1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Orhan Pamuk Nobel’ini aldı

Ajanslar11 Aralık 2006

İsveç Kraliyet Akademisi tarafından 2006 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen yazar Orhan Pamuk, ödülünü dün Stockholm’da düzenlenen törende İsveç Kralı 16. Karl Gustav’ın elinden aldı. Pamuk, Nobel ödülü alan ilk Türk oldu…

https://p.dw.com/p/AaJZ
Orhan Pamuk'u ödül aldıktan sonra ilk kutlayan kızı Rüya oldu
Orhan Pamuk'u ödül aldıktan sonra ilk kutlayan kızı Rüya olduFotoğraf: AP

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından verilen bu yılın Nobel Edebiyat ödülünü kazanan yazar Orhan Pamuk, ödülünü dün Stockholm Konser Merkezi’nde düzenlene törenle İsveç Kralı 16. Karl Gustav'ın elinden aldı. İsveç Akademisi Sekreteri Horace Engdahl, Pamuk’u Kral'ın elinden ödülünü almaya davet ederken, Türkçe olarak, "Sizi içtenlikle kutluyorum ve İsveç Akademisi adına ödülünüzü Kral'ın elinden almanızı rica ediyorum" dedi. Kendisine eşlik eden kızı Rüya, ödülünü aldıktan sonra Orhan Pamuk’u ilk kutlayan kişi oldu.

Stockholm Konser Merkezi binasında düzenlenen Nobel Ödül törenine İsveç Kralı 16. Karl Gustav, Kralice Silvia, Veliaht Prenses Viktoria, Prenses Madeleine, Prens Kral Philip ve Kral'ın amcasının eşi Lilian ile birlikte Türkiye'nin Stockholm Büyükelcisi Necip Egüz ve eşi Şenay Egüz'ün de aralarında bulundugu 1600 davetli katıldı.

Pamuk’un İstanbul’u

İsveç Akademisi Sekreteri Horace Engdahl, Pamuk’a ödülü takdim edilmeden önce, Akademi’nin Pamuk’la ilgili görüşlerini anlattı. Engdahl, Pamuk’un diğer ünlü yazarlar gibi bunu başardığını, doğduğu kenti dünyanın farklı bölgelerinden okurlara hemen hissettirerek ve kabul ettirerek başka bir şekilde yaşatma imkanı sağladığını ifade etti.

Konuşmasına, komite tarafından ödül sahibi ilk açıklandığında kullanılan ''kentinin melankolik ruhunun izlerini sürerken kültürlerin birbirleriyle çatışması ve örülmesi için yeni simgeler bulan Pamuk’un'' diyerek başlayan Engdahl, yazarın kitaplarına ve İstanbul tutkusuna ayrıntılı biçimde atıfta bulundu.

Profesör Engdahl, yazarın Doğulu gibi anladığını Batılı bir yöntemle okuyucuya yansıttığını belirtti. Engdahl, Pamuk’un romanlarında Batı formlarını kullanırken, okuyucusunu başka duygular, kimlikler ve diğer kültürler arasından inançlar ve hikayeler labirentine süreklediğini kaydetti. Enghal, ''Pamuk, doğduğun kenti, Dostoyevski'nin St. Petersburg'u, James Joyce'un Dublin'i ve Proust'un Paris'i yaptığı gibi, vazgeçilmez edebiyat toprağı haline getirdin'' diye sözlerini sürdürdü.

“Kendimi iyi hissetmek için yazıyorum“

Ödül töreninin ardından İsveç Kralı’nın verdiği yemeğe katılan Orhan Pamuk da burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bana neden yazdığımı soruyorlar, buna her seferinde farklı bir yanıt veriyorum. Kendimi daha iyi hissetmek için yazıyorum, içimdeki kızgınlığı yatıştırmak için yazıyorum. Küçüklüğümde ressam olmak isterdim ve resim yapardım. Mutlu olmak için resim yapardım. Çocukluğumdaki mutluluğu bulmak için yazıyorum. Edebiyat, benim çocukluğumdaki mutluluğu daim kılan, canlı mutlu olmamı sağlayan bir unsur.''