Sauerland davasında çarpıcı itiraflar

Almanya’da son 30 yılın en büyük terör davasında sanıklardan Fritz Gelowicz’in ardından Adem Yılmaz da suskunluğunu bozarak, itiraflarda bulundu. Adem Yılmaz, Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkemesi’ne verdiği ifadede, yürüttükleri cihatta en büyük düşmanlarının ABD olduğunu söyledi.

“ABD’yi takımın başı” olarak nitelendiren Yılmaz, “Bu baş ezildiği takdirde, diğer düşmanların da zayıflayacağını” savundu. Diğer ülkeler de İslam’a karşı askerî mücadele yürüttüğü takdirde, onlara yönelik saldırılar düzenlenmesinin de şart olduğunu belirten 30 yaşındaki sanık, “Burada ayrım yapmıyorum” dedi.

Afganistan'da görev yapan Amerikan, Alman ve Türk askerlerinin tümünü eşit düzeyde gördüğünü kaydeden Yılmaz, Afganistan’da Alman askerlerine yönelik silahlı mücadelenin sürdürülmesini “bir görev” olarak tanımladı.

"Benim yasam şeriat"

Yılmaz, cezasını çektikten sonra cihada devam edip, etmeyeceğine ilişkin soruya “bilmiyorum” şeklinde yanıt verdi. Daha önceki ifadesinde dile getirdiği “İslam’a inanmayan mümkün olduğunda çok sayıda kişiyi öldürmek istiyorum” şeklindeki sözlerinin de hâlâ geçerli olduğunu söyledi.

Adem Yılmaz, uyması gereken yasa olarak “şeriatı” gördüğünü ifade etti. 1986 yılında Almanya’ya gelen Yılmaz alkollü içki içmeye, faiz almaya veya dininin diğer kurallarına karşı gelmeye zorlanmadığı sürece, bu ülkenin demokratik hukuk düzenine de uyabileceğini dile getirdi.

Schneider saldırı planından pişman

Mahkemeye ifade veren üçüncü sanık ise 2004 yılında İslam dinini seçen Daniel Schneider oldu. 23 yaşındaki zanlı, bugün düşündüğünde, saldırı planlarını "yanlış" olarak gördüğünü vurguladı. Bugün böyle bir karar almayacağını ifade eden Schneider, 2007 yılında saldırı hazırlığı içindeyken yakalandıkları için memnun olduğunu söyledi.

Daniel Schneider, karşı tarafın üstünlüğü karşısında, verdikleri mücadelenin anlamı konusunda artık kuşku duyduğunu kaydetti. Ancak Müslüman olduğu günün, hayatının en güzel günü olarak tanımlayan Schneider, "Bu bana Tanrı'nın verdiği en büyük hediyeydi" dedi.

Schneider, Pakistan’da İslamî Cihat Birliği’nin eğitim kampı sırasında kalaşnikof tüfek ile dolaşmasına rağmen, silahlarla ilgilenmediğini dile getirdi. Müslümanlıkla ilişkisini “zorlu manevî bir yol” olarak tanımlayan Schneider, artık bundan vazgeçmesinin de mümkün olmadığını belirtti.

Dava Nisan'da başladı

2007 yılında Almanya’da çeşitli noktalara yönelik bir dizi terör saldırısıyla, çok sayıda Amerika Birleşik Devletleri vatandaşını öldürme hazırlığı içindeyken yakalanan zanlıların davası geçtiğimiz Nisan ayında başlamıştı.

“Sauerland Davası”nda aralarında Adem Yılmaz ve Atilla Selek isimli iki Türk’ün yanı sıra Fritz Gelowicz ve Daniel Schneider yargılanıyor. Zanlılar, Pakistan’da İslamî Cihat Birliği’nin eğitim kampına katıldıklarını daha önce itiraf etmişlerdi.

Bir zanlı hakkında tutuklama kararı

Öte yandan, Almanya Federal Başsavcılığı, Sauerland hücresine yardım ettiği gerekçesiyle Mevlüt K. İsimli bir Türk hakkında tutuklama kararı çıkarttı. Mevlüt K., terör hücresine Türkiye’den 26 adet bomba fitili temin etmesine yardım etmekle suçlanıyor.

Zanlılardan Atilla Selek de daha önce savcılığa verdiği ifadede, Sauerland hücresi ile Amerikan Merkezî Haberalma Teşkilatı CIA ve Türk İstihbarat Teşkilatı MİT arasındaki bağlantıyı Mevlüt K.’nın sağlandığını, söz konusu kişinin MİT’in “köstebeği” olduğunu öne sürmüştü.

JD/MÇ/dpa/AP/A.A.