1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Riyad'da El Kaide şüphesi

DW10 Kasım 2003

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da 17 kişinin ölümüne neden olan intihar saldırısının ardında El Kaide örgütünün olduğu tahmin ediliyor. Diğer yandan ABD’de Demokratlar ise Suudi yönetimini teröre destek vermekle suçluyor...

https://p.dw.com/p/AbVq
Saldırı 17 kişinin ölümüne neden oldu
Saldırı 17 kişinin ölümüne neden olduFotoğraf: AP

ABD Başkanı George W. Bush Riyad’daki bombalı saldırı nedeniyle Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah’a gönderdiği mesajda, terörle mücadelede her zaman Suudi Arabistan’ın yanında olacaklarını bir kez daha vurguladı. Amerikan Kongresi’nde ise Suudi rejimini eleştirenlerin sayısı artıyor. Demokrat Partili Senatör Josepf Biden Kraliyet ailesini dolaylı olarak teröre destek vermekle suçladı. ”El Kaide’nin asıl hedefinin Suudi liderler olduğu unutulmuşa benziyor” diyen Biden sözlerini şöyle sürdürdü:

”Belki bu saldırı Riyad yönetiminin gözünü açar ve teröre dolaylı destek vermekten caydırır. Suudi Arabistan, terörün sadece ABD’ni değil, milli devletleri hedef aldığını kavramalıdır.”

Senatör Biden, terör tehlikesi karşısında gözlerini yuman tutucu Suudi Arabistan’ın artık terör sorununun parçası haline geldiğini öne sürerken, Demokrat Parti’nin başkan adaylığı için yarışan Richard Gephard, Başkan Bush’u eleştirdi. Gephard, ”Başkanımız Suudi rejimini tutumunu değiştirmeye ikna edemiyor. Ben olsam, bütün dünyayı arkama alarak Riyad yönetimini yola gelmeye zorlardım” dedi. Terör örgütlerinin Pakistan’daki eğitim kamplarının kim tarafından finanse edildiğine dair ellerinde bilgi olduğunu söyleyen Gephard, ”Buna son verilmelidir” diye konuştu.

El Kaide şüphesi

Başkentteki son bombalı saldırı da uzmanlara göre, El Kaide örgütünün işi. Nitekim, eski Amerikan Savunma Bakanı Yardımcısı Richard Perle saldırıda kullanılan tekniğin El Kaide tarafından geliştirildiğini ve bu örgütün sadece ABD’yi değil, ama mollaların buyruğuna girmek istemeyen Müslümanları da imansız addettiğini söyledi.

El Kaide’nin ise kraliyet rejimini tamamen tecrit edip Suudi hakimiyetine son verdirmek istediği anlaşılıyor. Usame Bin Ladin nazarında, son derece muhafazakar hatta köktendinci olan bu rejimin en büyük hatası, ülkede Amerikan üsleri kurulmasına izin verip Washington’un bölgedeki en büyük Arap müttefiki konumuna gelmek oldu.

ABD – Suudi ilişkileri

Askerlerinin büyük bölümünü bu ülkeden çeken ABD, Suudi Arabistan’ın gerçek bir müttefik olduğundan da kuşku duyuyor. 11 Eylül faillerinin büyük bölümü Suudi Arap‘tı ve teröristlere büyük sempati besleniyordu. Taliban, Afganistan’ı Suudi Arabistan’ın yoğun para yardımı sayessinde ele geçirmişti. Ve Riyad yönetimi Avrupa’daki militan dinci çevrelere de milyonlarca dolarlık yardım yapıyordu.

12 Mayıs saldırısından sonra kendine gelen Suudiler ilk kez geleceklerinden endişe duymaya ve kendilerini sadece ABD’nin koruyabileceğini kavramaya başladılar. Mayıs ayındaki bombalı saldırının ardından kapsamlı güvenlik tedbirleri alındı ve terörist avı başlatıldı. En az 600 militan zanlısı tutuklandı ve Mekke’de intihar saldırısına hazırlanan 5 terörist öldürüldü.

Washington ile Riyad arasındaki işbirliği istihbarat alanında da etkili olmaya başladı. ABD, hafta sonundaki saldırıdan kısa sürre önce Suudi Arabistan kaynaklarından gelen ihbar üzerine temsilciliklerini geçici olarak kapattı. Son aylarda teröre savaş ilan eden Suudi Arabistan şimdi ABD’nin desteğinden medet umuyor. Washington’da ise Başkan Bush, Riyad yönetiminin terör hamiliği yapmasına seyirci kaldığı gerekçesiyle ağır eleştirilere hedef oluyor.