1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Kartlar yeniden karılır'

4 Eylül 2013

DW editörü Bernd Riegert yorumunda, Suriye'nin Türkiye'ye saldırması durumunda, operasyona şimdilik yanaşmayan NATO'da kartların yeniden karılacağını savunuyor.

https://p.dw.com/p/19c4f
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen Suriye’ye askerî müdahalede bulunulması için çağrıda bulunsa da, bu çağrı NATO'nun Suriye konusunda harekete geçmesi için yeterli değil. Ancak DW'den Bernd Riegert'e göre, bu durum Suriye'nin Türkiye'ye saldırması durumunda değişebilir.

“NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen aslında hemen harekete geçip zehirli gaz kullanan Suriye liderini cezalandırmayı çok isterdi. Ama yapamıyor, çünkü genel sekreterliğini yaptığı askerî ittifak gelişmeleri şimdilik izlemekle yetiniyor. NATO'nun en üst düzey diplomatı, istihbarat servislerinin belgelerini inceledikten sonra Esad rejiminin kimyasal gaz bombası kullandığına kanaat getirirken, diğer 28 NATO üyesi ülkenin çoğu bu kadar cesaretli davranmıyor ve ittifakın lideri konumundaki ABD'yi beklemeyi tercih ediyor.

Deutsche Welle Bernd Riegert
Bernd Riegert

Rasmussen'e göre saldırı zarurî

Rasmussen'e göre, diğer diktatörleri de kimyasal silah kullanmaktan caydırmak için müdahalede bulunmak zarurî. Bu çağrı elbette, isimleri zikredilmemiş olsa bile, ABD ile birlikte Esad'ın üslerini mükemmel bir biçimde vurabilecek askerî güce sahip NATO'nun öncü ülkelerinin adresine gidiyor.

NATO, üyeleri kendi arasında görüş birliği sağlamadan ve yardım talebi gelmeden aktif olamayan bir yapıya sahip. Dolayısıyla operasyon olasılığı şimdilik uzak görünüyor. Bu durum da Danimarka başbakanlığı döneminde Irak'a müdahale edilirken ABD Başkanı George W. Bush'un yanında yer alan Anders Fogh Rasmussen'i hayal kırıklığına uğratıyor.

Suriye konusunda bundan iki yıl önce Libya operasyonunda olduğu gibi şiddete başvurulmasını meşru kılan bir BM kararı da bulunmuyor. Gerçi NATO 1999 yılında Kosovo'daki savaşı da BM kararı olmadan başlatmıştı, ancak o dönemde NATO ülkeleri görüş birliği içindeydi ve ABD de o dönemde daha kararlı bir tavır almıştı.

Suriye konusunda ise durum karışık. NATO'nun herhangi bir rolü yok. İngiltere ve Almanya çeşitli sebeplerden ötürü Suriye'ye düzenlenecek olası bir operasyona katılmaya karşı. Sadece Fransa, NATO'dan tek Avrupalı müttefik olarak ABD ile birlikte ortak tavır alacak gibi görünüyor.

NATO'dan beklentilere uymuyor

Dolayısıyla Anders Fogh Rasmussen uluslararası toplumu müdahaleye çağırırken, güçlü askerî ittifak NATO ise kenarda durup olan biteni izlemekle yetiniyor. Aslında bu, Soğuk Savaş ertesinde ‘yeni' NATO'dan beklentilerle uymuyor. Ancak Afganistan'daki bıktırıcı savaş, NATO üyesi ülkelerin sınır ötesi yeni maceralara girme konusundaki heveslerini yitirmelerine sebep oldu. Sonuçları kestirilemeyen risklere kimse girmek istemiyor. İşte bu durumda NATO Genel Sekreteri'nin çağrıları da fazla bir işe yaramıyor.

NATO'nun Suriye anlaşmazlığı kapsamında oynadığı tek rol üye ülke Türkiye'nin korunması. Almanya, Hollanda ve ABD'den Patriot tipi füzesavar sistemleri, Ankara'nın talebi üzerine Türkiye'nin güneydoğu sınırına konuşlandırılmıştı. Anlaşmazlığın daha da tırmanması ve Suriye'nin Türkiye'ye saldırması durumunda kartlar yeniden karılacaktır. Bu ise NATO sözleşmelerinin beşinci maddesi gereği ‘İttifak Durumu'nun ortaya çıkması anlamına gelir ki, o zaman da NATO olaylara sadece seyirci kalmakla yetinemez.”

© Deutsche Welle Türkçe

Yorum: Bernd Riegert, Çeviren: Çelik Akpınar

Editör: Hülya Schenk