1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Paris banliyöleri alevler içinde

Emin Varol / Paris ve Ajanslar2 Kasım 2005

Paris’in banliyölerinde geçen hafta başlayan şiddet olayları giderek yayılıyor. Sokak çatışmalarına dönüşen olaylarda şimdiye dek 34 kişinin tutuklandığı belirtilirken, eleştiriler İçişleri Bakanı Nikolas Sarkozy’e yöneldi…

https://p.dw.com/p/AaQl
Paris banliyölerinde polisi protesto eden gösteriler devam ediyor
Paris banliyölerinde polisi protesto eden gösteriler devam ediyorFotoğraf: dpa

Fransa’nın başkenti Paris yakınlarında geçen hafta, çoğunlukla göçmen ailelerin yaşandığı Clichy-sous-Bois banliyösünde, polisi protestolarla başlayan olaylar diğer banliyölere de sıçradı. Onlarca araba ataşe verilirken, olaylar sokak çatışmasına dönüştü ve şimdiye dek 34 kişinin gözaltına alındığı kaydedildi. Gerginliğin devam ettiği Paris’in altı banliyösünde, protestolara hedef olan Fransız polisi ise güvenliği sağlamaya çalışıyor.

Ancak bir yandan da politik tartışmalara neden olan protesto olayları nedeniyle muhafazakar İçişleri Bakanı Nikolas Sarkozy’e yönelik eleştiriler artıyor. Asi gençleri “sabun köpüğü“ olarak niteleyen Sarkozy’nin yanlış politikalar izlediğini savunan muhafalefetteki Sosyalistler, olayları yatıştırmak için sadece güvenlik önlemlerine dayanmanın yanlış olduğunu savunuyorlar. Entegrasyon konusunda yapılan kısıtlamaları eleştiren muhalefet, ortaya çıkan tablodan Sarkozy’i sorumlu tutuyor.

Sarkozy kendini savundu

İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy ise banliyölerdeki şiddeti durdurma konusunda kararlı olduğunu belirterek, muhalefet partilerinin itirazına rağmen sürdürdüğü politikanın doğru olduğu kanısında. Bu konuda girişimlerde bulunan ve dün akşam sivil toplum yetkilileriyle bir araya gelen Sarkozy, yetkililer ve vatandaşlar arasında diyalog sağlanmasını talep etti.

Olayların genişlemesi üzerine bir açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, yabancılara "sakin olun" çağrısı yaptı. Banliyö olaylarını ele alan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra konuşan Chirac, yasaların diyalogla ancak kararlı bir şekilde uygulanmasını istedi.

Hükümeti alarma geçiren olayların yayılması tehlikesi üzerine, tüm Fransa'da mültecilere yönelik aldığı sert tedbirlerle tanınan İçişleri Bakanı Nicola Sarkozy de Pakistan gezisini iptal etmek zorunda kaldı. Ortalığı yumuşatmaya çalışan Başbakan Dominique de Villepin de çatışmaları "bir kaza" olarak yorumlayarak, üzerindeki tüm karanlık noktaların aydınlatılacağına söz verdi.

Açıklamalar etkili olmadı

Ancak sakinleştirmek için yapılan bütün bu açıklamalar yabancılar üzerine etkili olmadı. Çünkü çıkan olayların nedeni bir birikimin açığa çıkmasıydı. Fransa'da yaşayan Afrika kökenli azınlıklar dahil, tüm yabancılar ve mülteciler, uzun süreden beri ülkede yükselen milliyetçilik hareketlerinden ve üzerlerindeki baskılardan rahatsız. Yahudi mezarlıklarına işyerlerine ve okullarına yapılan saldırılar ve antisemitizm, alınan tüm tedbirlere rağmen önlenemiyor.

Fransa'nın başkenti Paris yakınlarındaki Clichy-Sous-Bois banliyösünde perşembe günü iki gencin polisten kaçarken elektrik trafosunda akıma kapılarak hayatını kaybetmesi üzerine, polisi protesto etmek için gösteriler başlamıştı. Son 6 günde meydana gelen olaylarda, 200'e yakın otomobil ateşe verildi.