1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

NATO reformu tartışıyor

Bernd Riegert21 Nisan 2005

Litvanya’da yapılan NATO Dışişleri Bakanları toplantısına ilke tartışmaları değil, gerçekçilik damgasını vuruyor. Irak fiyaskosundan sonra NATO’ya daha büyük bir birliktelik ve güç vermesi için büyük reform projeleri ya da çalışma grupları fazla ilgi görmüyor.

https://p.dw.com/p/Aas2
NATO'da köklü reform düşüncesi şimdilik uygulamaya konmuyor
NATO'da köklü reform düşüncesi şimdilik uygulamaya konmuyorFotoğraf: AP

Özellikle Amerikalılar, ittifakın bir an önce önündeki somut ödevlere yoğunlaşmasını arzu ediyor. Bunlar arasında Orta Doğu’da barışın sağlanması ve Doğu Avrupa’da demokrasinin yaygınlaştırılması var.

NATO, Alman Başbakanı Gerhard Schröder’in, ittifakta temel bir reform yapılması yolundaki iddialı planlarını frenledi. Litvanya’nın başkenti Vilnius’daki ortak akşam yemeğinde NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, Amerika Birleşik Devletleri’yle Avrupalı müttefikleri arasındaki siyasi diyaloğun nasıl derinleştirilebileceği konusunda bazı öneriler yaptı.

"Siyasi önem" tartışması

Alman Başbakanı Gerhard Schröder Şubat’ta Münih’te yapılan Güvenlik Konferansı sırasında, NATO’nun siyasi önemini yitirdiğinden şikayetçi olmuştu. Bu eleştiri başta Amerikan hükümeti tarafından redddedilmişti. Fakat ardından, tarafların birbiriyle daha fazla konuşması kararlaştırılmıştı. Kısa bir süre için Vilnius’ta bulunan Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, somut öneriler yapmadı ve genel açıklamalarla yetindi: “Bu konunun karara bağlanmayacağı kesin. Fakat ben, önümüzdeki sorunları dikkate aldığımda, her türlü Atlantik ötesi ilişkiye ilgi gösterdiğimizin açık olduğunu düşünüyorum.”

Schröder'in talebi

Alman Başbakanı Gerhard Schröder, Avrupalıların kararlara daha fazla dahil edilmesini talep ediyor. Çünkü ancak ortak verilen kararların, ortak şekilde temsil edilebileceğini savunuyor. Tartışmanın ardında Irak Savaşı yatıyor. O dönemde, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’nin Irak’a saldırısını tüm NATO ülkelerinin desteklememiş olması neredeyse NATO’nun parçalanmasına yolaçıyordu. Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice Vilnius’da, NATO’nun rolünün ne olduğunun her zaman belli olduğunu ve bundan böyle de öyle kalacağını söyledi: “NATO, Atlantik ötesi diyaloğun önemli bir forumudur. En önde gelen forumudur.”

"Berlin'in önerileri gereksiz"

Rice ve NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, Almanya’nın önerdiği temelli reformların gereksiz olduğu hakkında görüş birliği içinde ve üçüncü bir yolun anlamı olmadığını söylüyorlar. Onlara göre, NATO Şartı zaten siyasi ve stratejik diyaloğu öngörüyor. NATO’daki diplomatlar sadece, son yıllarda diyaloğun biraz ihmal edildiğini kabul ediyor. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Rice’ın, ilke tartışmalarından bıktığı görülüyordu: “Bugün Atlantik ittifakının durumunun ne olduğunu konuşmaktan, yani bir anlamda, kanapeye yatıp, devamlı iyi mi, kötü mü yaptığımızın tahlilini yapmaktan vazgeçtik. Gerçekten çalışmaya başladık.”

Rice reform grubuna karşı çıktı

Rice, alınacak tavırların karşılıklı olarak kararlaştırılması düşüncesine desteğini de açıkladı, fakat aynı zamanda bir reform çalışma grubu kurulmasına karşı çıktı. İttifak içindeki en büyük askeri güce sahip olan Amerika Birleşik Devletleri, NATO içinde de geleneksel olarak en etkili ülke. Amerikan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, özünde NATO’yu ülkesinin askeri harekatlarında kullanacağı bir araç olarak gördüğünü pek saklamıyor.

Amerikan Dışişleri Bakanı Rice da, NATO’nun, İsrail ve Filistin’den bu yönde bir talep gelirse, Orta Doğu’da barışı koruyacak askeri harekatlar yapmaya hazırlanmasını istedi. Fakat bunun için daha çok zaman olduğunu da vurguladı: “Gazze Şeridi’nden geri çekilmenin başarıyla gerçekleşmesinin taraflar arasında karşılıklı güveni önemli ölçüde artıracağına hepimiz inanıyoruz. O zaman barış planımızı, yol haritasını gerçekleştirmeye hız verebiliriz.”

Fransa'nın kuşkulu tutumu

Fakat Fransa bu atağa çok kuşkulu yaklaşıyor. Ukrayna’ysa NATO’yla daha güçlü bir işbirliği yapmayı, fakat henüz üyelik başvurusunda bulunmamayı düşünüyor. Rusya, eski Sovyet Cumhuriyetleri’ne bu tür önerilerde bulunulmasının gerginliklere yolaçacağı yolunda NATO’yu özellikle uyarmıştı. 1990 yılına kadar Sovyetler Birliği’ne dahil olan Litvanya’daki bu buluşmada, NATO Dışişleri Bakanları, ilk kez eski Sovyetler Birliği topraklarında toplandı. Litvanya yaklaşık bir yıl önce NATO’ya üye olmuştu. Bir NATO diplomatı, zaten bunun da Rusya için yutması güç bir lokma olduğunu ve Ukrayna’nın üyeliğini sindirmesinin büyük olasılıkla olanaksız olacağını belirtti.

NATO'nun rolü

Toplantıda Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Rice, Doğu Avrupa’da özgürlük ve demokrasinin yayılmasında NATO’nun oynadığı rolü övdü. Gürcistan ve Ukrayna’daki demokratik dönüşümlerden sonra, şimdi Rice’ın dikkatini Beyaz Rusya’ya verdiği görüldü: “Avrupa’nın göbeğinde kalan gerçekten son diktatörlük olan Beyaz Rusya’da da, dönüşüm zamanı geldi. Bunun zamanı artık Beyaz Rusya’da da geldi.”

Bundan önce Rice, Moskova’da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le Beyaz Rusya’yla ilişkileri tartıştı. Amerikan Dışişleri Bakanı, Washington’un bölgedeki tüm ülkelerle iyi ilişkiler kurmayı amaçladığını ve Rusya’yla rekabet içinde olmadığını vurguladı.