1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Neden hep Fransa?

15 Temmuz 2016

Fransa sık sık terör saldırılarına hedef oluyor. Saldırılar neden diğer Avrupa ülkelerinde değil de Fransa’da düzenleniyor? Alman Bilim ve Politika Vakfı’ndan (SWP) Ronja Kempin Deutsche Welle’ye yanıtladı.

https://p.dw.com/p/1JPaT
Fotoğraf: Reuters/E. Gaillard

DW: Yine bir terör saldırısı... Neden Fransa terör saldırılarına bu kadar sık hedef oluyor?

Ronja Kempin: Fransa'yı saldırıya açık hale getiren, içiçe geçmiş, çok sayıda neden var. Birincisi Fransa teröre karşı uluslararası savaş denilen savaşa güçlü bir biçimde katılan Avrupa ülkeleri arasında. Fransa, askeri olarak Suriye ve Irak'ta etkin ve oralarda IŞİD konumlarını bombalıyor.

İkincisi Fransa'nın sömürgeci geçmişi temelinde çifte vatandaşlığa sahip, yani hem Fransız hem de genelde geldikleri ülkenin vatandaşlığını taşıyan büyük bir Müslüman topluluğu olduğunu gözden kaçırmamalıyız. Şu anda bu vatandaşların, radikalleştikleri takdirde kontrol edilmeleri Fransız makamları açısından son derece zor, zira Fransız pasaportlarıyla kolay bir biçimde ülkeye giriş ve çıkış yapabiliyorlar. Suriyeli, Tunuslu, Cezayirli olarak Fransa'da kalmak için bir vizeye ihtiyaçları yok, zira Fransız vatandaşlığına sahipler.

Ronja Kempin
Ronja KempinFotoğraf: SWP

Ayrıca elbette Fransa'nın kendi içinde aranması gereken başka nedenler var. Fransa laik bir devlet. Ülkede din işleriyle devlet işleri arasında kesin bir ayrım var. Devlet, din konularında kendisini sorumlu hissetmiyor. Bunun sonucu olarak Fransa özellikle Müslüman cemaatlerde ne olup bittiğine uzunca bir süredir bakmadı. Geçmişte meydana gelen radikalleşmeler, devlet kendisini bu konuda en ufak bir biçimde sorumlu hissetmediği için devletin gözünün önünden geçip gitti.

Fransa'nın neden yeniden terörün hedefi olduğuna ilişkin iki neden daha var. Şu anda ülkede işsizlik oldukça yüksek. Nüfusun hemen hemen yüzde 10'u işsiz. Göçmen kökenli gençliğin yüzde 46'sının işsizlik dolayısıyla perspektifsizlik içinde olduğunu düşünürsek durum son derece çarpıcı. Bu noktada ülke içinde bir radikalleşme potansiyeli var.

Son olarak Fransız istihbarat servislerinin işbirliği eskiden beri sorunlu. Fransız istihbarat birimleri şimdiye kadar aralarında yeterince işbirliği içinde olmadı. Sürekli enformasyon açıkları oluşuyor, bu sırada siyaset de servisler arasındaki işbirliğini iyi hale getirecek araçlar bulamıyor. Oluşan boşlukların ülke ve halk açısından genellikle ölümcül sonuçları olduğunu saldırılar sırasında görüyoruz.

İslamcı teröre karşı cepheye birçok ülke dahil ve sosyal koşullar bu ülkelerde de kötü, neden buna rağmen sürekli hep Fransa hedef?

Fransa'yı örneğin Büyük Britanya ve ABD ile karşılaştıracak olursanız, ki bunlar IŞİD'e karşı mücadeleye askeri olarak son derece güçlü bir biçimde katılan ve önde gelen ülkeler, Fransa'nın tabii coğrafi açıdan çok daha kolay ulaşılabilir olduğu görülür, mesela Büyük Britanya'nın bir ada konumu var. ABD de Kuzey Afrika'da, Sahel ya da Suriye, Irak gibi Ortadoğu'da radikalleşen teröristler için Fransız topraklarına nazaran çok daha ulaşılması zor.

Bu saldırı neden tam da şimdi meydana geldi? Saldırının zamanlaması konusunda bir açıklamanız var mı?

“Neden şimdi?” sorusunu yanıtlamak için iki dayanak noktası var. Birincisi Fransız Ulusal Bayramı olan 14 Temmuz günü, geleneksel olarak Fransız Devrimi değerlerinin kutlandığı oldukça sembolik bir gün. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik 14 Temmuz 1789'un kazanımları. Fransa kendisine sadece Fransız Devrimi üzerinden bakmıyor, aynı zamanda kendisini demokrasi ve insan haklarının da anavatanı olarak görüyor. Bu günde düzenlenen terörist saldırı tam da şunu söylüyor: Cumhuriyetin değerlerini kesinlikle paylaşmıyoruz. Buna karşı hem de son derece aktif bir biçimde kendimizi savunuyoruz. Saldırı, Fransa'nın ulusal ve uluslararası olarak savunduğu tüm değerlere ağır bir saldırı olmak bakımından adeta sembolik bir içerik taşıyor.

İkincisi Fransa Cumhurbaşkanı 14 Temmuz sabahı Ulusal Bayram sebebiyle yaptığı geleneksel konuşmada “Terörizm açısından durumu yeniden çok daha iyi bir şekilde kontrol altına aldık. Geçen yıl Kasım ayındaki terör saldırılarından beri yürürlükte olan olağanüstü hali kaldırdık” dedi. Eğer şimdi bu terör saldırısı İslami motivasyonlu ise, İslamcı teröristlerin verdiği işaret şunu demiş oluyor: İster olağanüstü hal olsun ister olmasın bu bizim umrumuzda değil. Bizi kontrol altına alamazsınız.

Fransa'nın ne ölçüde sert bir tepki vereceğini tahmin ediyorsunuz?

Fransa Cumhurbaşkanı Irak ve Suriye'ye yaptırımların artırılacağını açıkladı zaten.

Ne kadar artacak sizce?

Sanırım şu anda söylenebilecek olan şu: Fransız hükümetinin bölgede yeni bir askeri yükümlülük altına girmesi hemen hemen hiç mümkün değil. Geçen kasım ayındaki saldırılar sonrasında on binden fazla Fransız askerinin uluslararası terörizmle mücadele kapsamında ülke içinde konuşlandırıldığını unutmayalım. Elbette bu da Fransa'nın dış politikada hareket kabiliyetini zayıflatıyor, yani Suriye ve Irak'taki savaşa ek asker göndermesini güçleştiriyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Söyleşi: Wolfgang Dick