1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Somali'de İslamcı güçlere karşı savaş

Ludger Schadomsky / DW26 Aralık 2006

Somali’de bir hafta önce başlayan çatışmalar ülkenin tamamına yayılırken, komşu ülke Etiyopya da savaşa katıldı. Somali’de İslamcı güçlere karşı başlatılan savaşın Afrika kıtasında yayılmasından endişe ediliyor. DW Afrika Servisi’nden Ludger Schadomsky’nin değerlendirmesi:

https://p.dw.com/p/AZmk

“Somali’de alevlenen savaş, bir dizi politik kriz odağının olduğu Afrika Boynuzu’nun tamamına yayılma tehlikesini içeren dini ve etnik çatışmaların başlangıcı olabilir. BM’nin bu bölgeye yönelik raporunda olası bir savaşın 14 farklı tarafından söz ediliyor. Bu da tehlikenin boyutlarını gösteriyor. Etiyopya hükümeti şimdiye kadar ‘teknik olarak savaştıklarından’ söz ediyordu, ancak artık açıkça savaşıyorlar. Haftalardır, Somali hükümet merkezinde görülen birliklerin ‘askeri danışmanlar’ değil, savaş birlikleri olduğu saklanmıyor.

Etiyopya resmen savaşa giriştiğini açıklarken, Mogadişu Havaalanını bombalaması ise tesadüf değil. Bu havaalanının sembolik karakteri var. Somali’nin güneyi ve başkent Mogadişu’yu ele geçiren Şeriat Mahkemeleri Konseyi, yıllardır kapalı olan havaalanını açarak 15 yıllık anarşiden sonra nihayet duruma hakim olduklarını göstermişler ve epeyce sempati toplamışlardı.

Etiyopya’nın savaş ilanından sonra Şeriat Mahkemeleri Konseyi ise seferberlik başlattı. Mogadişu’da öğrenciler askere çağrıldı ve büyük bir miting hazırlandı. Başkentte öldürülen Etiyopyalı askerlerin kimlikleri çoğaltılıp dağıtılarak, halk savaşa hazırlanıyor.

Peki ya uluslararası toplum ne yapıyor? Hazırlıksız yakalanmış gibi krize müdahaleye çalışıyor. Oysa çatışmalar başlamadan önce de bunu yapma imkanı mevcuttu. Birleşmiş Milletler uzmanların önerilerine kulak vermek yerine, BM Güvenlik Konseyi’nin 1725 sayılı kararı ile Afrika Acil Müdahale Gücü’nü hayata geçirdi ve İslamcıların milliyetçi duygularını körükledi. Somalililer arasında Şeriat Mahkemeleri’nin uluslararası toplumdan çok daha iyi işlediği sık sık duyuluyor.

Böyle bir durumda ne yapılabilir? Etiyopya hükümeti ile Şeriat Mahkemeleri Konseyi’nin temsilcilerinin Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaptığı ileri sürülen gizli görüşmeler sonuç vermediğine göre ABD’nin devreye girmesi beklenebilir. Washington, Adis Abeba’daki müttefiklerine itidalli davranmaları için baskı yapabilir. Ama Beyaz Saray, Somali’deki çatışmayı El Kaide ile ilişkili gördüğü sürece bunu beklemek yanlış olur.

Ama Arap Birliği’nin kısmen Suudi Arabistan ya da Birleşik Arap Emirlikleri’nde eğitim almış olan Şeriat Mahkemeleri liderlerine Hartum müzakerelerine yeniden başlannması için baskı yapması beklenebilir. Ayrıca Etiyopya ile iyi ilişkiler içinde olan Almanya’nın, AB Dönem Başkanı olarak bir diplomatik girişim başlatması da beklenebilir. Merkezi Adis Abeba’da olan Afrika Birliği’nden bir şey beklemek ise neredeyse olanaksız. Şimdiye kadar krizlere müdahale etmekte başarılı olamadı.

Bir de tabii tarafların kamuoyundaki imajlarının gözönünde bulundurulması gerek. Somali’de bir şeriat devleti kurulması durumunda, etnik aidiyet açısından Somalili olanların ayaklanacağından endişe eden Etiyopya, komşu ülkeye müdahaleyi sürdürecektir. Komşu ülke ya da uluslararası kamuoyunun müdahalesi de Somali’de milliyetçi duyguları güçlendirecektir. Ama kesin olan şu ki, her türlü müzakere opsiyonu denenmedikçe, yeni yıl sadece Etiyopya ve Somali’de değil, Afrika Boynuzu bölgesindeki tüm ülkelerde kötü bir yıl olabilir.”