1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sivil toplum örgütleri DTÖ kararlarından endişeli

Astrid Freyeisen / DW19 Aralık 2005

Sivil toplum örgütleri, Hong Kong’daki altı günlük Dünya Ticaret Örgütü zirvesinde, dünya ticaretinin liberalleştirilmesi yönünde alınan kararlardan endişeli. Sivil toplum örgütlerinin Dünya Ticaret Örgütü hedeflerine bakışı ile ilgili DW’den Astrid Freyeisen’ın haberi…

https://p.dw.com/p/AaJE
Küreselleşme karşıtları, DTÖ zirvesini bloke etmeye çalıştı
Küreselleşme karşıtları, DTÖ zirvesini bloke etmeye çalıştıFotoğraf: AP

“Yerkürenin Dostları“ adlı uluslararası çevre kuruluşundan Meyer-Göpel, Dünya Ticaret Örgütü’nü sadece büyük iş çevrelerinin forumu olmakla eleştiriyor ve özellikle dünyadaki yoksulların çıkarları ile çevreye önem vermemekle suçluyor. Meyer - Göpel, DTÖ’nün dünya düzeninin liberalleştirilmesi gibi bir hedef belirlemesinin, özellikle de çevre açısından yanlış olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Genel olarak çevre kuruluşlarının perspektifinden bakılınca sadece verim kriterlerini merkeze alan, ‚masrafları azalttığı sürece mümkün olduğunca çok malı dünyanın dört bir yanında dolaştıralım’ diye düşünen bir dünya ticareti kabul edilebilir bir konsept değildir. Nakliyat nedeniyle havaya yoğun gaz atılımı oluyor çünkü.“

Yoksul ülkelere etkisi

Sivil toplum örgütleri herşeyin yavaş yavaş piyasa kurallarının hakimiyeti altına gireceği endişesini taşıyor. Oxfam yardım kuruluşundan Marita Wiggerthale, hizmet sektörüyle ilgili müzakerelere doktor ve hastane hizmetlerinin de dahil olduğunu belirterek, bunun yoksul ülkelere etkisini şöyle açıklıyor:

“Kalkınmakta olan ülkeler şimdi sağlık alanında yükümlülük altına girerlerse geri kalmış bölgelerde sağlık masraflarının artmasının önüne asla geçemezler. Çünkü bir yabancı şirket, otomatik olarak sadece kar getirecek olan bölgeye gidecektir. İç bölgelerdeki sapa kalan bölgelere değil. Bu, kalkınma politikaları açısından büyük bir sorun.“

Tarım teşvikleri

Sivil toplum örgütleri, cömert tarım teşvikleri konusunda AB’nin yanı sıra ABD’ye de ateş püskürüyor. Afrikalı heyetler, Amerikan yönetimini kendi pamuk üreticilerine verdiği teşvikler nedeniyle eleştiriyor. Toplantıda pamuk konusunda tam bir fiyasko yaşandığı görüşünde olan Marita Wiggerthale, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“ABD, sadece pamuk ihracat teşviklerini azaltmayı kabul etti. Ama bu, pamuk için ödenen teşviklerin ancak yüzde 10’unu oluşturuyor. Yani Afrika’daki 20 milyon pamuk üreticisi düşük fiyatlara karşı mücadeleye devam etmek zorunda kalacak ve ABD’nin adil olmayan rekabeti nedeniyle aslında çok kaliteli ve rekabet gücü olan pamuklarını dünya pazarlarına sokamayacak.“

Yeni bir grup oluşturuldu

Hong Kong’daki toplantıda yoksul ve kalkınmakta olan 110 ülkeden çeşitli gruplar biraraya gelerek bir grup oluşturdu. Marita Wiggerthale bunun siyasi açıdan güçlü bir mesaj olduğunu belirterek şöyle dedi: “Bu koaliyonun oluşturulması ve kalkınmakta olan ülkelerin dayanışma içine girmesi ile kaydedilen az sayıda gelişme, ABD’ye karşı söz geçiremedikleri konulardan kaynaklanan büyük negatif etkileri yok etmiyor.“

Meyer-Göpel ise toplantının sonuçsuz kalmasının daha iyi olduğu görüşünde: “Burada üzerinde müzakereler yürütülen temel metinlere bakıldığında fazla bir sonuç çıkmamış olmasından memnunuz diyebilirim. Bize göre müzakere süreçleri de zaten şeffaf ve demokratik değildi.“