1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ortadoğu'da uluslararası desteğe ihtiyaç var

Peter Phillip / DW28 Kasım 2005

Gazze – Mısır arasında sınırın açılmasıyla Filistinliler, hafta sonu seyahat özgürlüğüne kavuşmuş oldular. Filistinliler, 1967 yılından bu yana ilk kez İsrail’in müdahalesi olmadan yurt dışına çıkmanın tadını çıkardılar. DW’den Peter Phillip’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZsL

“Filistinliler'e göre, Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah sınır kapısı, özgürlüğe açılan kapı. Bu kapı, Filistin yönetimi için devlet olma yolundaki ilk adım, Gazze Şeridi’nde 38 yıllık işgalin sona ermesinden sonra otoritesini uluslararası alanda göstereceği ilk aşama. Bununla birlikte, Refah geçişi tamamen Filistinliler’in kontrolünde değil, sınır kontrolleri Avrupa Birliği’nin gözetiminde yapılıyor. İsrail de durumu uzaktan izliyor. Bu uzlaşma, ABD ile Avrupa’nın yoğun baskıları sonucu sağlandı.

Bugün Filistinliler için yardım çalışmalarından da sorumlu olan eski Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn, İsrail ve Filistinliler’in engellemelerinden o kadar bezmişti ki, istifa aşamasına gelmişti. Sonunda işi çözen ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice oldu. Avrupalılar sınır kontrolleri için gözlemci göndermeyi kabul edince, “özgürlük kapısı” olarak adlandırılan sınır kapısı açılabildi.

Bu açılışın, Uluslararası Filistin Halkı ile Dayanışma Günü olan 29 Kasım’ın hemen öncesinde gerçekleşmesi de ilginç bir tesadüf. 29 Kasım, 1977 yılında, BM tarafından Filistin Halkı ile Dayanışma Günü ilan edilmişti. Ama sadece sözde kalan bir gün oldu.

Asıl, Filistinliler’le İsrailliler’in barış yolunda Oslo’da sağladığı uzlaşma, tek yanlı Filistin dayanışmasının ötesinde Ortadoğu barışı için anlamlı bir adım olarak kabul edildi. Ancak Oslo’da başlatılan barış girişimi, karşılıklı inat bataklığına saplandı ve 4,5 yıl süren intifada ile sonuçlandı. İlk kez bu yılın ilkbaharında barış sürecinden arta kalanlar yeniden masaya konuldu.

Gazze’den geri çekilme, bu mozaiğin en önemli parçası idi, diğer parçalarının da yerine konması gerek. Ve bunun için uluslararası yardıma ihtiyaç var. Sakin geçen son birkaç aya rağmen gerek Filistinliler, gerekse İsrailliler, sorunu tek başlarına çözemeyecek durumda olduklarını gösterdiler.

Uluslararası yardımın ise söylemin ve maddi yardımın ötesine geçmesi gerek. Bu noktada, dayanışma çok önemli, ama sadece bir taraf ile değil, barış için çalışan herkesle dayanışma göstermek gerek. Dayanışma ve yardımın karşılıklı olduğu unutulmamalı, bunu hak edenler de kendileri için çaba gösterenlerdir.”