1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Siber suçlarla mücadele çağrısı

Kayhan Karaca / Strasbourg4 Nisan 2008

Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen internet suçlarıyla mücadele konferansında konunun ciddiyetine dikkat çekildi ve işbirliği çağrısı yapıldı. Strasbourg’dan Kayhan Karaca’nın haberi...

https://p.dw.com/p/Dc2S
Sanal suçlarla mücadele giderek daha fazla önem kazanıyor
Sanal suçlarla mücadele giderek daha fazla önem kazanıyorFotoğraf: AP

“Hacker, spyware, spybot, botnet, phishing, pharming, rootkits, worm, trojan, spam....”

Tüm bu sözcükler size hiçbir şey ifade etmeyebilir.

Ancak internet kullanıyorsanız, en kısa sürede bu ve buna benzer terimlerin ne anlama geldiğini öğrenmenizde yarar var.

Zira siz de, dünyada milyonlarca insan gibi, değişik ölçülerde her an bir “siber suç” kurbanı olabilirsiniz.

Bilgisayar ve internetin doğrudan veya aracı olarak kullanılmasıyla gerçekleştirilen bu suçlar; hırsızlık, şantaj, terör, kaçakçılık, pornografi, dolandırıcılık, para aklama, cinayet tertibi gibi klasik suçlara ek olarak, virüs yayma, web sitesi çökertme, endüstriyel casusluk, veri hırsızlığı, elektronik posta adreslerine izinsiz giriş, siber terör, casus program yerleştirme, şahısların banka koordinatlarının sanal ortamda çalınması gibi “high-tech” suçları da içeriyor.

Computer Wurm
Fotoğraf: dpa

Dünyanın bu alandaki ilk ve tek yasal belgesi olan Siber Suçlar Sözleşmesi’ni hazırlayan Avrupa Konseyi’nin, siber ve organize suçlar birim şefi Jean Charles de Cordes, konunun çok ciddi boyutlara ulaşmakta olduğuna dikkat çekip, devletlerin işbirliğinin hayati olduğunu söylüyor: “Bu yeni fenomenle mücadele etmek için devlet ve hükümetlerin öncelikle siber suçların önemini kavramaları ve bu mücadeleyi bir öncelik haline getirmeleri gerekiyor.”


Eğitilmiş uzman ihtiyacı

Avrupa Konseyi’ne bu konuda danışmanlık yapan, Köln üniversitesi bilgisayar hukuku uzmanı Doktor Marco Gercke de yasaların sadece ilk adım olduğunu hatırlatıyor: “Aslında ilk adım, yasaların uyumlu hale getirilmesi. Bu yasal bir konu. Ancak iş bununla bitmiyor. Konuyla uğraşmak için polis, savcı ve yargıçlara da ihtiyacınız var. Dolayısıyla bu insanların eğitimi ve doğru altyapıyı hazırlamak önemli.”


Konuyu yakından takip eden Interpol’ün, Mali ve High-Tech Suçlar Müdür Yardımcısı Noboru Nakatani ise işe her ülkede siber suçlarla mücadele edecek özel birimler oluşturmakla başlamak gerektiğini kaydediyor: “Yaklaşık 50’den fazla ülke siber suç birimine sahip değil. Siber suçlar hakkında soruşturma yürütecek özel birimleri bulunmuyor. Polislerin çok sayıda öncelikleri vardır. Eğer siber suçlarla uğraşacak özel biriminiz yoksa, öncelikler başka yerlere kaçabilir.”

Ausstellung Web of life
Fotoğraf: AP

Ancak Nakatani’ye göre, iş siber suç birimleriyle de bitmiyor: “Siber suç biriminiz olsa da, burada görevli dedektiflerin çok iyi eğitim almaları gerekiyor. Düzenli ve gerektiği gibi eğitilmezlerse siber suçlara karşı yetersiz kalırlar. Nedenini soracak olursanız, siber suçlar daima değişiyor. Suçun şekli günden güne değişmekte.”

Çin’den casusluk saldırıları

Avrupa Konseyi araştırmaları, siber suçlar konusunda Çin, Doğu Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Brezilya’nın ön plana çıktığını gösteriyor.

Çin’in, özellikle, belirli hedeflere yönelik siber saldırılar, casusluk ve taklit ürün pazarlama konularında sivrildiği belirtilmekte. Doğu Avrupa’dan gelen saldırılar dolandırıcılık, şantajla para toplama ve spam yoluyla sahtekarlıkta yoğunlaşıyor.

Son zamanlarda gelişen ve korku uyandıran iki yeni siber suç tip ise kimlik kartı kaçakçılığı ile siber-terörizm.

Informationsgipfel in der Schweiz E-Mail Zeichen
Fotoğraf: AP

Internet üzerinde ele geçirilmiş 400 kimlik kartı verisiyle ortalama 2 bin adet banka kartı yaratıldığına dikkat çeken Avrupa Konseyi’ne göre, bugün sanal ortamda kimlik kartı kaçakçılığı banka kartı hırsızlığından daha fazla para getiriyor. Buna örnek olarak da, bir trojan aracılığıyla Monster.com adlı web sitesinden çalınan 1 milyon 600 bin kimlik verisi gösteriliyor.


3 siber terör biçimi

Merkezi Almanya’nın Freiburg kentinde bulunan Max Planck Uluslararası Kriminal Hukuk Enstitüsü’nün siber terör uzmanı Profesör Ulrich Sieber de sanal ortamda terörün olağanüstü geliştiğine dikkat çekmekte: “Şu anda 3 ana siber terör biçimiyle karşı karşıyayız. 1’incisi, bilgisayar sistem ve altyapılarına karşı saldırılar ; 2’incisi, internette yasadışı belge dağıtımı, teröristlerin teşvik edilmesi, toplanması ve eğitimleri ; 3’üncüsü ise terör eylemi planlama veya bilgi alışverişi için bilgisayar sistemlerinin diğer türlü kullanımı.”

Avrupa Konseyi uzmanları, siber suçların yakın gelecekte daha da gelişeceğini söylüyorlar. Öngörülen yeni tip siber suçlar arasında, hayalet ve şifreli virüsler, siber-gerillalar ve casusluk ve finans uzmanı siber-paralı askerler de var.