1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Serbest dolaşım Almanya'nın yararına

Jülide Danisman12 Nisan 2013

Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi’ne göre, AB’deki serbest dolaşım hakkının Almanya’ya olumlu etkileri oldu. Konseyin yıllık raporunda, Almanya’ya genç ve kalifiye göçmenlerin geldiğine dikkat çekildi.

https://p.dw.com/p/18F2l
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Berlin merkezli Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi'ne göre Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin vatandaşlarına serbest dolaşım hakkı tanınmasıyla Avrupa Birliği içinde önemli bir istihdam piyasası oluştu. “Başarı modeli olarak Avrupa: Avrupa Birliği dahilindeki serbest dolaşım hakkının Almanya’ya etkisi ve aşılması gereken sorunlar” başlığını taşıyan 2013 yılı raporunu cuma günü Berlin’de açıklayan Konsey üyeleri, serbest dolaşımın özellikle Almanya için olumlu etkileri olduğunu vurguladı. Konsey üyeleri, raporu ayrıca Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'a sundu.

‘Almanya bir göç ülkesi'

Konsey Başkanı Prof. Dr. Christine Langenfeld, Almanya’nın artık göç veren değil, göç alan bir ülkeye dönüştüğüne dikkat çekti. 2012 yılında Almanya’ya bir milyonun üzerinde göçmen geldiğini belirten Langenfeld, raporun tanıtıldığı basın toplantısında, “Bu göçmenlerin üçte ikisi Avrupa Birliği ülkelerinden geliyor. Almanya artık göç vermiyor, aksine bir göç ülkesi haline geldi. Burada önemli olan nokta, Avrupa Birliği ülkelerinden gelenler genellikle çoğunluk toplumundan daha genç ve daha nitelikli, beşte birinin yüksek okul diploması mevcut. Çoğunluk toplumuna kıyasla bu yüksek bir oran” şeklinde konuştu.

Symbolbild Deutschland Migranten
Uzmanlara göre Almanya bir göç ülkesi haline geldi.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Yoksul göçmenler istisna

Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi'nin raporunda, ‘Bulgaristan ve Romanya'dan gelen göçmenler Almanya'nın sosyal sisteminden yararlanmak istiyor' şeklindeki görüşün de gerçeği yansıtmadığı vurgulanıyor. Langenfeld, Bulgaristan ve Romanya'dan gelen yaşı 25 ile 44 arasında değişen göçmenlerin yüzde 72,1'inin çalışarak kendi geçimini sağladığına dikkat çekerek, Alman devletinin sunduğu sosyal haklardan yararlananların “istisna” olduğunu belirtti. Langenfeldt, bu ülkelerden gelen Romanlara yönelik önyargılar nedeniyle, Avrupa Birliği dahilindeki serbest dolaşımın Romanlara odaklanarak, tartışılmasını da eleştirdi.

Berlin Sinti Roma
Raporda, Bulgaristan ve Romanya'dan gelen göçmenlerin çoğunun istihdam piyasasına entegre olduğu vurgulanıyor.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Ulusal eylem planı talebi

Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi, raporunda serbest dolaşım hakkının olumlu etkileri olmasına rağmen uygulamada bazı sorunlar yaşandığına da dikkat çekti. Bu çerçevede, 2012 yılının nisan ayında yürürlüğe giren diploma denklik yasasının uygulanmasındaki sorunların giderilmesi gerektiğini vurgulandı. Bunun yanı sıra Konsey Başkanı Langenfeld, yeni gelen göçmenlerin uyumunu kolaylaştırmak için Göç Ulusal Eylem Planı hazırlanmasını talep etti. Langenfeld, Almanya'da eylül ayında yapılacak parlamento seçimleri sonrasında bu konuda yapısal bazı değişiklerin yapılabileceğini dile getirdi. “Uyum konusunun İçişleri Bakanlığı'nın yetki alanından çıkartılması gerektiğini düşünüyoruz” diyen Langenfeld, uyum ve göç konularının ayrı bir bakanlığın yetki alanında olmasını talep ettiklerini söyledi. Langenfeld, İçişleri Bakanlığı'nın bugüne kadar göç ve uyum konularında “güvenlik boyutunu” ön plana çıkartmasını da eleştirdi.

Toplum serbest dolaşımdan memnun

Alman Vakıfları Göç ve Uyum Bilirkişi Konseyi'nin yıllık raporu ayrıca çoğunluk toplumu ile Almanya'da yaşayan göçmenlerin Avrupa ve serbest dolaşım hakkı hakkındaki görüşlerini içeren araştırmayı da kapsıyor. 2 bin 200 kişi üzerinde yapılan araştırmaya katılanların yaklaşık yüzde 80'i, serbest dolaşım hakkının Almanya'ya olumlu etkileri olduğu görüşünde. Araştırma sonucunda, Almanya'da yaşayanların serbest dolaşım hakkından sıklıkla yararlandığı tespit edildi. Buna göre, çoğunluk toplumunda her on kişiden altısının geçen yıl en az bir kere bir AB ülkesine gittiğini belirtildi. Araştırma ayrıca toplumun yarısından fazlasının kendini Avrupalı olarak tanımladığını ortaya koydu. Konsey Genel Müdürü Gunilla Fincke, araştırmayı şu sözlerle değerlendirdi: “Almanya genel anlamda serbest dolaşımdan kazançlı çıkan bir ülke. Bu, halkın çoğunluğu tarafından da kabul ediliyor. Avrupa Birliği bugüne kadar tek bir vatan olarak algılanmasa da, araştırmanın sonuçlarının ortaya koyduğu gibi, insanların günlük hayatlarının bir parçası olan serbest dolaşım hakkı ve hareketlilik nedeniyle Avrupalı olma duygusu güçleniyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Başak Özay