1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mali krize Davos'ta da çözüm bulunamadı

Manfred Götzke/ Deutsche Welle1 Şubat 2009

Bu yılki Dünya Ekonomik Forumu sona erdi. Ama kimse global ekonomiyi krizden kurtaracak ne sihirli bir formül ne de orta vadede tutarlı bir reçete ortaya koyabildi. DW'den Manfred Götzke'nin notları...

https://p.dw.com/p/Gl49
Fotoğraf: AP

Dünya bankacılığının büyük isimleri bile yeni yatırım araçlarını alıp satarken ne yaptıklarını bilmiyorlardı. Hükümet başkanları da krizden nasıl çıkılabileceğini kestirmekten acizdiler.

İstanbul doğumlu iktisat profesörü ve namı diğer ‘Bay Felaket’ Nuriel Roubini’nin bu yılki Dünya Ekonomik Forumu’nun yıldızları arasında yer alması kimseyi şaşırtmadı.

İstanbul doğumlu iktisat profesörü Nuriel Roubini
İstanbul doğumlu iktisat profesörü Nuriel RoubiniFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Roubini daha 2006 yılında ABD’ndeki gayrı menkul balonunun patlayacağı ve bütün dünyanın ağır resesyona sürükleneceği kehanetinde bulunmuştu. Ama Davos’daki 2006 buluşmasında kimse ona inanmak istememişti. Rooubini’ye inanmayanlardan biri de milyarlarca Dolar’lık yardımla batmaktan kurtarılan, ABD’nin en büyük sigortacılık şirketi AIG’nin yönetim kurulu başkan yardımcısı Jakob Frenkel idi.

Ama Frenkel 2009’da çok farklı konuştu. Frenkel, “Sistemin kriz geçirdiği kanaatindeyim ve artık Nouriel Roubini’nin tahlillerine yüzde yüz katılıyorum” ifadesini kullandı.

Kriz ekonomiyle sınırlı değil

İktisat profesörü Roubini bu yıl da namına sadık kalarak, krizin kolay kolay atlatılamayacağını anlattı. “Beni endişelendiren, küresel resesyonda olmamız kadar resesyonun depresyona dönüşme ihtimalinin de bulunması” diyen “Bay Felaket” sözlerini, ”Japonya’nın yıllarca kurtulamadığı uzun bir durgunluk ve hatta 80 yıl öncesinin depresyonu kadar kötü bir durum. Böylesine ağır bir krizdeyiz ve bu kriz sadece mali ya da ekonomik bir kriz değil. Aynı zamanda sosyal bir kriz de. Bazı ülkelerde sosyal ayaklanmalar olacak. Bu kriz ne kadar ağır olduğunu ve alınacak ekonomik politikalarla ilgili kararların hata kaldırmayacağını idrak etmek zorundayız” şeklinde sürdürdü.

Patronlar riskin boyutunu anlayamadı

Beş gün süren Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nun ortaya çıkardığı bir diğer gerçek de, büyük bankaların yönetim kademelerinin karmaşık ve anlaşılmaz finans araçlarını tartmaktan ve büyük riske girdiklerini fark etmekten aciz olmasıydı.

Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya ve Bavyera eyaletlerindeki yarı kamu bankaları gibi, özel ticari bankacılığın ABD’ndeki büyük isimleri de aynı hatayı işledi. AIG yönetim kurulu as başkanı Jakob Frenkel bu gerçeği bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Frenkel,“Hiçbir yönetim kurulu üyesi ne büyük risk aldığımızı anlayamadı. Bütün şirketler aynı şeyi söylüyor. Eğer sorumluluğunun bilincinde olan ciddi yöneticiler böyle diyorsa o zaman sorun sistemde aranmalıdır” dedi.

ABD’nin en büyük sigortacılık şirketi AIG milyarlarca dolarlık yardımla batmaktan kurtarıldı
ABD’nin en büyük sigortacılık şirketi AIG milyarlarca dolarlık yardımla batmaktan kurtarıldıFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Davos’ta buluşan hiçbir yöneticinin inkâr etmediği gibi buna bir de kısa vadeli şirket kârları için büyük ikramiye ödenmesi gibi bir uygulama eklendi. Ama risk altına girmeden kısa zamanda büyük paralar kazanmak mümkün değil.

Kriz sonrası dünya ekonomisinin nasıl bir görünüm alması gerektiğiyle ilgili tartışmalarda öne çıkan bir formül de uluslararası işbirliğiydi. İngiltere Başbakanı Gordon Brown konjonktür programlarının ancak azami sayıda ülkenin uygulaması ve finans sektörünün uluslararası kurallara bağlanması şartıyla etkili olabileceğini belirtti.

İngiltere Başbakanı Gordon Brown
İngiltere Başbakanı Gordon BrownFotoğraf: AP

Gordon Brown,“Konjonktürü teşvik programları finans sistemi reformuyla emniyete alınmalı. Küresel finans sistemi var ama küresel kontrol yok. Dört noktada değişiklik gerekli: Krizleri önleyici uyarı sistemi, milli düzenlemeler karmaşasının yerini uluslararası düzenlemelere bırakması, uluslararası şeffaflık standartları ve uluslararası mali kuruluşların daha fazla yetki ve otoriteyle donatılması” diye konuştu.

2009 Dünya Ekonomik Forumu, krizin fırsata dönüştürülmesi, devletin çevre sağlığına büyük yatırımlar yapması ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un da dediği gibi fakirlerin unutulmaması çağrılarıyla geçti.