1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Küresel Cihat'ın hedefi Avrupa mı?

Bettina Marıx24 Ekim 2008

Kuzey Afrika ülkelerinde örgütlenen El Kaide ve internetin sunduğu olanaklar, Avrupa’daki terör tehditine yeni bir boyut getiriyor. Konu, Berlin'de ”Küresel Cihat: Hedef Avrupa mı?” başlıklı kongrede ele alındı.

https://p.dw.com/p/FfgV
Fotoğraf: AP Graphics

Avrupa küresel cihadın hedefinde mi? Federal Alman Dış İstihbarat Teşkilatı'nın Berlin’de düzenlenen yıllık kongresinde, uzmanlar ve siyasetçiler bu soruya yanıt aradı. İstihbarat birimlerinin koordinasyonundan sorumlu Başbakanlık Müsteşarı Thomas De Maiziere, Almanya’da her an bir terör saldırısı olabileceğinin gözönünde bulundurulması gerektiğini söyledi. De Maizire, yine de sakin olunması konusunda uyarıda bulundu. De Maizire, panik yaratmanın, işgüzarlığın ve akılsızlığın da, azınlıklara ve yabancılara yönelik nefret gibi işe yaramadığını belirtti.

El Kaide'nin Kuzey Afrika kolu bir tehdit

Uzmanlar özellikle El Kaide terör örgütünün Kuzey Afrika’daki kolunun bir tehdit oluşturduğunu tahmin ediyor. Batı Afrika ülkelerine ve Avrupa’ya yönelik olası saldırılar için hazırlık yapıldığı ve yandaşların eğitildiği öne sürülüyor. Alman Dış İstihbarat Teşkilatı Başkanı Ernst Uhrlau ise terörün Avrupa toplumlarına çoktan ulaştığını hatırlattı. Uhrlau şunlar söyledi: "Madrid’deki saldırıları düzenleyenler İspanya’da radikal eğilimlere sahip olmuştu. Londra’daki saldırının faillerinin neredeyse hepsi İngiltere’de yetişmişti. Bu Almanya’da 2007 yılının Eylül ayında gözaltına alınan İslami Cihat Birliği örgütünün üyeleri için de geçerli. Bu durum, Almanlar’ı psikolojik olarak derinden etkiliyor, zira saldırı planlarında Müslümanlığa geçmiş Almanlar’ın da yer aldığı öne sürülüyor."

Arap dünyasının tümü radikal değil

Alman Bilim ve Siyaset Vakfı uzmanlarından Volker Perthes’e göre, İslami terör eylemlerine adı karışanlar, daha önceki dönemlerde olduğu gibi dini bir çevreden gelmiyor. Perthes, bu kişilerin haksızlığa uğramaları ve yeterince saygı görmemeleri yüzünden kapıldıkları öfkeyle, İslami harekete katıldıklarını kaydetti. Perthes, "Müslüman-Arap dünyasının büyük bir bölümü ne radikal, ne de şiddet eğilimli. Ama öfkeli genç erkek ve kadınlardan oluşan en az iki kuşakla karşı karşıyayız, öfkeleri şiddete dönüşebilir. Finansal krizin yaşandığı günlerde sıkça duyulduğu gibi insanları sadece hırsları değil, saygı, onur ve adalet arayışları ile öfkeleri besliyor; eğer tabii bunları bulamaz veya bulamadıklarına inanırlarsa..." diye konuştu.

İslam bilimleri uzmanı Perthes, terörle mücadelede sadece askeri yöntemlerle başarıya ulaşılabileceği düşüncesinin ise bir yanılgı olduğunu belirtti. Siyasetçilere çağrıda bulunan Perthes, Müslüman devletlerde ve ılımlı ülkelerde yaşanan gerçeğin gözden kaçırılmaması gerektiğini vurguladı.

"Hepimiz aynı teknedeyiz"

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayyub Axel Köhler de, İslami terör kurbanlarının çoğu zaman Müslümanlar olduğunu söyledi. Köhler, "biz Müslümanlar İslami bir komplonun parçası olduğumuz şeklinde genel bir şüphe altında kalıyoruz. Oysa biz Müslümanlar da, terörden ülkemizdeki diğer insanlar kadar korkuyoruz. Hepimiz aynı teknenin içindeyiz" dedi.