1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mevsimlik işçi sorunu kontrolden çıkıyor

23 Nisan 2009

Uluslararası kuruluşlar, dünya çapında sayıları 200 milyonu aşan mevsimlik işçi sorununa çözüm arıyor. Küresel ekonomik kriz, pis, tehlikeli ve zor işlerde çalıştırılan bu işçilerin durumunu daha da ağırlaştırıyor.

https://p.dw.com/p/HcCZ
Fotoğraf: AP

Ekonomik İşbirliği Ve Kalkınma Örgütü (OECD), kamuoyuna açıklanan yeni raporunda 1 milyar 800 milyon insanın dünya çapında sosyal sigortadan yoksun olarak çalıştığını ortaya koyuyor. Sosyal sigortasız çalışanlar arasında en zayıf konumda olanlar ise mevsimlik işçilerle kaçak göçmenler.

Cenevre'deki diplomatlar evlerinde güvenilir yardımcıya ihtiyaç duyduklarında Filipinli kadın hizmetçileri tercih ediyorlar. Çünkü bunların işlerini iyi yaptıkları, iyi İngilizce konuştukları ve ücretlerinin de yüksek olmadığı biliniyor. Bunlardan bazılarının İsviçre'de izinsiz çalışmasına kimi diplomat göz yumuyor. Ancak kötü niyetli bir işverene rastlayan Filipinli kadınlar için bu çoğunlukla riskli bir meslek sayılıyor.


Nerede “eşit işe eşit ücret” ilkesi?

Filipinli avukat Cecilia Jimenez, kötü şartlarda ve adil olmayan ücretler karşılığında çalışmak zorunda olan göçmenlerin haklarını korumak için faaliyet gösteren kamuya bağlı bir platformda görev yapıyor. Jimenez, bu konuda çok fazla hareket serbestîleri olmadığını belirtiyor:

“Eşit işe eşit ücret ilkesi yasalarla belirlenmiş olabilir. Ama biz çok sık olarak özel işletmeleri yöneten işverenlerin yasalara aykırı davrandığına tanık oluyoruz. Bu işverenlerden bazıları, ev işlerinde yardımcı olarak çalışan kadınları, geçerli yasal belgeleri olmadığı için sömürüyorlar. Çünkü onların hakları olan ücreti almak için resmi yollara başvuramayacaklarını biliyorlar.”

Uzmanlar, dünya çapında 200 milyon göçmenden sadece az bir bölümünün dış ülkelerde kaçak olarak çalıştığını tahmin ediyor. Göçmenlerin büyük bir çoğunluğu mevsimlik işçi kategorisinde ve geçerli çalışma belgelerine sahip. Bunlar çoğunlukla pis, tehlikeli ve zor işlerde çalışıyorlar.

Mevsimlik işçilerin sömürülmesine karşı girişimde bulunan BM, 1990 yılında “Mevsimlik İşçilerin ve Ailelerinin Haklarının Korunması Antlaşması”nı onayladı. Cenevre’deki BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nden Ngonlardje Mbaidjol şunları söylüyor:

“Mevsimlik işçiler çoğunlukla ucuz ve esnek işgücü kaynağı olarak görülüyorlar. Bu yüzden de hükümetlerin bu insanların onuruna saygı gösterilmesi ve insani şartlar altında çalışmalarının güvence altına alınması için kafa yormaları normal değil midir?”


İlk onlar işten çıkarılıyor

Küresel ekonomik kriz dolayısıyla mevsimlik işçilerin durumunun daha da kötüye gittiği belirtiliyor. Kriz döneminde işini ilk kaybedenler göçmenler oluyor. Bunlar yurtlarına hemen dönemeseler bile, geldikleri ülkelere gönderecekleri paraları olmuyor. Mevsimlik işçilerin havaleleri, kalkınmakta olan ülkeler için önemli bir ekonomik faktör. Uluslararası Göç Kuruluşu’ndan Jean-Philippe Chauzy, bu kaynağın kurumasının, fakir ülkelerin ekonomisine büyük yıkıntı getireceğini savunuyor ve örneğin Kolombiya’lı mevsimlik işçilerin ülkelerine 4 milyon doların üzerinde para havale ettiklerini anımsatıyor. Chauzy, göç ülkelerinin özellikle göçmenlere ihtiyaç duyulan branşlarda göçmenlere daha fazla yasal çalışma imkanı yaratmaları gerektiğini savunuyor:

“Eğer bir ülke sadece yüksek vasıflı göçmenleri, doktora tezi olan ve çok iyi dil bilen göçmenleri tercih ediyorsa, ama aynı zamanda bu ülkenin kendi vatandaşlarının çalışmak istemediği bazı sektörlerde iş imkanları varsa, o zaman bu alanlarda çalışmak isteyen göçmenler ister istemez insan tacirlerinin sunduğu olanaklara eğilim gösterecektir.”

Bu tür analizleri, birçok göç ülkesinin yetkilileri hoş karşılamıyor. Zaten birçok sanayi ülkesinin BM’nin Mevsimlik İşçi Antlaşması’nı imzalamaya yanaşmaması da bundan. Gerekçe olarak da, bu antlaşmayı imzalarlarsa, kaçak göçmenlere gereğinden fazla hak tanınmış ve yanlış sinyal verilmiş olacağını öne sürüyorlar.

Claudia Witte / Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay