1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ucuzu ve hızlısı makbul

26 Kasım 2013

Alman ressam Jim Avignon, tabloların yüksek fiyatlarla el değiştirdiği sanat piyasasında kuralları değiştirmek istiyor. Kendini 'öykü anlatıcısı' olarak tanımlayan sanatçı, her hafta 100 resim yapıyor.

https://p.dw.com/p/1AP6S
Fotoğraf: DW

Zamanla yarışan boyalar

Jim Avignon soyadını, bir zamanlar beş parasız kalıp yerleştiği Fransa’nın güneyindeki kentten alıyor. Burada ressam olarak geçimini sağlamayı başarmış. Berlinli sanatçı, haftada büyük ebatta 100 resim yapıyor. Sanatının temelini hızlı olmak oluşturuyor.

Ünlü galeriler, eserlerini çok ucuza sattığından Jim'in eserlerine biraz şüpheci yaklaşıyorlar. Sanat piyasasında kuralları değiştirmek isteyen Jim, "ucuz sanatın" en önemli temsilcilerinden biri.

"Burada, motivasyonu, niyeti kafasından taşan bir kişinin krokisini çizdim. Bunu daha sonra tamamen renklendireceğim."

Boyayı tasarruflu kullanıyor

Sanatçının rengârenk ve neşeli resimlerine her zaman bir nebze de toplumsal eleştiri yansıyor: "Akrilik renklerle çalışıyorum. Suda çözülüyorlar ve sonra suya dayanıklı oluyorlar. Çabuk kuruyorlar. Genel olarak, kırmızı, sarı ve mavi renkleri kullanmamla tanınıyorum. Bazen bu boyalarla, bir renk temeli oluşturmak için başlıyorum. Bazen de sonda daha boyanması gereken yerler var mı diye karar veriyorum. Yani boyaları tasarruflu ve kendine özgü şekilde kullanan biriyim. Her yeri sonunda belki yeni bir renk eklenmesi iyi olmasa da boyuyorum. Sonuçta ilk seçtiğim renk, sonuna kadar iyi kullanabileceğim ve bir temel oluşturabilecek bir renk oluyor. Sonunda tamamen rengi değiştirdiğim de oluyor."

Zamanla yarışan boyalar

Eserlerini yerde boyamayı tercih eden Jim Avignon, tuvali de tercih etmiyor: "Boyayı daha iyi parlasın diye oldukça inceltiyorum. Duvarda boyayacak olsam, her şey akar. Çoğunlukla temel renklerle tuvalde ya da kâğıt üstünde çalışıyorum. Yani evet hiç tuvalde çalışmıyorum. Bir sebebi de bir şekilde boyadığımda katlayabiliyor ve 30 tanesini çantama koyup, sergiye götürebiliyor olmam. Başka bir boyda yapsaydım nakliyeci gerekirdi."

'Ressam değil öykü anlatıcısıyım'

İnsan doğayla hiç bu kadar kaynaşmamıştı

Jim Avignon, tarzını şu sözlerle anlatıyor: "Tüm boyama işlemi bittikten sonra hatları belirginleştiriyorum. Bazı yerlerde hatları kalınlaştırıyorum ki daha iyi görülebilsin bazılarını ise bırakıyorum ve bazı bölümlerde gölgeleri tazeliyorum. Bu şekilde resme yeniden daha net bir ifade kazandırmaya çalışıyorum. Ve çizerlik yönümün daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Çünkü çizimlerin etkileşimi, konstrüksiyonu resimlerimde şekillendirici, temel bir kompozisyon öğesi durumunda."

25 yıldır ressamlık yaptığını belirten Jim Avignon, bu süre içinde tarzını hiç değiştirmediğini söylüyor: "Bunca yıldır tarzımın hiç değişmemesi her daim eleştiriliyor. Ama ben kendimi daha ziyade bir öykü anlatıcısı olarak görüyorum. Ben, şimdi tamamen farklı bir tarzda çalışmak zorundayım diye düşünen bir sanatçı değilim. Ben daha çok içerikle ilgileniyorum. İçeriğe odaklanıyorum ve resmediş tarzım benim için harika ve böyle de kalacak."


© Deutsche Welle Türkçe

DW/JR/GA/EC/NH