1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Orta ölçekli şirketler umutlu

Peter Abs9 Ağustos 2013

Alman orta ölçekli şirketler, konjonktürdeki kırılmalar nedeniyle sıkıntılı bir dönemden geçti. Ernst&Young şirketi tarafından yapılan araştırma kötü günlerin geride kaldığını ortaya koyuyor.

https://p.dw.com/p/19Mg6
Fotoğraf: dapd

Alman Kamu Yatırım Bankası'na (KfW) göre, orta ölçekli şirketler kötü günleri artık geride bıraktı. Bankadan yapılan açıklamada, şirketlerin geleceğe umutla bakmaya başladığı belirtiliyor. Ernst&Young şirketi tarafından yapılan araştırmada da benzer sonuçlara ulaşıldı. Ancak elde edilen veriler, şirketlerin hâlâ karşı karşıya olduğu zorlukluklar bulunduğunu da ortaya koyuyor.

Eleman açığı başlıca sorun

Yüksek hammadde ve enerji maliyeti, bitmek bilmeyen Euro krizi ve Avrupa'daki ekonomik durgunluk… Bu sorunlar birkaç yıldır Almanya'daki orta ölçekli şirketleri kara kara düşündürüyor. Buna bir de nitelikli eleman açığı ekleniyor. Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi Ernst&Young tarafından yapılan bir araştırmaya göre, araştırmaya katılan orta ölçekli Alman şirketlerinin dörtte üçü yeni eleman bulmanın zorluğundan yakınıyor. Ernst&Young'un ortaklarından Peter Englisch, özellikle inşaat ve enerji alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin iş gücü açığından muzdarip olduğuna dikkat çekiyor. Englisch, satış-pazarlama ve halkla ilişkiler departmanlarında da yeni elemana ihtiyaç duyulduğunu söylüyor: “Aslında hep bahsedildiği gibi bir mühendis açığı söz konusu değil. Orta ölçekli şirketler, müşterilerle daha yakın bir iletişim içerisinde olduğundan, müşteri ilişkilerini güçlendirecek elemanlara ihtiyaçları var. Ayrıca şirket içi görevlerden, bürokratik konulara, vergiye, hukuka, muhasebe, kontrol ve finansmana kadar pek çok alanda eleman ihtiyacı doğuyor.”

İsithdam kapasitesi mevcut

Orta ölçekli şirketlerin istihdam kapasitesinin şu andakinden 1 milyon daha fazla olduğu belirtiliyor. Şirketler, son yıllarda uygun elemanları daha çok yurt dışında arıyor. Araştırmaya katılan orta ölçekli şirketlerin dörtte üçü, iş gücü açığı nedeniyle gelecek yıllarda ciroda ciddi bir düşüş beklentisi içinde. Bu zararın senelik 33 milyar euroya ulaşabileceği ifade ediliyor.

Araştırma sonuçları, orta ölçekli şirketlerin şu anki durumunun pek parlak olmadığını gözler önüne seriyor. Araştırmaya katılan 700 şirketten yalnızca yüzde 36'sı, işlerinin gidişatından memnun olduğunu kaydediyor. Yöneticilerin ve şirket sahiplerinin yüzde 18'i ise şirketlerin durumunun ‘endişe verici' olduğunu dile getiriyor. Bu oran, sene başında yüzde 11 dolayındaydı. Durum böyleyken, şirketlerin yatırım yapma hevesi de kırılıyor. Araştırmaya göre, yalnızca her beş şirketten biri harcamalarını artırmayı planlıyor. Peter Englisch'e göre bunun bir nedeni de Almanya'da yaklaşan genel seçimler. Englisch, eylül ayında yapılacak seçimler yüzünden şirketlerin belirsizlik içinde olduğunu vurguluyor, özellikle de vergi politikaları konusunda: “Orta ölçekli şirketler 1 milyon euro dolayında ciro elde ettiğinde, önce vergilerini ödüyor, kalanını da şirkete aktarıp yatırım yapıyorlar. Ancak ellerinde vergilerden sonra ne kadar kalacağını bilmezlerse, bu yatırım kararlarını etkiliyor. Şirketin değerinin gelecekte bir servet vergisine tabi olup olmayacağını bilmemeleri de tedirginliğe yol açıyor. Bu ellerindeki paranın şirket dışına çıkmasına ve yatırıma dönüşmemesine neden olur.”

Siyasilere düşen görevler

Orta ölçekli şirketlere teşvik sağlamak amacıyla, siyasi merciler tarafından bürokratik işlemlerin azaltılması, ücret ek kesintilerinin düşürülmesi ve kamu yatırımlarının artırılması gibi bazı önlemler alınabileceğine dikkat çekiliyor. Ancak araştırmaya katılan orta ölçekli şirketlerin dörtte üçü, Almanya'da araştırma-geliştirmeye vergi imtiyazları uygulanmasından yana. Sorunlara rağmen, orta ölçekli şirketler geleceğe iyimser yaklaşıyor. Her dört şirketten biri gelecek altı ayda işlerinin açılması umudunu taşıyor. Şirketlerin yalnızca yüzde 7'si işlerinde bir kötüleşme beklentisi içinde.

© Deutsche Welle Türkçe

Sabine Kinkartz / Başak Özay

Editör: Hülya Schenk