1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Lübnan ordusu görev almaya hazırlıklı mı?

Peter Philipp / DW8 Ağustos 2006

Lübnan hükümeti, İsrail birliklerinin Lübnan’ın güneyinden çekilmesini ve bölgenin güvenliğinin Lübnan ordusu tarafından sağlanmasını önerdi. Ancak Lübnan ordusunun bu görevi hazırlıklı olup olmadığı tartışmalı. DW’den Peter Philipp’in analizi...

https://p.dw.com/p/AZkg
Lübnan hükümeti, Lübnan ordusunun güneyde güvenliği sağlamasını öneriyor
Lübnan hükümeti, Lübnan ordusunun güneyde güvenliği sağlamasını öneriyorFotoğraf: AP

Lübnan ordusunun resmi internet sayfası bir polis raporunu andırıyor: “Ordu, 4 Temmuz - 11 Temmuz arasında toplam 454 kişiyi gözaltına aldı. Bu şahıslar ehliyetsiz araba kullanmak, akaryakıt kaçakçılığı yapmak, kavga etmek, Nüfus Kayıt Yasası’na muhalefet etmek, ateş açmak, askerlik görevinden kaçmak, elektrik direklerini devirmek, hırsızlık, uyuşturucu kullanmak, fuhuş ve devriyelere saldırmakla suçlanıyor.”

Bu tablo, sayfa yayınlandıktan bir gün sonra Lübnan’daki Hizbullah milisleriyle İsrail arasında kanlı çatışmaların başlamasından sonra değişmedi. İsrail hava kuvvetleri, Beyrut’un bir kısmında taş üstünde taş bırakmazken, Lübnan Ordusu’nun sesi çıkmıyor. Üstelik, talihsiz tesadüfler nedeniyle de olsa, kendi saflarından da kayıp verdiği halde. Bu şekilde yaşamını yitirenler, internet sayfasında İsrail’e karşı mücadelede şehit olanlar olarak anılıyor. Oysa 60 bin kişilik bu ordu bu savaşa hiç katılmadı.

Ama kendi yayınlarına bakılacak olursa, Lübnan silahlı kuvvetlerinin ilk görevinin bu olması gerekirdi. Çünkü ordu, kendi görevini en başta “İsrail işgali ve saldırganlığı”na karşı koymak, daha sonra da vatandaşların ve ülkenin çıkarlarını tehditlere karşı korumak olarak tanımlıyor. Ancak bunların hiçbiri olmuyor.

Lübnan ordusunun durumu

Bölgede faal olan tarafların hemen hemen hepsi, yapılacak bir anlaşma çerçevesinde, büyük olasılıkla uluslararası bir birlikle birlikte, Lübnan silahlı kuvvetlerinin de Güney Lübnan’a girmesi ve orada merkezi hükümetin otoritesini yeniden kurması gerektiğini düşünüyor.

Lübnan’a ilişkin tüm tasarıların en zayıf noktasını da işte bu oluşturuyor. Çünkü Lübnan silahlı kuvvetleri, ülkenin güneyine hakim olan Hizbullah’ı silahsızlandırmayı ya da sınır bölgesinden uzaklaştırmayı ne istiyor, ne de bunu becerebilecek güce sahip. Hizbullah sadece Lübnanlı Şiilerin gözünde bir “direniş hareketi” değil. Hizbullah’a yönelik şiddet kullanılacak her harekat, ister istemez yeni bir iç savaş nedeni olabilir.

Bunun temel nedenlerinden biri, silahlı kuvvetlerin çoğunluğunu da Şiilerin oluşturması. Bu en azından alt kademe için geçerli. Tabii bunlar da, “zorunluluktan” da olsa, Hizbullah’a karşı şiddet kullanmaya razı değil. Bunun bir başka nedeni de Lübnan silahlı kuvvetlerinin Hizbullah’ın karşısına dikilecek güce sahip olmaması. İsrail bile, hesabını yanlış yaptığını ve Hizbullah’ın askeri gücünü küçümsediğini kabul etmek zorunda. Böyle bir durumda Lübnan ordusu ne yapabilir?

Yeterli donanımı yok

Bu ordunun yıllık bütçesi yaklaşık yarım milyar dolar. İsrail ise silahlı kuvvetlerine her yıl dokuz milyar dolar harcıyor. Bu ordunun hava kuvveti yok, tankları hafif zırhlara sahip, pek bir donanma gücüne sahip değil ve eğitimi yetersiz. Geçtiğimiz yıl Suriye birliklerinin ülkeyi terk etmesinden sonra bir yıllık askerlik süresi yarı yarıya kısaltıldı. Savaş başlamadan önce, ordunun temelinden yenilenmesi planları yapılıyordu. Ama Lübnan silahlı kuvvetlerinin, kendisi istese de, askerlerine yeterli eğitimi veremeyeceği biliniyor.

Aslında bu ordu bilinçli olarak zayıf bırakıldı. Çünkü Lübnan nüfusu Şiiler, Sünniler, Dürzüler ve çeşitli Hristiyan gruplardan oluşuyor. Bu karışıklık içindeki bir ordunun mensuplarının farklı tarafların çıkarlarına sempati duyması ve bunun da yeniden iç savaşa yol açması kaçınılmaz olurdu. Bu, kısa süre içinde değiştirilebilecek bir durum da değil. Üstelik bunu değiştirmek için yabancı ülkelerden yardım gelmesi de yetmez.

Bu nedenle Lübnan silahlı kuvvetleri bugün neyse, öyle kalacak. Yani gelecekte de sadece törenlerde resmi geçit yapan bir ordu olacak. Oysa Lübnan’ın güçlü, kararlı ve kendini kabul ettirebilen bir orduya ihtiyacı var. Bugünkü silahlı birlikler, bundan çok uzak.