1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sarkozy hala önde

Ajanslar13 Nisan 2007

Hafta başında seçim kampanyası etkinliklerinin resmen başlaması ile Fransa’da cumhurbaşkanlığı yarışı da kızıştı. Son kamuoyu yoklamalarına göre sağın adayı Sarkozy oy kaybına rağmen önde. Seçim kampanyalarında öne çıkan konular ekonomik sorunların yanı sıra göç politikası ve Avrupa Anayasası.

https://p.dw.com/p/AZQE
Fransa seçimlerinin dört gözde adayı da Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakmıyor.
Fransa seçimlerinin dört gözde adayı da Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakmıyor.

Fransa’da 18 milyon seçmen 22 Nisan’da yeni cumhurbaşkanlarını seçmek için sandık başına çağrıldı. 12 aday arasından sandıktan çıkacak iki isim, 6 Mayıs’ta kozlarını paylaşacak.

Adaylar seçim etkinliklerinde özellikle de oranı yüzde 42’ye varan kararsızları kazanmaya çalışıyor. Siyasi gözlemcilere göre seçim kampanyalarında genelde konuları muhafazakar aday Nicholas Sarkozy belirliyor. Diğer adaylar da aynı konuda görüşlerini ve tepkilerini dile getiriyor.

ABD sempatizanı Sarkozy

Fransa İçişleri eski Bakanı Nicholas Sarkozy son olarak ülkesinin AB’ndeki en yakın müttefiki Almanya’ya yüklendi. Sarkozy’nin “Alman halkının geçmişte nasıl olup da Nazileri iktidara getirebildiği” şeklindeki sözleri tartışmaları da beraberinde getirdi. Sosyalistler Sarkozy’i Fransa ile Almanya arasında son 50 yılda büyük çabalarla sağlanan barış ve diyaloğu yok saymakla suçluyor.

Almanya’nın geçmişini seçim kampanyasına malzeme yapan muhafazakar politikacı Sarkozy ABD’ye yönelik sempatisini gizlemiyor. Sarkozy’nin 2006 Eylül’ündeki Washington ziyareti sırasında, Fransa’nın ABD’ye karşı kibirli tavrından şikayetçi olduğu hala hatırlarda.

Sarkozy’nin rakibesi Sosyalist Segolene Royal ise müttefiklerini gerektiğinde eleştirmekten çekinmeyeceği mesajını veriyor. “ABD bizim dostumuz” diyen Royal, özellikle uluslararası terörle mücadelede yürütülen ortak çabalara dikkat çekiyor. Ancak Royal’a göre bu işbirliği, körü körüne bir ittifak demek değil. Bu nedenle seçilmesi halinde ülkesinin ABD’den bağımsız karar alma ve uygulama özgürlüğünü sonuna kadar savunacağını söylüyor.

Anayasa ne olacak?

AB Anayasası konusunda ise adayların hemen hepsi çekimser davranıyor. Seçilen Cumhurbaşkanı’nın anayasa sürecini tekrar canlandırıp canlandırmayacağı soru işareti. Fransız halkı anayasayı iki yıl önce referandumda reddetmişti.

Seçimin en gözde adayı Sarkozy seçilmesi durumunda 2007 yazından itibaren basitleştirilmiş ve kısaltılmış bir anayasa metnini Fransız Meclisi’ne getirmeyi planlıyor. Yeni bir halk oylamasını ise reddediyor: “İlk referandum Avrupa’yı duraklattı, ikinci bir referandum mahveder” diyor.

Alman Fransız Enstitüsü ise salt kurumların düzenlenmesine indirgenmiş bir metni meclisten geçirme fikrini riskli buluyor. Bu yolla belki metnin milletvekillerince onaylanacağı, ancak seçmenlerin buna tepki gösterebileceği belirtiliyor. Enstitüye göre halk bu tür bir adımı, 2005 yılında verdiği ret kararının yani iradesinin çiğnenmesi olarak algılayabilir ve sokağa dökülebilir.

Sosyalist aday Segolene Royal ise Anayasa için 14 Haziran 2009 tarihinde, Avrupa Parlamentosu seçimlerine paralel bir referandum düzenlenmesini istiyor. Riske girmeyi göze alan Royal’in amacı, anayasa metninde sosyal güvenlik konusuna daha geniş yer verilmesi.

Liberal aday Bayrou da kısaltılmış anayasa metninin tekrar halkoyuna sunulmasından yana. Alman Fransız Enstitüsü uzmanları, bu fikrin diğer AB üyelerinin tepkisini çekeceğini vurguluyor. Bu durumda halihazırda 18 ülkenin parlamentosunun onayladığı metnin yeniden müzakere edilmesi gerektiği ve bunun, diğer ülkelerin yeni taleplerine kapıyı, bir diğer deyişle “Pandora’nın Kutusu’nu” açmak anlamına geleceğine dikkat çekiliyor. Aşırı sağcı aday Le Pen ise Avrupa karşıtı tavrı ile öne çıkıyor.

Türkiye'nin AB üyeliği

Öte yandan her ne kadar bu seçim kampanyasında henüz gündeme oturmadıysa da gözde dört aday Türkiye’nin AB üyeliğine ya şüpheci yaklaşıyor ya da üyeliğini reddediyor.

Sarkozy ve Bayrou imtiyazlı ortaklıktan yana. Royal, Türkiye’nin henüz koşulları yerine getirecek olgunlukta olmadığı görüşünde, Le Pen ise Avrupa’nın genişlemesine ve Türkiye’ni üye olmadına açık biçimde karşı çıkıyor.

Oyların yaklaşık yüzde 28’e gerileyen Sarkozy’yi halk desteğini yüzde 24’e çıkaran solun adayı Royal izliyor. Liberal Bayrou’nun yüzde 19, aşırı sağcı Le Pen’in ise yüzde 14 oranında oy alması bekleniyor.