1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

210809 Internet Kriminalität

24 Ağustos 2009

Amerika Birleşik Devletleri’nde bir bilgisayar korsanının tüm engelleri rahatlıkla aşarak yaklaşık 130 milyon kişinin kredi kartı bilgisine ulaşması, sanal ortamda güvenlik konusunu tekrar gündemin üst sıralarına taşıdı.

https://p.dw.com/p/JHBv
Fotoğraf: AP

Kişisel veriler dijital ortamda da yer aldığından beri bunların güvenliğine ilişkin kaygılar da arttı. Hatta Beyaz Saray bile tehdit altında bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama seçim kampanyası sırasında bir bilgisayar korsanının saldırısına uğramıştı. Obama 29 Mayıs’ta yaptığı konuşmada internet ortamında işlenen suçların ciddiyetini dile getiren ilk Amerikan Başkanı oldu. Amerika’nın veri konusunda iyi işleyen bir alt yapıya ihtiyacı olduğunu belirten Obama sözlerini şöyle sürdürdü: “Siber uzay gerçek bir kavram. Bununla birlikte siber uzaydaki tehlikeler de gerçek. Bilgi çağında yaşadığımız bu dönemin en büyük ironilerinden biri de, bir şeyleri yaratmamızı ve oluşturmamızı sağlayan, bizi güçlendiren teknolojinin aynı zamanda bize zarar vermesidir.”

Symbolbild: hacker stiehlt Daten aus EDV-Anlage Computerkriminalität
Fotoğraf: Bilderbox


Malware’e dikkat!

Günümüzde dünya her yeri oluşturulan ağ sayesinde birbirine bağlı. Bu durum, internet ortamında ağ kuran kötü niyetli kişilerin da hassas ve gizli verilere ulaşmasını sağlıyor. Bu veriler, genellikle kişisel bilgisayarlara kullanıcının haberi olmadan gönderilen programlarla kötü niyetli şahısların eline geçiyor.

Mikko Hypponen, Finlandiya'da F-Secure adlı güvenlik şirketinin araştırma bölümü başkanı. Hypponen, yaklaşık 20 yıldan bu yana siber ortamda güvenliğin sağlanması konusunda çalışıyor. Finlandiyalı uzman, bazı internet sayfalarının ziyaret edilmesi durumunda, “malware” adı verilen bu programların bilgisayara kendiliğinden yüklendiğini belirtiyor: “O andan itibaren artık bilgisayarın, senin eski bilgisayarın değil. O andan itibaren bilgisayarın sanal alemde suç işleyen kişilerin denetimine geçiyor. Bilgisayarına ya aslında yasak olan spam adı verilen istenmeyen mesajlar gönderiyorlar ya da büyük olasılıkla klavye üzerindeki hareketleri kopyalıyorlar. Ve internet üzerinden alış veriş yaptığın sırada, kredi kartı numaranı vermeni umuyorlar. İşte bu şekilde insanların kredi kartı bilgileri başkalarının eline geçiyor.

Symbolbild Cyberwar
Fotoğraf: AP/dpa/DW

Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 130 milyon kişinin kredi kartına ait bilgilerin çalınması, buna bir örnek teşkil ediyor. Merkezi bir bilgisayar, diğer bilgisayarlara gizlice bir program gönderiyor. Sonunda “botnet” adı verilen binlerce bilgisayarın denetlenebildiği, yasalara aykırı bir ağ oluşuyor. Bonn Üniversitesi’nden Tillmann Werner, bu ağlar üzerinde çalışıyor: “Botnet dendiği zaman, uzaktan denetlenebilen virüslü bir sistemi kastediyoruz. Bu sistemin bir kumanda merkezi bulunuyor. Botnet'in işletim programı da virüslü sistemi denetleyebiliyor. Genellikle bu virüslü sistem ile insan her istediğini yapabilir."

Kara Pazar ağı

Computer Wurm
Fotoğraf: dpa

Bu sistemin yaygınlaşma tehlikesi bulunuyor. Yapılan araştırmalarda yaklaşık bir buçuk milyon bilgisayarın kayıtlı olduğu ağlar ortaya çıkarıldı. Bu ağlara giriş yapma imkânı sağlayan bilgiler de alınıp, satılabiliyor. Amerikan Federal Soruşturma Dairesi (FBI) iki yıl boyunca yaptığı araştırmaların sonucunda Ekim 2008'de “Kara Pazar” adlı yasa dışı bir internet sayfasını ortaya çıkardı. “Kara Pazar”ın yaklaşık 2 bin 500 üyesi bulunuyordu. Operasyon sonucunda aralarında Almanya'dan da şüphelilerin bulunduğu 56 kişi tutuklandı. Küreselleşme çağında organize suçlar üzerinde çalışan İngiliz gazeteci Misha Glennis siber suçlara ilişkin şunları söylüyor: “Bu sayfalarda botnet adı verilen bu virüslü sisteme giriş imkânı sunan kişiler kayıtlı. Böyle bir sistem kurulması için ‘malware’ adı verilen bu kötü niyetli programları ya kiralıyor, ya da satıyorlar. İşler kolaylıkla ve hızla hallediliyor. Bunu yapabilmek için önemli teknik bilgiler gerekmiyor. Bugün artık 16-17 yaşındakilerin bile sahip olduğu temel bilgisayar bilgisi yeterli.”



Matthias von Hein / Çeviri: Jülide Danışman

Editör: Hülya Topcu