1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Namus cinayetlerine karşı sivil girişim

Hans-Jürgen Mayer19 Eylül 2005

Almanya’da Hatun Sürücü adlı genç kızın namus cinayetine kurban gitmesinin ardından sivil toplum örgütleri harekete geçti. Terre des Femmes adlı kadın hakları örgütü, “namus cinayetlerine hayır” kampanyasıyla bu konuya dikkat çekmek ve mağdurlara ulaşmayı amaçlıyor...

https://p.dw.com/p/AaVP
Terre des Femmes adlı kadın hakları örgütü, daha çok mağdura ulaşmak istiyor
Terre des Femmes adlı kadın hakları örgütü, daha çok mağdura ulaşmak istiyor

Almanya’da töre ve namus adına işlenen cinayetler gündemden düşmüyor. Berlin’de Hatun Sürücü adlı bir genç kadının, bir Alman’la yaşadığı gerekçesiyle erkek kardeşleri tarafından sokak ortasında öldürülmesi bu konudaki tartışmaları daha da alevlendirdi. Sivil toplum örgütleri de Alman kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu olayın ardından harekete geçti ve “Terre des Femmes” adlı kadın hakları örgütü, “namus cinayetlerine hayır” kampanyası başlattı.

Terre des Femmes’in namus cinayetlerine karşı başlattığı kampanyanın sorumlusu Myria Böhmecke, örgütlerinin kadın ve genç kızları aydınlatmaya çalışarak yardım etmeyi amaçladığını belirterek yürüttükleri faaliyetlerle ilgili bilgi verdi. Örneği okullara giderek onlara ulaşmaya çalıştıklarını ifade eder Böhmecke sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zorla evlendirilen ve daha sonra ailesinden ayrılmaya karar verdiği için öldürülme tehdidiyle karşı karşıya kalan kadınlarla birlikte çalışıyoruz. Bu durumdaki kadınlarla okullara gittiğimizde, öğrenci kızların da bu kişilere ve bizlere açılabildiğine tanık oluyoruz. Ya da bu konuyu kamuoyu önünde gündeme getirdiğimizde, ertesi gün hemen bu durumda olanların bize daha yoğun olarak başvurduğunu ve somut yardım talep ettiklerini görüyoruz.”

Daha çok kadına ulaşmak

Mağdur durumdaki kadınlara danışma hizmeti verdiklerini ve ve özel sığınma evleri olduğunu belirten Böhmecker, kendilerine daha çok zorla evlendirilmek istenen 16-17 yaşlarındaki genç kızların başvurduğunu dile getirdi. Böhmecker, kayıtların gizli tutulması sebebiyle ailelerinin bu kızlara ulaşmasının mümkün olmadığına da dikkat çekti.

Hatun Sürücü olayına da değinen Terre des Femmes’ten Myria Böhmecke, bu olayın Almanya’da topluma uyum sağlamadan yaşayan insanların olduğunu gözler önüne serdiğini ve geniş bir tartışma başlattığını kaydetti. Yeni Göç Yasası’nın doğru yönde atılmış bir adım olduğuna işaret eden Böhmecker, bu konudaki değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Almanya’ya yeni gelen yabancılara ve ayrıca yıllardan beri yaşamayan göçmenlere de Almanca dil ve entegrasyon kurslarının zorunlu tutulması önemli bir adım. Bu gayretlerin devam ettirilmesi gerekiyor. Dil önemli bir faktör; çünkü böylece mağdurlar, nereye başvurabileceklerini bilecek duruma gelecekler. Almanya’ya getirilen ve zoraki evlendirilen kızlar Almanca bilmiyor, sığınma evlerine ya da polise başvurmayı beceremiyorlar. Bu nedenle öncelikle dil çok önemli.”