Penthouse güzeli Kader Loth siyasete atıldı

BSB Berlin teşkilatı başkanı Tobias Erfurth, konuyla ilgili Bild gazetesinin internet sitesine yaptığı açıklamada, Loth'un yönetim kurulunca oy birliğiyle bu göreve atandığını söyledi.

Alman kamuoyunda verdiği cüretkar pozlar ve “Big Brother (Biri bizi gözetliyor” ve “Die Alm” isimli TV-şovlarıyla bilinen 36 yaşındaki Loth ise memnuniyetini açıkladı.

Kader Loth şunları söyledi: “Partimizin genel başkanı Gabriele Pauli'ye cesaret ve kişiliğinden ötürü öteden beri hayranlık duyuyordum. Şimdi ona çalışmalarında yardımcı olacak, vatandaş ile siyaset arasındaki mesafenin ortadan kaldırılması çabalarına katkıda bulunacağım. Başta kadınlar olmak üzere vatandaşla doğrudan temasa geçeceğim.”

Gabriele Pauli ise Berlin teşkilatının Kader Loth ile ilgili kararını olumlu karşıladı. Pauli, “Kader Hanım'ın desteğini almış olmamız çok sevindirici. Bu, bizim ne kadar açık bir parti olduğumuzu gösteriyor. Çalışmalarını merakla bekliyorum” dedi.

BSB'yi Gabriele Pauli kurdu

İktidar ortaklarından Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nden olaylı bir şekilde ayrıldıktan sonra katıldığı Özgür Seçmenler'den de kopan Gabriele Pauli, geçen ay sağda BSB isimli yeni bir parti kurmuştu.

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde umduğunu bulamayan Pauli, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine ilişkin görüşleriyle de dikkat çekmişti. Gabriele Pauli, Avrupalıların, Türkiye'nin AB üyesi olması durumunda Avrupa Parlamentosu'nda alacağı milletvekili sayısından korktuklarını söylemişti.

Pauli, Türkiye'nin AB üyesi olması durumunda Avrupa Parlamentosu'nda 70 üyeye sahip olacağına, Almanya'nın parlamentodaki koltuk sayısının da 99 olduğuna işaret ederek, ''Avrupalılar Türkiye'nin Avrupa Parlamentosu'nda alacağı milletvekili sayısından korkuyorlar'' demişti.

İktidar ortağı CSU'ya eleştiri

Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU) Türkiye'nin AB üyeliğine karşı yaptığı açıklamaları da inandırıcı bulmadığını belirten Pauli, ''CSU partisi gerçekten Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkıyorsa, Bavyera eyaleti olarak Avrupa Parlamentosu'na önerge versin. Ancak bu sayede güvenilir olur'' şeklinde konuşmuştu.

Pauli, CSU'nun bu konuda samimi olmadığını ve reddedileceğini düşündüğü için Türkiye'nin AB üyeliği konusunda bir referandum yapılmasını istediğini, bunun tümüyle bir parti taktiği olduğu görüşünü savunmuştu.

Pauli, Türkiye'ye adım adım bazı hakların verilmesinden yana olduğunu, Türkiye'nin kriterleri 2024 yılında tümüyle yerine getirmesinin memnuniyet verici olacağını kaydetmişti.

NH/HK/DW/AP