1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Nobel Ödülü'ne Afganistan gölgesi

10 Aralık 2009

ABD Başkanı Barack Obama , Nobel Barış Ödülü’nü Afganistan’daki savaşın gölgesinde alıyor. Obama'nın ziyareti nedeniyle, Oslo'da geniş güvenlik önlemleri alındı.

https://p.dw.com/p/Kys9
ABD Başkanı Barack Obama Oslo'daki ödül törenine eşi Michelle Obama ile katıldı.
ABD Başkanı Barack Obama Oslo'daki ödül törenine eşi Michelle Obama ile katıldı.Fotoğraf: AP

Eşi Michelle Obama ile birlikte Norveç'in başkenti Oslo'ya giden Barack Obama, kısa bir süre önce aldığı Afganistan’a 30 bin ek asker gönderme kararı nedeniyle, eleştirilere maruz kalmıştı. Özellikle, barış ödülü alacak birinin savaşa devam kararı alması nedeniyle, bu ödüle layık olmadığı yorumları gündemde. Nitekim Obama'nın Oslo'ya varışı öncesinde Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Başkan'ın kendisini Nelson Mandela ya da Rahibe Teresa ile aynı kategoriye koymadığı vurgulandı. Obama da Oslo'da, "Nobel Barış Ödülü'nü başkaları daha fazla hak ediyor olabilir" açıklamasını yaptı. Obama’nın ödül töreninde yapacağı konuşmada, Afganistan'a ek asker gönderme kararının gerekçelerini de açıklaması bekleniyor. Nobel Barış Ödülü Komitesi, "uluslararası diplomatik gayretleri ve halklar arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi için gösterdiği olağanüstü çabalarından dolayı" Obama’yı bu yılki Nobel Barış Ödülü'ne layık görmüştü. Obama’nın ziyareti nedeniyle Oslo’da geniş güvenlik önlemleri alındı.

Obama'nın Oslo'ya gelişi nedeniyle güvenlik önlemleri sıkılaştırıldı.
Obama'nın Oslo'ya gelişi nedeniyle güvenlik önlemleri sıkılaştırıldı.Fotoğraf: AP

Daha önce Nobel Barış Ödülü almaya hak kazanan hiç kimse, ödül törenine kısa bir süre kala, tartışmalı bir savaşa 30 bin asker gönderme kararı almamıştı. Ancak ABD Başkanı Barack Obama, bu konuda da bir ilke imza attı. Obama, Afganistan kararırını şöyle dile getirmişti:

“Afganistan’a 30 bin asker göndermek hem ABD hem de tüm dünyanın hayati çıkarınadır.“

Obama'nın farklı diplomasi hamlesi

Obama verdiği mesajda bu kararın Müslüman ülkelerin de yararına olduğunu söylüyordu çünkü bu askerler, Afganistan’da, temel hakları hiçe sayan ve terör örgütü El Kaide yanlısı olan Taliban’a karşı savaşacaktı. Aslında barış ödülü alacak olan Obama'nın hiçbir zaman bir pasifist olma iddiası yoktu. George Bush döneminde ABD Savunma Bakan Yardımcılığı yapan ve Irak savaşının mimarlarından olan Paul Wolfowitz, “Obama, dürüst kişiliği ve olağanüstü nitelikleri nedeniyle, dünyada yaşananları etkileyebilme konusunda büyük bir şansa sahip“ diyerek, Obama’nın dış politikada mükemmel bir siyasetçi olduğunu düşünüyor.

Obama Nobelpreisverleihung
Fotoğraf: AP

ABD’li eski üst düzey diplomat Nicholas Burns ise Obama’nın dış politikasının, sertlik göstermeye hazırlık anlamında selefi Bush’tan geri kalmadığını belirtiyor ve “Başkan Obama, tamamen farklı bir diplomasi hamlesi yaratmaya çalışıyor” diyor.

İran Obama'nın sabrını zorluyor

Kuzey Kore lideri Kim Jong Il ya da İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile görüşmelere ön koşulsuz evet demek gibi. Obama, gerektiği takdirde, Afganistan’da Taliban'ın ılımlı kanadıyla bile görüşmelere hazır. Ancak Amerikan Başkanı, sabrının sınırları olduğunu da saklamıyor. Özellikle de İran ile yaşanan nükleer tartışmalar konusunda.

ABD Başkanı, Tahran yönetiminden, nükleer silahsızlanma konusunda bir an önce somut adımlar bekliyor. İran’a yaptırımların sertleştirilmesi tehdidinde bulunan Obama, askeri saldırı olasılığını da dışlamıyor. Siyaset bilimci Daniel Senor, yine de Obama’nın şu ana kadarki tüm tehdit ve çağrılarının yanıtsız kaldığını belirtiyor ve “Tek sorun, İran’ın Washington’un çağrılarına yanıt vermemesidir“ diyor.

Obama, Irak ve Afganistan savaşlarının yanında, üçüncü bir askeri çatışmadan ne pahasına olursa olsun kaçınmak istiyor. Ancak, İsrail'in uzun vadede kendisine başka seçenek bırakmayacağını da biliyor. İsrail yönetimi Obama'nın Ortadoğu barışı için girişimlerini baltalamak için elinden geleni yapıyor. ABD Başkanı, İsrail-Filistin anlaşmazlığı hakkındaki bir soruyu yanıtlarken, “Bazı olumlu adımlar görüyorum“ demekle yetinmiş, tereddütlü ses tonu dikkat çekmişti.

Kahire'de verdiği mesajlar

Obama’ya Nobel Barış Ödülü yolunu açan ise, göreve gelmesinden üç ay sonra Kahire’de yaptığı konuşma oldu. Obama, konuşmasında İslam dünyasıyla, karşılıklı saygıya dayalı yeni bir başlangıç yapmak istedikleri mesajını verdi:

“Kahire’ye ABD ve İslam dünyası arasındaki ilişkileri köklü yeni bir temel üzerine kurmak için geldim.“

Obama Kahire ziyaretinden kısa bir süre sonra da Prag’da nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya vizyonunu ortaya koyarak dikkatleri üzerine çekti. Ancak görevdeki ilk yılını doldurmasına kısa bir süre kala, yeni bir tutumun dünyayı değiştirmeye yetmeyeceğini görmüş olmalı.

© Deutsche Welle Türkçe

Ralph Sina/ Çeviri: Başak Sezen

Editör: Beklan Kulaksızoğlu