1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mantığın geçici bir zaferi!

Hans Jürgen Mayer3 Ocak 2005

Güney ve Güneydoğu Asya’yı vuran deprem ve tsunami felaketinin ardından hacmi iki milyar doları aşan uluslararası yardım, Birleşmiş Milletler tarafından koordine ediliyor. Bu da dünyanın bir numaralı süper gücü ABD’nin felaket bölgelerine yönelik uluslararası yardım çabalarına katkısının BM tarafından yönlendirilmesini onaylamış olması anlamına geliyor. DW’den Hans Jürgen Mayer, “mantığın geçici zaferi” başlıklı yorumunda, BM’in öneminin ön plana çıkmasının yeni bir dünya düzeninin kurulacağı anlamına gelmediği görüşünü vurguluyor.

https://p.dw.com/p/AZzQ

ABD’nin dış politikasının BM ile ilişkileri açısından bakıldığında önemli bir dönüm noktasından bahsedilemese de, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile BM Genel Sekreteri Kofi Annan arasındaki mutabakat, dünyanın bir numaralı süper gücünün uzun yıllar küçümsediği ve maddi açıdan sistematik bir şekilde kuruttuğu BM ile işbirliğini güçlendirmek istediğini gösteriyor. Washington yönetimi çeşitli nedenlerden dolayı BM ile arada bir de olsa işbirliğini kabul etmiş gibi görünüyor.

Irak’ta askeri gücün istikrarı sağlayamayacağını anlayan ABD, BM’in buradaki etkinliğinin önemini kabul ederken, Asya’daki doğal afetin mağduru olan ülkelere ve insanlara yardım konusunda imaj kaybını önlemek amacıyla BM’in koordinasyonuna evet dedi. Çünkü bu süper gücün uluslararası yardım çabalarında bile kendi etrafında bir blok oluşturmak istemesi kısır hesaptan başka birşey değildi.

ABD’nin Hindistan ve Pasifik Okyanuslarını kapsayan geniş bir coğrafyada en büyük askeri güce sahip olduğunu tüm dünya biliyor. Ancak Amerikan uçak gemilerinden kalkan helikopterlerin felaket bölgelerinde yardım dağıtırken bunun sembolik de olsa BM Genel Sekreteri’nin olurunu alarak yapılmış olması, daha iyi bir seçenek. Çünkü özellikle fakirliğin güçlendirdiği din fanatizminin verimli bir zemin bulduğu Güneydoğu Asya’da ABD’nin çok dikkatli ve hassas davranması gerekiyor.

ABD lojistik açıdan rakipsiz bir güce sahip. Bugün için bu dev askeri mekanizmanın uluslararası yardım konusunda sürekli BM kontrolü altına girmesi sadece hayal edilebilir. Ancak bu gerçekleşmedikçe BM Genel Sekreteri Beyaz Saray’dan bu gücün yardım için harekete geçirilmesini rica etmek zorunda.

Aslında uluslararası silahlanma araştırmalarına bakıldığında yardım konusunda gereken paranın silahlanma yarışında harcanan paralara kıyasla ne kadar az olduğu ortaya çıkıyor. Uzay silahları ve yeni nükleer silahlar geliştirilirken, fakir ve kalkınmakta olan ülkelerin silahlanma yarışı için heba ettikleri kaynaklar da işin cabası.

Ancak ABD ile BM arasındaki olumlu işbirliği mantığın geçici bir zaferinden öteye gidemeyecek, çünkü kafalar değişmedikçe yeni bir dünya düzeninden söz etmek mümkün değil. Ancak BM’in kuruluş amacına uygun bir konuma gelebilmesi için gereken anlayış gelişebilir, çünkü BM milli çıkarların üstünde küresel barış düzenini kabul ettirmek için kurulmuştu...