1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Palin-Biden düellosu için nefesler tutuldu

Christina Bergmann (Deutsche Welle, Washington) 2 Ekim 2008

Sarah Palin ve Joe Biden, Amerikan seçim tarihinde ilk kez başkan yardımcısı adayları olarak televizyon düellosunda karşı karşıya geliyor. En çok merak edilen ise Palin’ın nasıl bir performans göstereceği.

https://p.dw.com/p/FSxY
Dış politika konularında deneyimsiz olan ancak 'halktan biri" nitelemesiyle destek bulan Palin, 30 yılı aşkın süre senatörlük yapan Biden ile karşı karşıya geliyor.
Dış politika konularında deneyimsiz olan ancak 'halktan biri" nitelemesiyle destek bulan Palin, 30 yılı aşkın süre senatörlük yapan Biden ile karşı karşıya geliyor.Fotoğraf: AP/ DW-Bildmontage

Cumhuriyetçi Parti’nin başkan yardımcılığı adaylığına seçilen Sarah Palin, ilginç kimliği ve özel hayatındaki çarpıcı kareler nedeniyle gazete manşetlerinde sık sık görünse de basının karşısında ağzını pek açmıyor. Aday gösterildiğinden beri hiçbir basın toplantısı düzenlemeyen Palin, verdiği birkaç röportaj dışında kamuoyu önüne başkan adayı John McCain’in yanında çıkmayı tercih ediyor. Bu nedenle de Amerikan halkı, heyecanla bu akşamı bekliyor.

Palin'ın çok tartışılan gafları

Ancak Palin'dan beklentiler yüksek değil, zira son çıktığı televizyon röportajında iyi bir izlenim bırakmayı başaramamıştı. Tutuk, rahatsız ve doğallıktan uzak yapay davranışları yüzünden antipati toplayan Palin, kendisine yöneltilen soruları da içi boş cümlelerle yanıtlamıştı. Bu kötü röportajlarından biri de Amerikan NBC televizyonunda idi. Gazeteci Katie Couric’in dış politikada deneyimli olup olmadığı sorusuna Alaska Valisi Sarah Palin, ilginç bir yanıt vermiş ve “Alaska’dan Rusya’nın görünebildiğini” söylemişti

Alaska’dan Rusya’nın görünmesini dış politika deneyiminin bir parçası olduğunu söylemesiyle büyük bir gafa imza atan Palin’ın, Rusya’ya hayatında ilk kez geçen yıl gitmesi ve daha önce hiç yurtdışına çıkmamış olması da hayatından bir diğer çarpıcı ayrıntı. Palin’in gafları bununla sınırlı değil.

Irak’ta ABD’nin zafer kazanmış olduğunu iddia etmesi ve savaşı savunması büyük tartışmalara neden olan Cumhuriyetçiler'in başkan yardımcısı adayı, ekonomiyle ilgili yaptığı değerlendirmelerde de insanları dehşete düşürdü. Palin'in kimi açıklamalarını aşırı ve hatta tehlikeli bulan uzmanlar ise çekinmeden şu yorumu yapıyor: Başkan yardımcılığı Palin için bir numara büyük.

Uzmanlar:"Bir boşluğu doldurdu"

Ancak Cumhuriyetçi taban, beş çocuğu, kullandığı halk dili, rahat gülüşü, frapan, ama muhafazakar kıyafetleri ve kırmızı ruju ile Palin’ı seviyor. Kendini, “Hockey – Mum” yani, “Hokey Annesi” olarak adlandıran Palin’in çizdiği yeni muhafazakar model uzmanların da yeni sosyolojik ve politik değerlendirmeler yapmasına neden oluyor:

Bertelsmann Vakfı’nın Washington Temsilcisi Annette Heuser, Palin’in seçim kampanyasına yeni değerler taşıdığını söylüyor. Heuser'in değerlendirmesi şöyle:

“O, şimdiye dek ne McCain’in ne Obama’nın ne de Biden’ın politik tartışmalarda kullanamadığı ve birçok Amerikalı’nın savunduğu aşırı muhafazakar değerlere yakın duruyor. Politikadaki bir boşluğu doldurması açısından da başarılı oldu…”

Palin’in rakibi Biden’ın da gafları var

Palin’in adaylığından Cumhuriyetçi başkan adayı John McCain’in ekibi de pek memnun değil. Cumhuriyetçiler, Demokratların başkan adayı Barack Obama’nın yardımcı adayı Joe Biden’dan daha güçlü bir ismin bulunabileceğini düşünüyor.

Zira 30 yılı aşkın süredir ABD Kongresinde Senatör olan Biden, Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin de başkanı ve dış politika konularındaki bilgisi ve deneyimiyle saygı gören bir isim.

Ancak deneyimli olmasına rağmen, Biden’ın da basına yansıyan gafları oldu. Finans kriziyle ilgili yaptığı bir değerlendirmede 1929 yılından örnek vermek istemiş ve “O dönemde piyasalarda kriz yaşanırken, Franklin Roosevelt televizyona çıkmış ve sadece açgözlülükten bahsetmemişti” gibi bir cümle kurmuştu.

Ancak sorun şu ki; ABD’de televizyon o dönemlerinde daha ilk günlerini yaşıyordu ve asıl kullanılan iletişim aracı hala radyo idi. Bu nedenle bahsi geçen konuşma radyodaydı, ama konuşan Roosevelt değil, dönemin Amerikan Başkan Herbert Hoover’di.