1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Soma kararına tepki: Bu dava bitmez

12 Temmuz 2018

Soma davasında çıkan karara tepki gösteren aileler, adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini söylüyor. Davanın avukatlarından Can Atalay da "Mahkeme, siyasi organ gibi davrandı” dedi.

https://p.dw.com/p/31LBv
Fotoğraf: Ozan Kose/AFP/Getty Images

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan facianın ardından açılan davada dün karar çıktı. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 14 sanık "taksirle ölüme sebebiyet” suçundan ceza aldı. Şirket patronu Alp Gürkan'ında aralarında bulunduğu 37 sanığa ise beraat kararı verildi. Aileler ve avukatlar, mahkeme kararına tepki gösteriyor.

Soma'da hayatını kaybedenlerin ailelerinin avukatlığını yapan Can Atalay, dava sonucunda olabilecek en kötü kararın çıktığını söylüyor. "Bu kararı beklemiyorduk” diyen Atalay, siyasi iktidarın davaya açık bir şekilde müdahale ettiği görüşünde... Davaya bakan mahkeme heyetinin değiştirildiğini hatırlatan Atalay, "Mahkeme heyeti özel olarak Elbistan'dan getirildi” diyor.

Elbistan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Salih Pehlivanoğlu, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına atanmıştı. Söz konusu heyet, Elbistan'da 11 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazasında sanıklara ceza indirimi yapmıştı.

Avukat Can Atalay
Avukat Can Atalay Fotoğraf: DW

"Olası kastla insan öldürme olduğu çok açık”

Soma davası dosyası için "Olmadık oyunlar oynandı” diyen Atalay, "Mahkeme bütünüyle hesap yaptı. Mahkeme gibi değil, siyasi organ gibi davrandı” diye konuşuyor. "Duruşmaları izleyen herkes olayın nasıl olduğunu, yaşanan ölümlerdeki nedensellik bağını kurar. Olası kastla insan öldürme var, bu çok açık” diye konuşan Can Atalay, kararın istinaf mahkemesine gittiğinde sanıklar hakkında birer birer tahliye kararı çıkabileceğini ifade ediyor.

Şirketin 2009 yılında madeni devraldığında yaşanacak sorunları bildiğini özellikle vurgulayan Atalay, "Bu sorunları bilerek madeni alıyorlar. Proje yapıyorlar. Yeni rezerv alıyorlar. Orada ölen işçilerin hiçbir şekilde kurtulma şansı yoktu zaten” diyor.

"Karar okunurken ilk güne döndük”

Tahir Kılınç, Soma faciasında oğlu Hüseyin Kılınç ile iki damadını kaybetmiş bir isim… Karara itiraz edeceklerini vurgulayan Kılınç, "Çıkan kararın hukuksuz olduğunu herkes biliyor. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideriz” diyor. Taner Kılınç, karar duruşması günü alınan sıkı güvenlik önlemlerine anlam verememiş. "Mağdur olan biziz, neden bu kadar kontrol vardı” diye soruyor.

Kararın duruşma salonunda okunduğu an vicdanlarının sızladığını söylüyor. "O karar okunurken ilk güne döndük. Hiç iyi olmadı. Eşler ağladı, analar babalar ağladı. Çocuklar yetim, ana babaların boynu bükük kaldı” diyor. Faciadan sorumlu olanların hak ettikleri cezayı almaları gerektiğini vurguluyor. "Hayallerimiz yıkıldı, ne diyeyim… Bu karara göz yumanları Allah'a havale ediyorum” diye konuşuyor.

"Kararı kabullenmemiz mümkün değil”

Duruşmaları başından beri takip eden, Soma'da faaliyet gösteren Sosyal Haklar Derneği Bölge Temsilcisi Kamil Kartal, çıkan kararın başta maden olmak üzere enerji sektörü açısından önemli olduğunu dile getiriyor. Davanın yoğun siyasi baskılara maruz kaldığını düşünen Kartal, "Davanın uzatıldığına tanıklık ettik. Verilen karar, sermayenin istediği bir karar. Siyasal iktidarın baskısının sonucu çıkan bir karar” diye konuşuyor.

Kamil Kartal, yakınlarını kaybeden aileler ile davaya bakan avukatların da dava boyunca baskılara maruz kaldığını dile getiriyor. "Davanın simge avukatlarından Selçuk Kozağaçlı tutuklandı. Devlet ayrıca ailelerin örgütlülüğünden çekindi, her yıldönümünde protesto yapan aileleri dağıtmak doğrultusunda girişimlerde bulundu” diyor. İşverenler açısından ise patronlar için "ödül niteliğinde” bir karar çıktığını düşünen Kamil Kartal, "Bu kararı kabullenmemiz mümkün değil” diye ekliyor.

"Hâkim değişince Akhisar'daki dava bizim için bitmişti”

Katliamda eşi Mustafa Kaya'yı kaybeden Naciye Kaya, yakınlarını kaybedenlerin aileleri olarak adalet mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. Kaya, karara şaşırmadığını da ekliyor. "Beklediğimiz bir şeydi, hâkim değişince zaten Akhisar'daki dava bizim için bitmişti. Seçilerek getirildi o hâkim. Geldi, yapacağını yaptı ve gitti” diyor.

Türkiye'de adalet sisteminin çökmüş olduğunu düşünen Naciye Kaya, kararı duyan bazı ailelerin mahkeme salonunda baygınlık geçirdiğini, ortamın oldukça gergin olduğunu anlatıyor. "Ben kendimi tutuyordum, kızım sürekli ağlıyordu. Ama karar okunduktan sonrasını ben de hatırlamıyorum” diye konuşuyor. Naciye Kaya, karardan adil bir sonuç çıkana kadar davanın peşini bırakmayacaklarını ise birkaç kez yineliyor:

"Akhisar'da bitmiş olabilir ama biz bitti demeden bu dava bitmez.”

Burcu Karakaş / İstanbul

© Deutsche Welle Türkçe