ve petrol rezervlerine sahip olduğu düşünülen ihtilaflı üç bölgenin statülerini düzenliyor. Ancak temelli ateşkes konusu ve uygulamadaki bazı detayların açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Ülkenin batısında ise gerginlik sürüyor. Sudan’daki durumla ilgili Reinhard Baumgarten’ın yorumu...

https://p.dw.com/p/Aa3P

"Güneyde umut ve barış, batıda açlık, ölüm ve çaresizlik. Sudan’ın güneyinde 21 yıldır yaşanan iç savaş iki milyon insanın canına mal oldu ve dört milyon kişiyi mülteci durumuna düşürdü. Batı’daki savaşın bilançosu ise yaklaşık 350 ölü ve bir milyondan fazla mülteci...

Kuzey ve Güney arasında çerçeve anlaşma imzalandı, bazı konulardaki son anlaşmazlıklar da giderildi, alkışlar, sevinç havası... Ama henüz kutlama için çok erken. Yıllardır tartışılan bazı noktalar gerçek anlamda çözülebilmiş değil.

Ama şu an şüpheye düşmenin de bir anlamı yok. Kuzey ile Güney kapsamlı bir barış anlaşmasına hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Önümüzdeki haftalarda çerçeve anlaşma üzerinde çalışılacak ve Afrika’da en uzun süren iç savaşın artık gerçekten sona ereceğine dair umut var.

1983 yılından bu yana Güney’de yaşanan savaş ile Batı’da 2003 yılı şubat ayında başlayan savaş arasında bir bağlantı kurulmayacak. Böyle olması da iyi. Çünkü güneydeki savaş bitmek zorunda. Ülke harap olmuş ve kan kaybetmiş durumda. Özellikle ABD’nin yoğun baskısı iki tarafı da uzlaşmaya yöneltti. İki taraf da birbirine karşı askeri bir zafer kazanamayacağını zaten yıllardır anlamıştı.

Önümüzdeki haftalarda tamamlanması beklenen barış anlaşmasının imzalanmasıyla altı aylık bir geçiş dönemi başlayacak. Bu dönemin sonunda da Güney’deki halk Sudan’ın bir parçası olarak mı kalacağına, yoksa kendi devletini mi kuracağına karar verecek. Petrol satış gelirlerinin eşit dağılımı planlanıyor.

Şimdi uluslararası topluluğa önemli görevler düşüyor. Bunların en önemlilerinden biri, Hartum yönetiminin Güney’den çekeceği askerleri, Afrikalı halk gruplarının isyanını bastırmak üzere Batı’daki yeni kriz bölgelerine yöneltmemesi.

Uluslararası topluluk Sudan’ın güneyindeki barış sürecinden dersler çıkarmalı. Çatışmalar ancak, ABD’nin kararlı baskısıyla hafifledi. Barış sürecini rayına oturtanlar, Bill Clinton ve Geoge Bush’un arabulucuları idi.

İki taraf üzerinde baskı sürdürülmeli. Hatta Hartum rejimine baskı daha da artırılmalıdır. Çünkü ülkenin batısındaki savaş, güneydeki gibi sonu gelmeyen bir trajediye dönüşmemelidir. Batı bölgelerini yardım malzemeleri ve yardım çalışanlarına açması, Arap milisleri durdurması ve Batı’da ihmal edilmiş bölgelere sahip çıkması için Hartum’a baskı uygulanmalıdır.

Brüksel’deki uluslararası kriz grubu Darfur’a gerekirse şiddet kullanarak girilmesini tavsiye ediyor. Giderek tırmanan felaket ışığında bu imkan ciddi bir şekilde ele alınmalı ve zorunlu kalınırsa kullanılmalıdır."