1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Die Altenpflegerin

20 Mayıs 2010

Susann Porter yaşlı bakıcısı olarak çalışmasının yanı sıra ”Love is Colder than Death” adlı müzik grubunun solistliğini yapıyor. Porter, 1980’lerin sonunda Almanya’yı değiştiren olayları da yaşamış bir kişi...

https://p.dw.com/p/MEyW

Susann Porter Leipzig’deki evinin mutfağında, Susann Heinrich adını taşıdığı; Leipzig’in yıkılan Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin bir parçası olduğu ve hiç beklenmedik bir şekilde bir müzik grubunun solistliğini yapmaya başladığı günleri anımsıyor. O dönemde müzisyen olan eski erkek arkadaşı Mike bir albüm kaydetmek istiyordu. Ancak grubun solisti Batı Almanya’ya geçmek için başvuruda bulunmuş ve kayıtlara başlanmadan kısa bir süre önce başvurusu kabul edilmişti. Bunun üzerine Mike kız arkadaşına ”Susann, aslında sen şarkı söyleyebiliyorsun” dedi. Ve böylelikle Susann ilk kez grupla birlikte prova yaptı. ”Bana ‘sen bizim sesimizsin’ dediler” sözleriyle grupta solistliğe kabul edildiğini anlatan Susann Porter, bir yandan da kızına akşam yemeği hazırlıyor. Yaşlı bakıcısı olarak çalışan Porter için uzun bir iş gününün sona eriyor.

9 Kasım 1989

1989 yılında eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde yaşayanlar özgürlük istemiyle sokaklara dökülürken, Susann Porter ve grubu ilk konserine hazırlanıyordu. Porter’ın babası, eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin Halk Ordusu’nda görev yapan, rejime bağlı bir subaydı. Porter, Berlin Duvarı’nın yıkıldığı 9 Kasım 1989'u ve Leipzig’de düzenlenen gösterileri karışık hislerle hatırlayarak, şunları söylüyor: ”9 Kasım günü babam için endişelenmiştim, çünkü görevdeydi. Leipzig’de göstericilere karşı koymak zorunda kalır diye korkmuştum.” Bugün 45 yaşında olan Porter sözlerini şöyle sürdürüyor: ”Ben o dönemde farklı bir çevreydim. Eğer ben de gösteriye katılırsam, bir anda karşı karşıya kalabiliriz diye korkmuştum.” Susann Porter, o yıllarda eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin yıkılmasına kuşkuyla yaklaştığını belirterek, bunu ülkesinin Batı’daki zengin kardeşe satılması olarak gördüğünü ifade ediyor. Porter acı bir gerçeğe de dikkat çekiyor: ”O dönemde gösterilere katılanların çoğu bugün işsiz. Artık seyahat özgürlükleri var, ancak hiç bir yere gidemiyorlar, çünkü paraları yok.”

Gesichter Deutschlands SuPo
Fotoğraf: DW

Berlin Duvarı’nın yıkılmasının üzerinden 20 yıl geçti. Artık Susann Porter da, eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde bir çok hatanın yapıldığını görüyor. O dönemi düşünerek, ”orada olanlar, çok sağlıksızdı. Böyle yürümeyeceği belliydi” diyor. Sosyal güvenlik açısından baktığında üzülse bile, kesinlikle eski Demokratik Almanya dönemine dönmek istemediğini vurguluyor. Porter, duvar yıkıldıktan sonra olumlu değişikliklerle karşılaştığını dile getiriyor. Mesela, kendisi gibi müzisyen olan eşi ile tanışması. Porter ”eşim İngilizdi ve Demokratik Almanya’da sahneye çıkması imkânsızdı” diyor.

LICTD ve Emily

Susann’ın eşi kısa adı ”LICTD” olan ”Love is Colder Than Death” müzik grubunun bir üyesi, Susann Heinrich’in de soyadı Porter oldu. LICTD halk müziği ögelerini elektronik ve New Age stiliyle birleştiriyor. Grup bütün dünyada konserler veriyor. Susann Porter Meksika turnesinden söz ederken, LICTD’nin ”Eclipse” adını taşıyan albümünün 2003 yılında Meksika’nın New Age müzik listelerinde ikinci sıraya yükseldiğini anlatıyor.

1996 yılında müzik Susann Porter için ikinci plana itildi. O yıl kızı Emily doğdu. Anne olunca, insanın önceliklerinin de değiştiğini söyleyen Porter, müziğe zamanının kalmadığını, öncelikle çocuğunu düşündüğünü belirtiyor. Susann Porter, yedi yıldan beri çocuğuna tek başına bakıyor. Kızına rağmen müzik hayatının yine de önemli bir parçasını oluşturuyor. Gülerek, müzik olmadan hayatta bir çok şeye katlanamayacağını söylüyor. Susann Porter, grubu ile yeni albümün hazırlıklarını yapıyor. Ancak

hayale kapılmadan, ”müzikten hiç bir zaman için ekmeğimi kazanmadım ve kazanamayacağım” diyor.

İşte bu nedenle, Susann Porter yaşlı bakıcısı olmak için meslek eğitimi alıyor. Oldukça ağır bir görevi olan Porter’ın vardiyası sabah saat altıda başlıyor. Susann Porter’ın on parmağında on marifet: Eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde binicilik, bir hayvan kliniğinde asistanlık ve çiçekçilik yapmış. Porter şimdiki işinde, yaşlı insanların minnettar kalmasından etkileniyor. Susann Porter, yaşlıların hayatlarının son dönemini onurlu bir şekilde yaşama haklarının olduğuna inanıyor.

Soru: Yaşlılar hayatlarının son dönemini onurlu bir şekilde yaşayabiliyor mu?