1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Çetin Kaya'nın vurulmasıyla ilgili dava başlıyor

27 Eylül 2022

İstanbul'da polis kurşunuyla hayatını kaybeden set çalışanı Çetin Kaya'nın ölümüyle ilgili davanın görülmesine başlanıyor. Şüpheli polis, "kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanacak.

https://p.dw.com/p/4HPAx
Set çalışanı Çetin Kaya
Set çalışanı Çetin KayaFotoğraf: Privat

Set çalışanı Çetin Kaya'nın 29 Kasım 2021 tarihinde İstanbul Kadıköy'de aracını durduran polis memurlarından S.E.'nin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın ilk duruşması Çarşamba günü Anadolu Adliyesi'nde görülecek. S.E., Türk Ceza Kanunu'nun 81'inci maddesi uyarınca "kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanıyor. Polis memuru, bu suçtan ceza alırsa müebbet hapis cezasına çarptırılabilir.

İstanbul Valiliği, 39 yaşındaki Kaya'nın ölümünün ardından yaptığı açıklamada olayda "dur" ihtarına uymayan şüpheli bir araçta sürücü koltuğundaki Çetin Kaya'nın yakalama işlemi sırasında polise mukavemette bulduğunu savunmuştu. Şüpheli polis memuru S.E. de savcılık ifadesinde, "Bir elini kelepçelemiştik, boşta kalan eliyle benim silahıma hamle yapmaya çalıştı. O esnada da silah patladı" demişti.

Ancak olayın ardından görevinden uzaklaştırılan polis memuru, daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Şüpheli polisin tutuklululuğu devam ediyor.

Avukat Urfa: Çok açık bir cinayet

Olayla ilgili olarak Mayıs ayında tamamlanan iddianamede ise "olayın taksirle ya da olası kasıtla meydana geldiğini kabul olanağının bulunmadığı" belirtildi. İddianamede Kaya'nın vurulma anı anlatılırken polis memurlarının verdiği ifade ile tanık ifadelerinin çelişkili olduğuna işaret edildi.

İddianamede, "Gerek şüpheli S.E.'nin gerekse birlikte görev yaptığı arkadaşı olan tanık İ.K.'nın olay sırasında Kaya'nın kendilerine direndiğini, kelepçe taktırmamak ve şüphelinin silahını almak için hamle yaptığını belirtmelerine karşın tanık anlatımlarından maktulün elinin kelepçeli olduğu, şüpheliye yönelik fiili bir saldırısının bulunmadığı belirlenmiştir" ifadeleri yer aldı. İddianamede ayrıca, otopsi raporuna da atıfta bulunularak şüpheli polis memurunun bitişik atış yapmak suretiyle Çetin Kaya'nın ölümüne kasten sebebiyet verdiği savunuldu.

DW Türkçe'ye konuşan Kaya Ailesi'nin avukatı Özgür Urfa ise Kaya'nın yüzü araca yaslanacak şekilde ellerinin kelepçelendiğini ve bu sırada polislerden birinin silahını çekip iki el peş peşe ateş ederek yaşamını yitirmesine sebep olduğunu söyledi. Urfa, "Zanlı polisin hiçbir gerekçe olmadan iki el üst üste hem de kafa bölgesinden vurması, çok açık bir cinayet" dedi.

Delil karartıldığına yönelik şüpheler var

Soruşturma sürecinde delillerin karartıldığı yönünde şüpheler oluşmuştu. Kamera kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporu beklense de kayıtlar "bozuk olduğu" için rapor hazırlanamamıştı.

Avukat Özgür Urfa, "Olay, İstanbul'un en işlek yerlerinden birinde gerçekleşiyor. Ama ne tesadüftür ki çevredeki dükkan kameralarının kayıt almadığı, çeşitli kameraların bozuk olduğu, MOBESE kamerasının orayı çekmediği, cinayetin önünde işlendiği minibüsün kamerasının bozuk olduğu yönünde birçok polis tutanağı tutuluyor" şeklinde konuştu. Kaya Ailesi'nin avukatları bu nedenle ilk duruşmada kamera kayıtlarının yeniden incelenmesini talep edecek. 

Avukat Urfa, kolluk kuvvetlerinin sebep olduğu yaşam hakkı ihlalleri konusunda faaliyet gösteren Baran Tursun Vakfı'nın verilerine göre Türkiye'de 2007 ile 2022 arasında polislerin şüpheli olduğu 435 cinayetin işlendiğine dikkati çekti. Urfa, "Polislerin sanık olduğu dosyalarda olası kastla suçun işlendiği ya da taksirler işlendiği gibi suç nitelendirmeleri yapılıyor. Bunlar olmasa bile polislerin haksız tahrik altında bu eylemi gerçekleştirdikleri ya da kendilerini korumak için meşru müdafaa kapsamında olduğu ileri sürülüyor" eleştirisini yöneltti.  

Avukat, bu cinayetlerin münferit olmadığını, sistematik bir işleyiş olduğunu savundu. "Polislerin neden böyle davrandığının iki gerekçesi var. Birincisi, arkalarındaki siyasi iradenin onları desteklemesi. İkincisi de yargı pratiğindeki cezasızlık örnekleri" diyen Urfa, benzer ölümlerin yaşanmaması için cezasızlığın önüne geçecek gerekli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Burcu Karakaş, DW-Mitarbeiterin in Istanbul
Burcu Karakaş Çalışmaları insan hakları alanında yoğunlaşan İstanbul merkezli gazeteci.