1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
SeyahatTürkiye

Meyer-Landrut: "Schengen vizesi siyasi bir mesele değil"

25 Ağustos 2022

AB Büyükelçisi Meyer-Landrut, Schengen vizesi ile ilgili konunun siyasi bir mesele olmadığını söyleyerek, Türkiye için verilen çok girişli vize sayısının dünya ortalamasının üstünde olduğunu belirtti.

https://p.dw.com/p/4G3h3
Ukraine Kiew Schengen Visum
Fotoğraf: Imago Images/photothek/T. Koehler

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Schengen vizesi ile ilgili konunun AB için "siyasi bir mesele" olmadığını vurgulayarak, Türkiye'nin AB ile vize serbestisi için taahhüt ettiği kriterleri yerine getirmesi durumunda bu konuda ilerleme sağlanabileceğini belirtti.

Türkiye'de son dönemde Schengen bölgesi için gerekli vizenin alımında sıkıntılar yaşandığına dair eleştiriler artmıştı. Bunun üzerine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, vize süreçlerinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle Batı ülkelerini eleştirerek, 2023 seçimi öncesinde AKP hükümetinin zor duruma düşürülmek istendiğini savunmuştu.DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Büyükelçi Meyer-Landrut, gerek vize almada sorun yaşayanların gerekse Çavuşoğlu'nun eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, "Bu önemli bir konu. Ancak bunun siyasi bir mesele olmadığını ve sadece Türkiye ile ilgili bir sorun da olmadığını söyleyerek başlamak istiyorum. Bu iki husus da çok önemli" dedi.

Peki ret yanıtlarının çok arttığına dair Türk yetkililerin verdiği rakamlar AB'deki rakamlarla örtüşüyor mu?

AKPM üyesi, TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız 2014 yılında yüzde 4 olan Schengen vize reddinin, 2020'de yüzde 12,7'ye yükseldiği belirtmişti.

Meyer-Landrut, yapılan her başvurunun dikkatli bir şekilde ve kişi bazında ilgili yetkililer tarafından incelendiğini söyleyerek, elindeki istatistiksel verileri şöyle açıkladı:

"Eğer istatistiklere bakacak olursak Türkiye'nin Schengen vizesi için en çok başvuru yapan ülkeler arasında olduğunu görüyoruz. Türkiye Schengen başvuru sayısı açısından dünyada ilk üçe giriyor. Bu büyük bir oran. Geçmiş yıllara baktığımızda 2019'da 900 bin başvuru yapılmış. Pandemi döneminde bu rakamın önemli oranda düştüğünü görüyoruz. 2020 yılında 230 bin, 2021 yılında 270 bine yakın bir başvuru var. 2022 yılına ait rakamlar ise henüz belli değil. Ama son iki yıldan daha fazla bir oranda başvuru bekliyoruz."

Büyükelçi Meyer-Landrut DW Türkçe'den Gülsen Solaker'in sorularını yanıtladı
Büyükelçi Meyer-Landrut DW Türkçe'den Gülsen Solaker'in sorularını yanıtladıFotoğraf: Gülsen Solaker/DW

Büyükelçi Meyer-Landrut, dünya çapındaki rakamlara bakılacak olursa; 2019'da Schengen vizesi için toplam 17 milyon, 2021'de ise 3 milyon başvuru olduğunu da sözlerine ekliyor.

Türkiye'deki başvurulara verilen ret yanıtlarının oranlarını ise Meyer-Landrut şöyle açıklıyor:

"Benden reddedilme oranlarını da sordunuz. Elimizdeki istatistiklere göre Türkiye dünya çapındaki genel eğilimi takip ediyor aslında. 2021 yılında Türkiye'den yapılan başvuruların ret oranı yüzde 16. Bu rakam dünya ortalamasının az biraz üstünde ama dünya için geçerli olan genel ret eğilimine yakın bir rakam."

Pandeminin şiddetinin azalmasıyla başvurularda artışlar olduğunu ve bunun da beraberinde bazı zorluklar getirdiğini söyleyen Meyer-Landrut, şunları kaydetti:

"Ancak yine belirtmek isterim ki, bu zorluklar sadece Türkiye ile ilgili değil. Pek çok ülke için durum böyle. Tabi ki bahsedilen tüm bu gecikmeler talihsiz. Konsolosluklar bekleme sürelerini azaltmak ve kapasitelerini artırmak için ellerindeki tüm imkanları kullanmaya çalışıyor. Ama tabii ki onlar gerek AB gerekse kendi ülkelerinin kurallarını uygulamak zorundalar."

"Sahtecilikler ve eksik evraklar görüyoruz"

Peki başvuruya ret yanıtı almamak için ne yapmak gerekiyor?

Büyükelçi Meyer-Landrut, bu soruya şu yanıtı verdi:

"Vize bekleme sürelerini ve zorlukları azaltmak için yapılabilecek şey ise iyi kalitede ve zamanlı başvurular yapmak. Çünkü sahtecilikler ve eksik başvurular görüyoruz. Bunlar da bu başvuruların reddedilmesindeki etmenlerden."

Öte yandan Türkiye için son yıllara dair Schengen vizesi ile ilgili olumlu bir eğilim gözlemlendiğini de belirten Meyer-Landrut, "Bu eğilim Türkiye vatandaşları için önemli olan çok girişli vize verilme oranının yükselmesi. Bu oran 2014'te yüzde 58 iken 2021 yılında yüzde 82'ye çıktığını görüyoruz. Yani Türkiye'den başvuranlara çok girişli vize verilme oranı, yüzde 70 olan dünya oranından hayli yüksek" diye konuştu.

Meyer-Landrut, bu tür zorlu dönemlerde birlikte çalışabilmenin çok önemli olduğunu ifade ederek, "Türk yetkililerle düzenli şekilde temas halindeyiz. Bu soruna tabii ki yine hukuki çerçeve içinde kalarak bir çözüm bulmak istiyoruz" diye konuştu.

Vize serbestisi ile ilgili ilerleme olabilir mi?

AB ülkelerine vize muafiyeti elde edebilmek için 2013 yılında Ankara ile Brüksel arasında başlatılan diyalog sürecinde önümüzdeki dönemde ilerleme olabilir mi?

Türkiye vize serbestisi için atması gereken 72 kriterden şu ana kadar 66'sını tamamlamış durumda. Türkiye'nin tamamlaması gereken geriye kalan 6 kriterin başlıkları; "Terörizmle mücadele, kişisel verilerin korunması, cezai konularda adli işbirliği, Europol ile anlaşma, yolsuzlukla mücadele ve geri kabul anlaşması" olarak sıralanıyor. 

Büyükelçi Meyer-Landrut vize serbestisi konusunda Türk yetkililerle devamlı temas içinde olduklarını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Bu konu geçtiğimiz aylar ve yıllarda yapılan üst düzey siyasi temaslarda da masadaki gündem konularından birisiydi. Türk yetkililer sizin de belirttiğiniz gibi topun kendi sahalarında olduğunu biliyor. Veri koruması ve terörizmin tanımı gibi alanlarda yerine getirilmesi gereken önemli kriterler var."

Meyer-Landrut, konuyla ilgili görüşmeleri sürdürmek istediklerini de ekleyerek, ancak bu aşamada kalan kriterlerle ilgili şu an için ilerleme sağlanamadığını hatırlattı.

Bununla birlikte sürecin donmadığını da belirten Meyer-Landrut, "Görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Ama Türk yetkiler çok iyi biliyor ki bu kriterlerin mesela kişisel verilerin korunmasına ilişkin kriterin yasama yoluyla yerine getirilmesi gerekiyor. Bu yapılır yapılmaz bu konuda ilerleme sağlanacaktır" diye konuştu.

 

 

DW-Korrespondentin Gülsen Solaker
Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.