1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mesiç'in seçilmesi demokrasi için kazanç

Bettina Burkart17 Ocak 2005

Hırvatistan’ın eski ve yeni Devlet Başkanı Stipe Mesiç. İlk turda gerekli oy oranını az farkla tutturamayan devlet başkanı Mesiç ikinci tur oylamada ezici üstünlük sağladı. Hırvat seçmenin oylarıyla Mesiç’ten duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini belirten Deutsche Welle Hırvatça Yayınları Yönetmeni Bettina Burkart sonucu şöyle yorumladı:

https://p.dw.com/p/AZzB

“Eski Devlet Başkanı Franyo Tucman’ın partisi Hırvatistan Demokratik Birliği’nin 2003 yılının aralık ayında genel seçimleri net bir şekilde kazanmasından sonra Hırvatlar Devlet Başkanı’nın da aynı partiden olmasını uygun bulmadılar. Ilımlı sol yelpazede yer alan bütün siyasi partiler Mesiç’i desteklerken, sağ muhafazakar kanat tek bir aday üzerinde anlaşamayıp seçime 7 ayrı adayla katıldı.

Hırvatistan’daki seçimin bir diğer ilginç yanı da iktidar partisinin bir çok önde gelen isminin, kendi partisinin adayına değil Mesiç’e destek verdiğini açıklaması olmuştu. Bunda Mesiç’in karizması kadar, Hırvatlar’ın tek bir siyasi kanadın hakimiyetindeki siyasi yapılanmaya karşı olması da rol oynadı.

Stipe Mesiç’in yeniden Devlet Başkanlığı’na seçilmesi genç Hırvat demokrasisi adına kazançtır. Muhafazakar iktidar partileri ile devlet başkanı arasındaki bütün siyasi çekişmelere rağmen devlet zirvesi AB üyeliğini tehlikeye düşürmemeye özen göstermiş ve hep birlikte hareket etmiştir.

Devlet Başkanlığı seçimi, seçmenin ciddiye alınmak istediğini de göstermiştir. Herkes oylama sonucunu önceden kestirebildiği için bu seçim kampanyasında orjinal fikirler de üretilmedi. Mesiç halka neden ikinci kez seçilmesi gerektiğini anlatmak gereğini görmezken Hırvatistan Demokratik Birliği de kendi adayının ülkeye neler kazandırabileceğini açıklama zahmetine katlanmadı. Hırvatlar da bu yüzden ye sandığa gitmediler ya da inat olsun diye hiç şansı olmayan adayları seçip devlet başkanlığı seçimini ikinci tura bıraktırdılar.

Son sözleri de Mesiç oldu. Devlet Başkanı siyasi reformların takipçisi olup AB üyeliğine götüren yolu açık tutmak zorunda. Belki o zaman üyelik töreninde ülkesini temsil etme şerefi ona nail olur.”