1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Merkel başkanlık hedeflerini anlattı

Monika Dittrich / DW14 Aralık 2006

Almanya Başbakanı Merkel, hükümet açıklamasında 1 Ocak’ta devralacakları AB dönem bakanlığı için hedeflerini anlattı. AB Anayasası’nı canlandırılması için çalışacaklarını, iklim politikalarına ağırık vereceklerini belirten Merkel, Türkiye konusunda AB’nin sağduyulu karar verdiğini seyledi...

https://p.dw.com/p/AZaP
Almanya Başbakanı Merkel, AB dönem başkanlığı hedeflerini anlattı
Almanya Başbakanı Merkel, AB dönem başkanlığı hedeflerini anlattıFotoğraf: AP

2007 yılı Almanya için iki önemli görevi beraberinde getiriyor: 1 Ocak itibarıyla AB dönem başkanlığını üstlenecek olan Almanya, yılın ilk yarısında G8 ülkelerine de başkanlık edecek. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Berlin’de Federal Meclis’te yaptığı hükümet açıklamasında, AB dönem başkanı olarak hedeflerini sıraladı.

Merkel’in listesi hayli kabarık. Enerji politikası alanında, gaz ve elektrik iç piyasasını hareketlendirmek için bir eylem planının hazırlanması gündemde. Ayrıca Merkel, iklim politikalarına ağırlık verecek. Şimdilik dondurulmuş olan AB Anayasası sürecinin yeniden canlandırılması da Almanya’nın dönem başkanlığı için belirlediği hedefler arasında.

AB’yi ekonomik olarak da güçlendirmeyi amaçladığını belirten Merkel şunları söyledi: “Ekonomik olarak güçlü olmazsak, insanlara bir perspektif sunamazsak, o zaman AB dışarıdan bakıldığında da güçlü gözükmez. Bu, Brüksel’in başarılı politikalar izlemesi gerektiği anlamına geliyor. Ama bu, aynı zamanda üye ülkelerin de güçlü olmaları gerektiği anlamına geliyor. Bu ikisini birbirinden ayıramazsınız. AB’nin gidişatını belirlemek için, işsizliğin azaltılması, işletmelerin büyümesi gerek. Yani iç ve dış politika, bu noktada birbirleriyle yakından alakalı.”

“Tek ses” olmak önemli

Angela Merkel’e göre, dış politikada tüm birlik üyesi ülkelerin ‘tek ses’ olmaları önemli. Bölünmüş bir Avrupa’nın, özellikle Ortadoğu’daki barış girişimleri ya da küreselleşmeyi daha adil hale getirme gibi çabalar söz konusu olduğunda, AB’nin gücüne zarar verdiğini ileri süren Merkel, AB dönem başkanlığının yararlanılması gereken bir fırsat olduğuna dikkat çekti.

Merkel, “Avrupa 20. yüzyılın barış fikriydi ve hep de öyle kalacak. Avrupa 21. yüzyılın gelecek fikri olarak kalacak. Verdiğimiz emeklere, uzlaşmak için gösterdiğimiz çabalara değer. Birlikte el atarsak başarabiliriz” dedi.

Türkiye kararı sağduyulu

Alman Başbakan, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine de değindi. AB'nin Türkiye'ye karşı kararlı ve sağduyulu bir tepki gösterdiğini belirten Merkel, Türkiye'nin 2005 yılının Temmuz ayında Ankara Anlaşması Ek Protokolü’nü uygulama kararı aldığını belirterek, şunları söyledi: “Bu, küçük bir olay değil. Burada AB ülkelerinin birbirlerini diplomatik ve siyasi açıdan tanımaları gerekliliği söz konusu. AB dönem başkanı olarak Finlandiya, Türkiye'nin Ankara Protokolünü uygulamasını kolaylaştırmak için her türlü çabayı harcadı. Türkiye bugüne kadar protokolü uygulamadı, AB de buna tepki gösterdi. AB'nin Türkiye'ye karşı kararlı ve sağduyulu bir tepki gösterdiğine inanıyorum.

AB'nin Türkiye'ye, reform sürecini aynı şekilde sürdürmesi gerektiğinin sinyalini verdiğini söyleyen Merkel, bununla sadece protokolün uygulanmasını kastetmediğini, yurt içinde de insan ve yurttaşlık hakları konusunda reformların sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.

Komisyon’un Türkiye'deki gelişmelerle ilgili olarak her yıl rapor vereceğini ifade eden Merkel, bu kontrol mekanizmasını olumlu karşıladığını, sonuçta bunun AB Konseyinin görüş birliği içinde karar almasına yardımcı olacağını sözlerine ekledi. Merkel ayrıca, AB'ye giremeyecek olan diğer bazı ülkelerle de tam üyelik sözü verilmeden yakınlaşma sağlanabilmesi için AB dönem başkanlıkları süresi içinde komşuluk politikasına ağırlık vereceklerine işaret etti.