1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Basın özgürlüğüTürkiye

Fox TV hakkında inceleme başlatılması tepkilere neden oldu

21 Ocak 2022

Fox TV haber sunucusu Selçuk Tepeli hakkında tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği iddiasıyla inceleme başlatan RTÜK eleştirilerin hedefinde. Peki, yaptırımları sıklıkla eleştirilen RTÜK her kanala eşit mi davranıyor?

https://p.dw.com/p/45vYk
Radyo Televizyon Üst Kurulu binası
Radyo Televizyon Üst Kurulu binasıFotoğraf: DW/H. Köylü

"Cumhurbaşkanı diyor ki, 'Türk lirasına ilgiyi artırmak için yeni projelerimiz var.' Nedir mesela? Şu andan sonra bir Türk Lirası alana bir Türk Lirası bedava mı vereceksiniz? Ne yapacaksınız, nedir yani?"

Fox TV sunucusu Selçuk Tepeli'nin canlı yayında söylediği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi politikalarını eleştirdiği bu sözleri üzerine Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) inceleme başlattı. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Tepeli'yi adeta muhalefet lideri gibi davranmak ve tarafsızlık ilkesini ihlal etmekle suçladı. Tepeli hakkında başlatılan inceleme, RTÜK'ün bugüne kadar uyguladığı ve şikâyetlere rağmen uygulamadığı yaptırımları yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, hükümete yakın televizyonlara yönelik yaklaşımları sık sık eleştirilerin hedefinde olan RTÜK'ün tarafsız olmadığı görüşünde.

Tarafsızlık ilkesini ihlal etti mi?

RTÜK'ün hedefinde olan Selçuk Tepeli'nin canlı yayında söylediği sözler üzerine başlatılan inceleme, sosyal medyada da çok tartışıldı. Paylaşımlarda Tepeli'yi destekleyenler de tepki gösterenler de oldu. Tartışmaların odağında RTÜK'ün incelemesi kadar, Tepeli'nin tarafsızlık ilkesini ihlal edip etmediği de vardı. İletişim uzmanı Prof. Dr. Doğan Tılıç, Fox TV'nin Türkiye ve dünyada başka örnekleri olduğunu ve güçlü yorumlarla beslenmiş bir habercilik yaptığını belirtiyor. Medyanın genel durumuna bakıldığında Fox TV'nin tam da bu sebeple en fazla izlenen kanallardan biri olduğuna dikkat çeken Tılıç, ne kadar doğru söylendiği ve ne kadar adil olduğuna bakıldığında kanalın olumsuz bir yanını görmediğini ifade ediyor.

Tarafsızlık tartışması: Peki, RTÜK tarafsız mı?

"Oldukça sert bir eleştiri söz konusu"

Basında tarafsızlık tartışmalarını yeniden gündeme getiren olayla ilgili iletişim uzmanlarından farklı görüşler var. Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, nötr bir perspektiften bakıldığında Selçuk Tepeli'nin sözlerinde açık bir taraf olduğu görüşünde. Tepeli'nin ifadelerinde belli bir görüşün desteklenmesinin söz konusu olduğunu ifade eden Nalçaoğlu, ancak bir haber mecrasını değerlendirirken, tek bir beyanat veya tek bir bültendeki yoruma değil, daha genel bağlamına bakmanın uygun olacağını belirtiyor:

"Selçuk Tepeli'nin yorumunu okuduğum zaman, gerçekten de hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert denebilecek bir eleştiri görüyorum. Ama bu yayının, haber mecrasının ve habercinin objektifliği yitirdiği anlamına gelir mi? O da ayrı bir tartışma konusu. Ya da tarafsızlığını büsbütün yitirdiğine delalet eder mi? Ayrı bir tartışma konusu."

Tarafsızlık mı, adil olmak mı?

Metropol Araştırma Şirketi'nin hazırladığı ve bu yılın başında açıklanan "Aralık 2021 Türkiye'nin Nabzı" araştırmasına göre, ülkede en az güven duyulan kurumlar, medya ve siyaset oldu. Türkiye'de yıllardır iki mahalleye bölünmüş medyanın tarafsızlığına dair ciddi eleştiriler var. İktidar partisinin destekçileri de muhalifler de karşı tarafta olan medyanın tarafsız ve bağımsız olmadığı konusunda hemfikir. Peki, medyada tarafsızlık ilkesi gerçekten gerekli mi? Prof. Dr. Doğan Tılıç, basının tarafsızlığı konusunda farklı bir yorum getiriyor:

"Tarafsızlık artık gazeteciler açısından öyle çok etiğin temelinde olan bir şey değil. Gazetecilik her şeyden önce bir doğruyu söyleme mesleğidir. Doğruyu söylemekten uzaklaştığınız oranda etikten de uzaklaşırsınız. Dolayısıyla asıl olan tarafsızsınız, değilsiniz değil. Doğruyu söylüyor musunuz, söylemiyor musunuz? Gazetecilik etiği bugün tarafsızlığın yerine adil olmayı koymuştur."

"Türkiye'deki problem kutuplaşma"

Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu ise "Özel yayın kuruluşlarında tarafsızlık mümkün mü?" sorusunun yerine, "Gerekli mi?" şeklinde sorulması gerektiğini düşünüyor. Nalçaoğlu'na göre, demokratik ve serbest piyasa ekonomisi uygulayan bir toplumda ve buna bağlı kültürde medya organlarının tarafsızlığı diye bir şey olamaz:

"Her medya organının görüşü, yaslandığı bir yön olacaktır. Türkiye'deki problem sanırım tarafsızlıktan ziyade bir kutuplaşma, bir kopuş. Hâlbuki demokrasilerde asıl önemli olan aradaki gri alandır. Türkiye korkarım bunu kaybetti."

RTÜK tartışması: "Kurul, haber alma hakkına büyük engel"

RTÜK televizyonlara eşit davranıyor mu?

Türkiye'de ana akım medyanın önemli kısmı iktidara yakın bir noktada konumlanmış durumda. Ancak, bazı kesimlerin "muhalif" olarak nitelediği, küçük ve maddi olanakları daha kısıtlı olan mecralar izleyici kitlesi açısından çok daha büyük bir topluluğa hitap ediyor. Selçuk Tepeli hakkında inceleme başlatan RTÜK'ün farklı mecralardaki yayın organlarına yaklaşımı da ülkedeki medya açısından önemli tartışma konularından biri. RTÜK'ün CHP kontenjanından seçilen üyesi İlhan Taşçı'nın açıkladığı 2021 raporu bu konuda çarpıcı veriler içeriyor. Rapora göre, RTÜK 2021 yılında Halk TV, Tele 1, Fox TV, KRT ve Haber Türk'e 71 kez ve toplam 21 milyon 500 bin lira ceza kesti. Ancak, iktidara yakın olarak konumlanan ve haklarında 100 bine yakın şikâyet bulunan A Haber, Ülke TV, Kanal 7, TV-Net ve CNN Türk kanallarına ise yıl boyunca hiç ceza verilmedi.

Dizilerde de en çok ceza Fox TV'ye

Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun 9 üyesinden 5'i iktidar, 4'ü ise muhalefet partilerinin gösterdiği kişiler arasından, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçiliyor. RTÜK Başkanı her fırsatta kurulun tarafsız olduğunu dile getiriyor. Ancak, uzmanlara göre, durum tam tersi. "Nasıl mahkemelerden tam tarafsızlık, mutlak adalet bekliyorsak RTÜK'den de bunu beklemeliyiz" diyen Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, RTÜK'ün tarafsız olmadığı görüşünde. Nalçaoğlu, siyasetin belirlediği bir kuruldan tarafsız bir bakış açısı çıkmayacağını düşünüyor:

"Dizilerle ilgili verilen cezalara bakıldığında Fox TV rekor kırmış durumda. Sanırım 10 milyon lira civarında ceza almış. TRT'teki bazı dizilerde çok ciddi şiddet sahneleri görüyorum. TRT ne kadar ceza almış diye baktım. Sıfır. Yani TRT'ye sıfır bir yaptırım var. RTÜK'ün gerçekten de objektif bir gözle bakarak, bütün yayın kuruluşlarını aynı kriterlerle izliyor, denetliyor, uyarıyor olmasını bekleriz. Maalesef şu an bunu RTÜK için söylemek çok uygun görünmüyor."

"RTÜK, tarafsızlık konusunda söz söyleyebilecek durumda değil"

Prof. Dr. Doğan Tılıç da pratiğe bakıldığında tarafsızlık konusunun her şeyden önce RTÜK açısından sorunlu olduğunu düşünüyor.

"RTÜK'ün televizyon kanalları, gazetecileri, hele hele özel bir televizyon kanalını tarafsızlık üzerinden yargılamadan önce bir defa kendisini doğrudan tarafsızlıkla bağlaması gerekir. Ama RTÜK, ne yazık ki tarafsızlık konusunda çok fazla söz edebilecek bir durumda değil. Çünkü bir özel kanaldan ziyade kamu yayıncısı TRT'nin mesela en fazla bu kavramla sınava tabi tutulması gerekir"

Felat Bozarslan

© Deutsche Welle Türkçe