1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel Paris'te destek aradı

Andreas Teska20 Temmuz 2005

Almanya’da yapılması beklenen erken seçimlerde muhafazakar Hristiyan Demokrat Birlik partisinin başbakan adayı olacak Angela Merkel, Paris’te törenle karşılandı. Merkel’in Fransa ziyareti, Avrupa politikasında bir değişimin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

https://p.dw.com/p/Aahb
Chirac Merkel'la ortak basın toplantısı yapmayı istemedi
Chirac Merkel'la ortak basın toplantısı yapmayı istemediFotoğraf: dpa

Angela Merkel, Fransa’nın başkenti Paris’e yaptığı ziyarette, Alman-Fransız ilişkilerinin Berlin’de iktidar değişse de önemli kalacağı mesajını verdi:

“Seçimlerin sonucunda benim yönetimimde bir hükümet kurulacak olursa, bu hükümet de Alman-Fransız ilişkilerinde devamlılığın göstergesi olacaktır. Hepimiz Adenauer’lerin, Charles de Gaulle’lerin, Schumann’ların ekolündeniz. 21. yüzyılda da, 20. yüzyılda olduğu kadar önemli olan Alman-Fransız ilişkilerinin anlamını biliyoruz.”

Alman-Fransız ilişkisinin önemi

Merkel, Alman-Fransız ilişkilerini Avrupa’nın temel direklerinden biri olarak tanımladı ve iki ülkenin, başka ülkeleri dışlamadan ya da küçük devletleri dikkate almazlık yapmadan Avrupa Birliği’nin motoru rolünü sürdürmeleri gerektiğini söyledi.

Görüşmeden memnun kaldı

Merkel, Devlet Başkanı Jacques Chirac’la görüşmesinin uyum içinde geçtiğini de sözlerine ekledi. Buna rağmen, görüş ayrılıklarının devam ettiği ve arada belirli bir mesafenin kalmaya devam ettiği de gözlerden kaçmadı. Merkel, başbakan seçilirse, ilk yurt dışı gezisini diğer başbakanların geleneksel olarak yaptığı gibi Fransa’ya mı yapacağı sorusunu yanıtsız bırakırken, Chirac da, Alman politikacıyı kendisi karşılamadı; bu görevi üst düzeyli bir memura devretti.

Chirac Schröder'i aradı

Bu arada Chirac, Alman Başbakanı Gerhard Schröder’i de telefonla aradı ve bunu hemen kamuoyuna da duyurdu. Böylece de, kimin iktidarda olduğu bir kez daha vurgulanmış oldu. Başkan Chirac, Elysee Sarayı’nda ortak bir basın toplantısı yapılmasına da razı olmadı. Bu nedenle Merkel, basın toplantısını Paris’teki Alman Büyükelçiliği’nin misafirhanesinde yapmak zorunda kaldı.

Türkiye konusunda görüş ayrılığı

Bu toplantıda Hristiyan Demokrat politikacı, bürokrasinin azaltılması ve yenilenme konularında iki taraf arasında görüş birliği bulunduğunu vurguladı. Ama Türkiye konusunda görüş ayrılığı devam ediyor. Chirac, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliğini savunmaya devam ederken, Merkel de reddetmeyi sürdürüyor:

“Bulunduğumuz noktada, örneğin Türkiye’nin üyeliği konusunda farklı görüşlerimiz olduğunu bugün karşılıklı anlatmamız gerekmedi, çünkü bu konuyu geçen yıl da ayrıntılı şekilde konuşmuştuk.”

Sarkozy'le de görüştü

Merkel, Chirac ve Başbakan Dominique de Villepin’le ayrı ayrı görüştükten sonra, Chirac’ın parti içindeki rakibi İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’yle buluştu. Chirac’ın aksine Sarkozy, Angela Merkel’le her konuda görüş birliği içinde olduğunu vurguladı ve Almna muhafazakarlarının lideriyle vedalaşmasını neredeyse abartılı bir gösteriye dönüştürdü. Kendisini iki yanağından öptü ve seçimlerde başarı diledi.

Sarkozy’ye geleceğin devlet başkanı gözüyle bakılıyor. Chirac’la mı, yoksa Sarkozy’le mi daha iyi işbirliği yapabildiği sorusuna Merkel, gazetecilerin gülüşmeleri eşliğinde, şu yanıtı verdi:

“Birbirinden çok farklı sosyalizasyona sahip bakanların birlikte görev yaptığı bir Fransız hükümeti olduğunu görüyorum ve bu hükümet şu ana kadar da iyi çalışıyor. Ben de bu şahsiyetlerin hepsiyle severek ilişki kuruyorum.”

Oysa günden arda kalan görüntüler farklı bir tablo çıkarıyor ortaya: Sarkozy ve Merkel, kendilerini, Alman-Fransız ilişkilerinin yeni mutlu çifti olarak tanıttı. Şimdi iş artık sadece ikisinin de seçimleri kazanmasına kalıyor.