1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ortadoğu'da Türkiye için yeni fırsat

10 Mayıs 2011

Arap ülkelerindeki gelişmeler ışığında Türkiye ve İsrail'in rolü Almanya'daki bir toplantıda ele alındı. Hamas-El Fetih barışmasının, Türkiye’nin bölgedeki rolü açısından yeni bir fırsat oluşturabileceği belirtiliyor.

https://p.dw.com/p/11DBk
Fotoğraf: AP/DW/MontageDW

Tunus ve ardından Mısır’da demokrasi arayışı ile başlayan halk ayaklanmalarının diğer Arap ülkelerine sıçradığı, bölgede bir değişim sürecinin yaşandığı sıralarda Filistinli örgütler El Fetih ve Hamas da barışma kararı aldı. Bu gelişmeler Türkiye’nin bölgedeki rolü açısından ne anlama geliyor? Bölge ülkelerin İsrail için nasıl bir anlam taşıyor? Bu çerçevede Türkiye-İsrail ilişkileri nasıl değerlendirilmeli? Sosyal Demokrat Parti'ye yakınlığı ile bilinen Friedrich Ebert Vakfı ile Amerikan Yahudi Komitesi tarafından Berlin'de düzenlenen "Transatlantik bakış açısıyla Ortadoğu’da yeni yönelimler: Türkiye ve İsrail’in Rolü" adlı konferansta bu sorulara yanıt arandı.

Türkiye-İsrail ilişkileri

Friedrich Ebert Vakfı’nda düzenlenen toplantıya katılan emekli Amerikan Büyükelçisi Robert Finn, gelişmeleri Türkiye-İsrail ilişkileri açısından değerlendirdi. Amerika Birleşik Devletlerinin Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerinde görev yapmış olan Finn’e göre Türkiye ile İsrail’in ”balayı dönemi” yaşamadığı herkes tarafından bilinen bir gerçek. Ancak geçmişte de iki ülke arasında sorunlar yaşandığını hatırlatan Finn, meselenin İsrail ile Filistin arasındaki ilişkilerden kaynaklandığını dile getirdi. Finn, Hamas ile yakın ilişkiler kurmuş olan Türk hükümeti için, Hamas ile El Fetih’in barışmasının, Türkiye’nin bölgedeki rolü açısından yeni bir fırsat oluşturabileceğini söyledi. "Bu dönem belki de Türkiye’nin Hamas ile sıcak ilişkilerini kullanarak, Hamas’ın izlediği tutumda radikal bir değişiklik yapmasını sağlaması için bir fırsat olabilir" diyen Finn, böylelikle de Ortadoğu’da neredeyse yarım yüzyıldan beri devam eden sorunun çözümüne katkı sağlanabileceğini belirtti.

Mahmud Abbas und Chaled Meschaal in Kairo
Abbas ve Meşal, Kahire'de barış anlaşmasını imzaladıFotoğraf: Picture-Alliance/dpa

Gazze yardım gemisi

Türkiye’nin Ortadoğu sorununun çözümüne katkı sağlayabilmesi için İsrail ile ilişkilerininin düzelmesi gerektiği söylenebilir. Ancak geçtiğimiz yıl Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin düzenlediği operasyon sonrasında bozulan Türkiye – İsrail ilişkileri düzelebilir mi? İsrail’in Berlin Büyükelçilik Müsteşarı Emmanuel Nahshon, bu konuda karamsar olmadığını, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden düzelebileceğini söyledi. Ancak "bu ilişkinin daha öncekinden farklı olacağını kabul etmenin gerektiğini" belirten Nahshon, özellikle geçmiş yıllarda yaşanan bazı gelişmelerin, bu ilişkilerin değişkenlerini farklılaştırdığını kaydetti.

Nahshon, Türkiye’nin bölgede güç kazanmaya çalışması, kendi içindeki kimlik arayışı, Türkiye’de siyasi İslam’ın yükselmesi gibi nedenlerin Türk toplumunun değişmesine yol açacağını savunarak; bu durumda Türkiye’nin İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerinin yeniden şekilleneceğini ifade etti.

Mavi Marmara Gaza Flotte Israel Schiff Hafen Dossierbild 3
Mavi Marmara gemisine düzenlenen baskın İsrail-Türkiye ilişkilerinin gerilmesine yol açmıştıFotoğraf: AP

"Türkiye Avrupa'ya sırt çevirmiyor"

Almanya Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Siyasi Direktör Emily Haber de Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin geçmişteki gibi olamayacağını, çünkü Türkiye’nin artık tarafsız olmadığını, bölgedeki Arap ülkelerinin ”avukatlığını” yaptığını dile getirdi. Ancak bu tutumun Türkiye’nin Avrupa’ya sırt çevirdiği anlamına gelmediğini vurgulayan Haber, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Bunun en önemli kanıtlarından biri şu; Türkiye komşu Arap ülkelerinde oynadığı rolün, Avrupa Birliği’nin gelecekteki üyelerinden biri olarak algılanmasına bağlı olduğunu iyi biliyor. Bu ne kadar gerçekçi, o ayrı bir konu, ama Türkiye geleceğin üyesi olarak algılanıyor. Bunun farklı nedenleri olabilir. Kuşkusuz bu nedenlerden biri de, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasının, Avrupa Birliği’ne yeni bir boyut kazandıracağını bu ülkelerin biliyor olması.”

Türkiye’nin, Almanya ve Avrupa Birliği’nin önemli ticari ve ekonomik ortaklarından biri olduğunu hatırlatan Haber, bu çerçevede Türkiye’nin oluşturduğu potansiyelin, Avrupa tarafından yeterince değerlendirilmemesini de üzüntüyle karşıladığını söyledi.

Toplantıya katılan Alman Meclisi'nin Sosyal Demokrat Partili üyesi Dietmar Nietan da 27 üyeli Avrupa Birliği içinde ortak bir dış politika belirlemenin zor olduğunu, dinamik gelişmeler karşısında "yavaş kaldıklarını" belirtti. Nietan, buna karşılık Türkiye'nin dış politikada hızlı olduğunu, bu nedenle de "Türkiye Avrupa'dan uzaklaşıp, uzaklaşmadığını tartışmak" yerine "Türkiye'den öğrenilmesi gereken şeylere" bakılması gerektiğini işaret etti.

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Beklan Kulaksızoğlu