1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

RNZ: Demokratlar asıl hedefi gözden kaçırmamalı

13 Şubat 2020

ABD’de Demokrat Parti’nin başkan adayını belirlemek için yaptığı ön seçimler Alman basınından seçtiğimiz yorum konusu.

https://p.dw.com/p/3XhIj
ABD başkan aday adaylarından Bernie Sanders
ABD başkan aday adaylarından Bernie SandersFotoğraf: Reuters/R. Wilking

13.02.2020 - Alman basınından özetler

ABD’de Demokrat Parti’nin başkan adayını belirlemek için eyaletlerde başlattığı ön seçimler tüm hızıyla sürüyor. Dün New Hampshire eyaletinde yapılan ön seçimi yüzde 25 ile Vermont Senatörü Bernie Sanders kazandı. Yüzde 24 ile Pete Buttigieg ise ikinci oldu. 3 Şubat tarihinde Iowa'da yapılan tartışmalı ön seçimi ise Buttigieg kıl payı farkla Sanders'ın önünde bitirmişti. Süddeutsche Zeitung iki adayın birbirine çok yakın sonuçlar almasını şöyle değerlendiriyor:

"İki seçim iki galip… Demokratlar açısından bu, çözülemez bir sorun olmasa gerek. En azından her ikisi de siyasi açıdan uyumlu olsa ve birine oy veren seçmenin konu Donald Trump'a karşı olmak olunca diğerini de seçeceğinden emin olunabilse… Ama durum öyle değil. 78 yaşındaki huysuz Vermont Senatörü Sanders, en azından Amerikan koşullarına göre, sosyalist bir devrimci. 38 yaşındaki Indiana'dan genç, akıllı, eski belediye başkanı Buttigieg ise temkinli bir sosyal liberal reformcu. Demokratları Donald Trump karşısındaki şok yenilgiden beri parçalayan, sol ile ılımlı kanat arasındaki yönelim mücadelesinde Sanders ve Buttigieg destekçileriyle birlikte farklı taraflarda duruyorlar."

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinin yorumu ise şu şekilde:

"Cumhuriyetçi tarafta Trump partisini bütünüyle kendisine bağımlı hale getirip sürekli daha otokrat bir şekilde boy gösterirken Demokratlarda durum tamamen karışık. Sanders, Buttigieg ve Klobuchar yüzde 20 civarındaki oy oranıyla birbirlerine son derece yakınlar, o nedenle aralarından hiçbiri çabucak pes etmeyecek. Sol cephede Sanders daha ölçülü bir reformcu olan Elizabeth Warren'a karşı bariz bir üstünlük sağlamış görünüyor. Ancak ılımlılarda Biden'ın düşüşü sonrası her şey ortada. Üstüne üstlük tüm bunlara, henüz yarışa resmi olarak başlamamış olsa da anketlere göre daha şimdiden yüzde 13'lük bir desteğe sahip olan multimilyarder Mike Bloomberg de ekleniyor."

Frankfurter Rundschau gazetesi parti içi mücadeleler nedeniyle Demokratların Trump karşısında ortak bir aday etrafında birleşemeyebileceği yorumunu yapıyor:

"Tehdit sadece Demokratların Trump'a karşı bir oyuncuyu öne çıkartamadan son derece değerli haftaları parti içi mücadelelerle heba etmesi değil. Aynı zamanda Buttigieg ve Klobuchar gibi pragmatik reformlar isteyen ve ülkenin kendi içinde uzlaşmasını hedefleyen ılımlı adayların da birbirlerine çelme takması söz konusu. Demokratlar güçlü bir çıkış işareti vermeyi daha Iowa ön seçiminde ıskaladı. Parti içi cepheler arasındaki düşmanlıklar son derece büyük. Yaralanmalarla dolu, eziyetli sürecin ardından Temmuz ayındaki parti kongresinde, arkasında tüm destekçilerin duracağı bir başkan adayı nasıl seçilecek, merak konusu."

Rhein-Neckar Zeitung da benzer bir yoruma yer veriyor:

"Demokratlar parti içi mücadelelerle kendilerini yıprattıkça, ABD Başkanı Donald Trump karşısında bir adayın arkasında birleşmeleri de gecikiyor, velev ki bunu yapmayı bir gün başaracak olurlarsa. Partinin 2016 yılındaki hatayı tekrarlama tehlikesi var. O zaman ‘sosyalist' Sanders'in birçok destekçisi ağır ön seçim savaşının ardından bir daha ılımlı Hillary Clinton'a ısınamamıştı. O nedenle Demokratlar tüm rekabete karşın asıl hedefi gözden kaçırmamalı, o da Trump'ı Beyaz Saray’dan çıkartmak."

DW / EC, BK

©Deutsche Welle Türkçe