191110 Royal-Fieber

16 Kasım 2010 tarihinde öğle saatlerinde, İngiltere’de bir çift evleneceklerini açıkladı. Ancak bu kararlarını ailelerine değil, tüm kamuoyuna bildirdiler. Kısa bir süre içinde bu çiftin evlilik haberi dünya genelindeki tüm gazete, radyo ve televizyonların en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Çünkü evleneceğini açıklayan çift, İngiliz kraliyet tahtının ikinci sıradaki varisi Prens Williams ve kız arkadaşı Kate Middleton idi.

Prens William’ın evleneceğini açıklamasıyla, bulvar basını için de yeni bir malzeme ortaya çıkmış oldu. Habere boyalı basının yanı sıra ciddi gazetelerce de önemli yer ayrıldı. Gelişme, Alman kamuoyunda da ilgiyle takip ediliyor. İşte bazı Almanların görüşleri:

"Bizden tamamen uzak olduğunu bilsem de, soylularla ilgili her şeyi inanılmaz muhteşem buluyorum. Günlük hayattan bu kadar uzak bir şey olması da çok güzel. Bu beni rahatlatıyor. Kıyafetler harika. Saçlar da bence muhteşem.“

"Belki çok büyük bir soylu hayranıyım çünkü Almanya’da böyle bir soyluluk durumu söz konusu değil. En azından artık krallar yok. Tabii ki gazetelerde, haberleri baştan sona okuyorum. Belki biraz garipseyeceksiniz ama, bir zamanlar Lady Diana’ya ait olan ve şimdi Kate’nin taşıdığı yüzük hakkındaki her şeyi öğrenmek için bulvar gazetelerini satın alıyorum. Evet tuhaf ama bu konuyla ilgili her şeyi bilmem lazım.“

Kraliyet yaşamına özlem mi duyuluyor?

Şüphesiz yakında, bu rüya çiftin düğününe kaç kişinin katılacağı ya da yüksek maliyet hesaplarına ilişkin haberleri okumaya başlayacağız. 19 Haziran’da Daniel Wrestling ile evlenen İsveç Prensesi Victoria’nın düğününün 1 milyar İsveç kronuna mal olduğu belirtiliyor. Peki, Almanlar da dahil olmak üzere pek çok insan, kraliyet ailelerinin hayatları, özellikle de İngiliz Kraliyet ailesinin yaşamıyla neden bu kadar ilgileniyor? Medya uzmanı Jo Groebel, nedenlerden birini “Bir yandan, özellikle Almanya'da saray ile ilgili konularda hâlâ hafif bir özlem ve hüzün hissedilmekte. Artik bir kraliyete sahip olmadığımız için, bilhassa İngilizleri bir parça telafi olarak görüyoruz. Bu sayede en azından bir çeşit ikinci el kraliyete sahip oluyoruz" sözleriyle açıklıyor.

Yaşanan dramlar insanların ilgisini çekiyor

İnsanlar genellikle, kriz, savaş ve felaketler gibi herkesi ilgilendiren küresel konularda çok hassaslar. Bunlar olumsuzluk teşkil eden konular. Ancak insanların kraliyet aileleriyle ilgili olaylara bakışları olumlu.

Groebel, “İngiliz Kraliyet ailesi, yüzlerce yıldır, devamlı olarak büyük dram ve pembe dizi olarak nitelendirilebilecek olaylara sahne oluyor. Gerek daha önce evlenmiş olan bir Amerikan vatandaşına âşık olan ve evlenmesine izin verilmeyen Galler Prensi’nin dramı olsun, gerekse Prenses Diana’nın trajik sonu ve kraliyet ailesi çocuklarının tuttuğu yanlış yollar olsun… Şu anda ise Kate Middleton’un yeni Diana olup olmayacağı, yine trajik bir son yaşayıp yaşamayacağı konusunda spekülasyonlar yapılıyor. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, bu tarz söylentiler bir çeşit eğlence gibi" ifadelerini kullanıyor.

Prens William ve Kate Middleton’un evliliği, diğer tüm kraliyet ailesi düğünlerinden daha özel bir anlama sahip. Çünkü İngiltere’de 30 yıl sonra ilk kez bir taht varisi evleniyor. Medya uzmanı Groebel, halkın ilgisine ilişkin şu “Bunun ardında şüphesiz bir mantık bulunuyor. Kimlik oluşumu ve geleneklerin korunmasıyla ilgili bir durum söz konusu. Şöyle bir bakarsanız, kraliyet aileleri 200 yıllık bir geçmişe sahip. Ancak düşününce insana daima oradaymışlar gibi geliyor. Bu, İngiltere için geçerli ancak Belçika ya da Hollanda için geçerli değil. Yine de bu gelenek gelişti. Onlar sadece rüyaları gerçekleştirmiyor, bir kimliğin oluşumuna da katkıda bulunuyorlar" değerlendirmesinde bulunuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Günther Birkenstock / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Nihat Halıcı