1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

250511 Ägypten Zukunft

27 Mayıs 2011

Arap Baharı'nın ikinci durağı Mısır üç ay öncesine kadar uluslararası medyanın gündeminde ilk sıradan inmiyordu. Mısır’a ilgi azalsa da, ülkede sonuçları tüm bölgeyi etkileyecek kritik gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.

https://p.dw.com/p/11OnR
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Mısır’da eski Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin üzerinden üç ay geçti. Tahrir Meydanı’nda günlerce mücadele veren ve 30 yıl süren dikta rejimini sona erdiren Mısırlıların görüntüleri hâlâ zihinlerde. Günlerce meydandan ayrılmayan Mısırlılar özgürlük, adalet ve yönetimde söz sahibi olma taleplerini dile getiriyordu. Alman Hans-Siedel Vakfı’nın Kahire’deki temsilcisi Wolfgang Mayer, bu heyecanın, yerini zamanla hüsrana bıraktığını söylüyor. Mayer’e göre, devrim sonrası süreçte oluşan beklentiler karşılanmadı. Mayer, “Üç ayın ardından toplumun geniş bir kesiminde hava değişti. İnsanlar gelişmelere kuşkuyla yaklaşmaya başladı, hatta bazıları ümitlerini kaybetmiş durumda ve devrimin ‘bize ne getirisi oldu, bunu yapmaya değdi mi?’ diye soruyorlar" diyor.

Halk tedirgin

Ex-Präsident Husni Mubarak
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Alman uzmana göre Mısır halkı kendini güvende hissetmiyor. Mayer, Mübarek'in yakınlarının tutuklandığını, Mübarek ve iki oğlu için mahkeme sürecinin başlamış olduğunu anımsatırken, yerleşik yönetim yapısında büyük bir değişiklik olmadığını ve şu anda yönetimi elinde bulunduran ordunun hedeflerinin kesin olarak bilinemediğini söylüyor: “Anlayabildiğimiz kadarıyla mezhepçiliğin oluşmasını istemiyorlar, Kıptiler ile Müslümanlar arasındaki ihtilafın büyümesini ve ülkede huzursuzlukların baş göstermesini istemiyorlar. Amaçları devletin süregelen iç yapısının muhafaza edilmesi, sosyal adaletin sağlanması ve protestoların sona ermesi… Ülkede dini ayrılığı engellemek, milli birliğin oluşmasını istiyorlar.”

Ekonomik darboğaz

Mısır’ın bu yıl turizm gelirlerinden mahrum kalması da, ülkenin zaten darboğazda olan ekonomisini daha da zora sokuyor. Mısır halkının yaklaşık yüzde 66’sı işsiz, bu durum özellikle gençleri ümitsizliğe sürüklüyor. Asgari ücretin 400 Mısır pound, yani yaklaşık 45 euro olduğu ülkede, altı kişilik bir ailenin geçimini sağlaması için gereken ortalama aylık gelir ise 1200 pound, yani yaklaşık 150 euro. Mısır Ulusal İnsan Hakları Konseyi’nin Başkanı Fuad Riad, ülkesinin önündeki en büyük tehlikenin sosyal eşitsizlik olduğu görüşünde. Riad, “Bence en büyük düşmanlarımız yoksulluk ve açlık. İnsanlar açsa, her şeyi yapmaya hazır olurlar. Bu yeni bir devrime de yol açabilir, bir felakete de sürükleyebilir. Bu nedenle hedef şu olmalı: Olabildiğince kısa sürede kalkınma!” şeklinde konuşuyor.

Ägypten Demonstration Polizeieinsatz gegen Demonstranten
Fotoğraf: dapd

Tahrir Meydanı’ndaki göstericiler arasında yer alan Riad, Mısır ekonomisinin büyümesi için Avrupa’dan destek bekliyor. Alman uzman Wolfgang Mayer’e göre de Mısır’ın tek başına ayağa kalkması çok zor. Mayer, Avrupa’nın tarım ürünleri için pazarını açarak ve ülkeye yatırımları artırarak, Mısır’ın bir hukuk devleti haline gelmesini ve demokrasinin oturmasını desteklemesi gerektiğini söylüyor. Mayer'e göre Avrupa'nın en büyük zaafı, Filistin’e yönelik politikası nedeniyle bölgede inandırıcılığını büyük ölçüde yitirmiş olması. Mayer, “Belki ezber bozmak gerekiyor. Bence, gelişmelere şüpheci bir tavırla yaklaşmakta yarar var. Eylül ayındaki Mısır seçimleri ve Filistin konusu çok belirleyici olacak" diyor.


© Deutsche Welle Türkçe

Bettina Marx / Çeviren: Başak Özay

Editör: Ayhan Şimşek