1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Macron sağa mı kaydı?

1 Aralık 2020

Polise daha fazla yetki, Müslüman derneklerinin denetlenmesi, öğrenci kampüslerinde gösteri yasağı gibi adımlar Macron hükümetinin sağa kaydığı yönündeki eleştirel sesleri artırdı. Macron sağa mı kaydı?

https://p.dw.com/p/3m56r
Emmanuel Macron
Emmanuel Macron Fotoğraf: Laurent Theilelt/dpa/picture alliance

Protesto kültürünün köklü ve sivil toplumunun gösteri eğiliminin yüksek olduğu Fransa'da hafta sonunda düzenlenen eylemler Macron hükümetine geri adım attırdı. 70 yerde düzenlenen ve yüzbinlerce kişinin katıldığı protestolar sonucu Emmanuel Macron hükümeti hazırladığı güvenlik yasasındaki tartışmalı 24'ncü maddede geri adım atarak, ilgili maddenin yeniden formüle edileceğini duyurdu. Söz konusu madde, görev başındaki polislerin kimliğinin tespitini sağlayabilecek fotoğraf ve görüntülerinin yayınlanmasına kısıtlama getirmesi nedeniyle bir süredir Fransa'da yoğun tepkilere neden oluyor.

Geçen ay Fransa'da siyah bir kişinin, işlettiği müzik stüdyosunda üç polis memuru tarafından darp edilmesine dair görüntülerin ortaya çıkması, tartışmalı 24'üncü madde ile ilgili endişelerin artmasına, tepkilerin yükselmesine neden olmuş, protestolara yol açmıştı. Polis memurlarının fotoğraf ve görüntülerinin "fiziksel ve psikolojik bütünlüklerine" zarar verme niyetiyle yayınlanmasının cezaya tabi tutulmasını içeren ve ihlal durumunda bir yıl hapis cezası ile 45 bin euroluk para cezası öngören 24'üncü maddenin bulunduğu güvenlik yasası geçen ay parlamentoda kabul edilmişti.

Paris'teki bir gösteri
Paris'teki bir gösteriFotoğraf: Lisa Louis/DW

Macron sağa kaydı

Fransa'da, ülkede düzenlenen gösteriler hakkında haber yapılmasına ilişkin düzenlemeler eylül ayında zaten sertleştirilmişti. O zamandan beri basın mensupları, kamuya açık alanlardaki gösterileri izlemek ve haber takibi yapmak için de akredite olmak zorundalar.

Buna ilaveten Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yeni bir yasal düzenleme ile Müslüman derneklerin daha sıkı denetlenmesini ve evde eğitime sınırlama getirilmesini de planlıyor.

Fransa'da genel protesto geleneğinde önemli bir rol oynayan öğrenci hareketinde de yasaklar söz konusu. Yeni yüksek öğretim yasasıyla Macron hükümeti kampüs alanlarındaki gösterileri yasaklıyor.

Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS) uzmanlarından sosyolog Sebastian Roché, yeni yasal düzenlemelerin, Macron'un 2017'de seçilmesinden sonra görülen bir eğilimi güçlendirdiği görüşünde. Roché, "Oldukça dengeli bir seçim programı ile yarışa giren Macron solun ve sağın oyları ile seçildi, ancak daha sonra genel olarak muhafazakar bir politika izledi. Şimdiyse bir dönüm noktasına gelindi ve bu noktada Macron aslında bütün solcu seçmenini de kaybetmiş oldu" yorumunu yapıyor.

DW'ye konuşan Roché, Macron'un, cezaların sertleştiği, daha çok polis ile cezaevlerinde daha fazla kapasiteyi hedefleyen kanun ve nizam odaklı sert bir politika izlediğine vurgu yapıyor.

Science Po Üniversitesi Siyasal Araştırmalar Merkezi'nden Bruno Cautrés ise Macron'un seçmenin kendini güvende hissetme ihtiyacına bianen bu konunun üzerine gittiğini düşünüyor. Fransızların sosyal anlamdaki güven de dahil kendisini genel anlamda güvende hissetmek istediğini, kamu hizmetlerindeki durum ile işsizlik konusunda da endişeleri olduğunu hatırlatıp, 2022 seçimlerinde şansını artırmak amacıyla Macron'un bu konuların üzerine gitmek zorunda olduğunu belirtiyor.

Jean-Baptiste Moreau
Jean-Baptiste Moreau Fotoğraf: Romain Gaillard/REA

"Kanun ve nizam da solcu değerler"

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi'nden (LREM) Hükümet Sözcüsü Jean-Baptiste Moreau, kendilerine yöneltilen, sağa kaydıklarına dair iddiaları geri çeviriyor. Kanun ve nizamın sadece sağa ait değerler olmadığını savunan Moreau, solcu seçmenin de bunları istediğini belirtiyor. LREM üyesi Mareau, ayrıca bu tür konuların sadece Marine Le Pen'in aşırı sağcı Ulusal Birlik partisine bırakılamayacağını da düşünüyor.

Öte yandan muhafazakar çizgiye tepki Macron'un kendi sıralarından da geliyor. Cécile Rilhac ile birlikte toplam on milletvekili kendi partisinin güvenlik yasasına ret oyu kullandı. LREM'in 30 vekili de çekimser kaldı. Rilhac, "Bir dönüm noktasındayız ve hükümete kırmızı bir çizgimiz olduğunu göstermeli, daha da sağa kaymamalıyız, aksi takdirde Ulusal Birlik'ten farkımız kalmaz" diye konuşuyor. Rilhac, LREM üyesi bazı vekiller ile 2022 seçimleri öncesinde Macron blokunda yer alacak yeni ve sol tandanslı bir parti kurmayı planlıyor.

Macron'un hesabı tutabilir

Sosyolog Sebastian Roché, Macron'un 2022 seçimleri için izlediği stratejinin belli şartlar a ltında işleyebileceğini de belirtiyor. "Eğer ikinci turda karşısına Marine Le Pen çıkarsa Macron'un seçilme şansı kötü olmaz" diye de ekliyor. "Yok eğer yeşiller ile solcular ortak bir aday üzerinde anlaşırlar da Macron'un da karşısına o aday da çıkar ise, o durumda ise Macron'un seçimlerdeki başarısı belli de olmaz, zira solcu bir çizgi izlemedi" diyerek solcu kesim tarafından cezalandırılabileceğini ima ediyor.

Lisa Louis

© Deutsche Welle Türkçe