1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sinti ve Roman azınlık ayrımcılık kurbanı

22 Nisan 2009

Sintiler ve Romanlar Avrupa'daki en büyük azınlık gurubunu oluşturuyor. Buna rağmen gündelik hayatta birçok ön yargı ve dışlanmaya maruz kalıyorlar.

https://p.dw.com/p/HbVb
Alman Sinti ve Roman Merkez Konseyi, bu azınlığın hakları için mücadele ediyor.
Alman Sinti ve Roman Merkez Konseyi, bu azınlığın hakları için mücadele ediyor.Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Avrupa'daki en büyük azınlık gurubunu oluşturan Sintilerin ve Romanların sayısı tahminlere göre Avrupa'da on ila on iki milyon arasında. Sintiler ve Romanlar, Güney Avrupa'da, özellikle de Romanya'da yaşıyorlar. Alman Sintilerin ve Romanların sayısı ise yaklaşık 70 bin. 1995 yılından bu yana ulusal azınlık olarak tanınıyorlar. Buna rağmen gündelik hayatta birçok ön yargı ve dışlanmaya maruz kalıyorlar. 1982 yılında kurulan Alman Sinti ve Roman Merkez Konseyi, toplumsal uyum ve azınlıklara daha iyi bir koruma sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. 2001 yılında Güney Afrika'nın Durban kentinde yapılan Irkçılık Karşıtı Konferans'ın sonuç bildirisinde de bu noktalara özellikle dikkat çekilmişti.

Anıt tartışması

Geçtiğimiz Noel öncesinde, Nasyonal-sosyalistler tarafından öldürülen Sintiler ve Romanlar için yapılması planlanan anıtın inşasına resmi olarak başlandı. Bu azınlıklara dâhil yaklaşık yarım milyon kişi, İkinci Dünya Savaşı sırasındaki soykırımda hayatını kaybetmişti. İronik bir şekilde anıtın, Berlin'deki Alman Meclisi Reichstag binasına çok yakın bir yerde inşasına karar verildi. On altı yıl süren planlama süreci boyunca, hemen her ayrıntı tartışma konusu olmuştu. Sanatsal üslup, anıtta kullanılacak metin, anıtın yapılacağı yer, finansman... Hatta Sintiler ve Romanlar da kendi aralarında pek çok noktada uzlaşmaya varamamışlardı.

Ayrımcılık sorunu

Gerek İkinci Dünya Savaşı'nın, gerekse 21'inci yüzyılda yaşanan Sinti ve Romanların varlıklarının yadsınması tartışmalarının üzerinden uzun yılar geçti. Ancak Sintiler ve Romanların makûs talihi değişmedi. Hala önemli birtakım problemlerle yüz yüzeler. Alman Sinti ve Roman Merkez Konseyi tarafından 2006 yılına yapılan bir anket, bu azınlıkların yüzde 76'sının iş yerinde veya günlük yaşantılarında ayırımcılığa maruz kaldıklarını ortaya koyuyor. Merkez Konsey, bu anketin Avrupa çapında alanında bir ilk olduğunu belirtiyor.

İtalyan hükümetinin tutumu

Almanya dışında durum daha da vahim… Güney ve Güneydoğu Avrupa ülkelerinden gelen haberler çok daha ciddi bir tabloyu ortaya koyuyor. İtalya'da Silvio Berlusconi yönetimindeki hükümet, ırkçı tutumu tırmandırıyor. Hükümet, geçtiğimiz yaz Sintiler ve Romanların parmak izi kayıtlarını toplamaya başladı. Yapılan açıklamaysa, uygulamanın suçla mücadele ve yasadışı göçü engellemek için olduğu yönündeydi. Alman Sinti ve Romanlarının Başkanı Romani Rose, bu siyasi tepkiden dolayı yaşadığı hayal kırıklığını gizlemiyor. Rose, "özellikle kriz zamanları, tarihimizden ne kadar çok ders çıkardığımızı kanıtlıyor. İtalya'daki azınlıklara ve mültecilere yapılan ayrımcılığa, daha fazla Batı Avrupalı politikacının sesini yükseltmemiş olmasını üzüntü verici bir durum" diyor.

Özel çalışma kolu kurulması için girişim

Diğer yandan Sinti ve Romanlara yapılan ayrımcılığa karşı çıkanlar da yok değil. Sosyal demokrat Gert Weisskirchen, Avrupa Birliği bünyesinde Sintilere ve Romanlara eşit davranılması konusunda önlemler alacak özel bir çalışma kolunu hayata geçirmeye uğraşıyor. Weisskirchen, Alman Federal Meclisi üyesi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı yetkilisi olarak görev yapıyor. Bu girişimi memnuniyetle karşılayan Romani Rose, "önemli olan bunun bazı proje ve önerilerle sınırlı kalmaması. Avrupa Birliği'nin ülkelere sorumluluklarını hatırlatması ve hatta bir takım müeyyideler getirmesi gerekiyor" şeklinde konuşuyor.

Ancak Rose, sadece İtalya'daki durumdan değil, Almanya'dakinden de şikâyetçi. En çok da medyanın ve çeşitli makamların yaşanan suç olaylarında Sinti ve Roman azınlıkları hedef göstermesinden rahatsızlık duyuyor. Sinti ve Romanların 1945 yılından itibaren sürekli olarak suçlular ön plana çıkarılmaya başladığını belirten Rose, "haberlerde, azınlığa mensup kişilere yöneltilen suçlamalar boy boy yer aldı. Bu şekilde suç işlemek bu azınlığın belirleyici özelliği haline getirildi" diyor.

Almanya'daki yabancı karşıtı saldırılara vurgu

Merkez Konsey, 2006 yılının Ekim ayında yapılan Alman İçişleri Konferansı'nda, Sintiler ve Romanları aşağılayan 550 ajans haberini ve polis ilanını içeren bir belge sundu. Diğer yandan, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu temsilcileri Almanya'da tırmanan yabancı karşıtı saldırılara özellikle dikkat çekiyorlar. Ancak Merkez Konsey'in Başkanı Romani Rose, halkın genelinin bu tahriklere kapılmadığı görüşünde.

Avrupa Birliği’nin Adalet ve İçişlerinden Sorumlu Üyesi Jaques Barrot da Nisan ayı başında AB hükümetlerini yabancı karşıtlığı ve antisemitizme karşı daha etkin bir şekilde çalışmaya çağırmıştı. Romani Rose ise, Alman Adalet Bakanlığı tarafından yaz aylarında Berlin'de düzenlenecek uluslararası konferansta somut adımların atılmasını umuyor. Rose özellikle, internet üzerinden ırkçılığın tahrik ediliyor olması konusunda önlemler alınması gerektiği görüşünde.

Sinti ve Roman halkı günlük hayatta hala pek çok sorunla karşı karşıya.
Sinti ve Roman halkı günlük hayatta hala pek çok sorunla karşı karşıya.Fotoğraf: AP

Marcel Fürstenau /Çeviri: Banu Ertek

Editör: Meltem Karagöz