1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kore yarımadası neden savaşın eşiğine geldi?

25 Kasım 2010

Kuzey Kore’nin Güney Kore ile silahlı çatışmayı göze almasının gerisinde ne yatıyor? Bölgede tansiyon neden yükseldi? İşte merak edilen bu soruların yanıtları:

https://p.dw.com/p/QIey
Fotoğraf: AP

1953 yılında Kore Savaşı’nın sona ermesinden ve ateşkes ilan edilmesinden sonra, komünist Kuzey Kore ile batı yanlısı Güney Kore arasında dünyanın en fazla korunan sınır hattı çekildi.

İki Kore’nin Sarı Deniz’deki batı kıyısında da 38’inci paralel boyunca 200 kilometrelik bir deniz sınırı oluşturulmuştu. BM birliklerine bağlı bir askeri yetkili 1953 yılında buradaki sınırı tek başına belirlemiş, dört kilometre genişliğindeki sınır Kuzey Kore Yönetimi’nce hiçbir zaman tanınmamıştı. Pjöngyang, bu sınır uyarınca kendi güney sınırında kalan bazı adaların Güney Kore’ye verilmesini eleştiriyordu ve 1999 yılında bu sınırı daha da güneye kaydırdı. Böylece söz konusu adalar Güney Kore kıyılarının 150 kilometre uzağına, Kuzey Kore’nin ise 12 kilometre kadar yakınına gelmiş oldu. Burada biri 18 kilometrekare, diğerleri 13 ve 7 kilometrekare büyüklüğünde, el değmemiş doğal güzelliklere sahip, turistik açıdan son derece ilgi çeken üç adet ada bulunuyor.

Karşılıklı gövde gösterisi

İşte 1999 yılından bu yana bu adaların açıkları sürekli olarak iki Kore’ye bağlı savaş gemilerinin ve botlarının gövde gösterisine sahne oluyor. Sadece boy göstermekle de kalınmıyor, zaman zaman çatışma çıkıyor ve iki taraftan denizciler hayatlarını kaybediyor. Bu yılın mart ayında tartışmalı bu adalar etrafında Güney Kore’ye bağlı bir savaş gemisi infilak ederek batmış, olayda 46 denizci ölmüştü. Güney Kore, gemiyi batırdığı iddiasıyla Kuzey’i suçlarken, Pyöngyang suçlamaları sürekli reddetti. Geçtiğimiz günlerde ise Kuzey Kore, Yeonpyeong adası önünde yine bir dizi gövde gösterisinde bulundu, tartışmalı deniz sınırı yakınlarına yüzden fazla topçu mermisi attı. Uluslararası toplumun uyarılarına rağmen Kuzey Kore, devlet televizyonu aracılığıyla meydan okumaya devam ediyor.

Kuzey Kore'nin askeri gücü

57 yıldan bu yana iki Kore arasında bir barış anlaşması imzalanmış değil. İki bölgesel güç, 57 yıldan bu yana 38’inci paralelde karşı karşıya bulunuyorlar.

Tüm dünyadan izole olmuş Kuzey Kore, sayısal olarak dünyanın en büyük ordusuna sahip. Ülkenin nükleer testleri ise tüm dünyada endişe ile izleniyor, ancak gözlemciler Kuzey Kore’nin henüz nükleer başlığa sahip olmadığı görüşündeler. Buna rağmen Kuzey Kore’nin konvansiyonel silahları ve asker sayısının komşuları açısından daha büyük tehlike oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Kuzey Kore’nin asker sayısının 1 milyon 106 bin, yedeklerin ise 7 milyon 700 bin civarında olduğu sanılıyor. Güney Kore’nin 687 bin askeri bulunuyor, 4,5 milyon da yedeği var. Ayrıca Güney Kore’de konuşlanmış 28 bin Amerikan askeri ve Amerikalıların elinde taktik füze sistemleri, F-16 savaş uçakları da bulunuyor.

Nüfusun üçte biri aç

Kuzey Kore silahlanmada ve asker sayısında önde gitmesine rağmen, Dünya Gıda Programı'nın tahminlerine göre 24 milyon nüfuslu ülkenin nüfusunun üçte biri açlık çekiyor. Eylül ayında ülkeye bir ziyaret gerçekleştiren BM uzmanları, seller ve diğer kötü hava şartları nedeniyle ülkenin beslenme konusunda kendi kendisine yetecek durumda olmadığını saptıyor.

Siyasi gözlemciler, Kuzey Kore’nin son provokasyonlarının ardında, iktidarı ağır hasta olan babasından devralmaya hazırlanan 28 yaşındaki Kim Jong Un’un gövde gösterisinde bulunarak, özellikle askerlerden destek alma çabalarının yattığını söylüyorlar. Kimi siyaset bilimciler de, ABD, Güney Kore ve Japonya’nın yoğun baskısı altında kalan Kuzey Kore’nin son saldırıları tüm ayrıntılarıyla planlayarak düzenlediği görüşündeler. Kuzey Kore’nin provokasyonlarının ve son saldırılarının, Başkan Obama’nın nükleer silahların sınırlandırılması çabalarına verilmiş bir yanıt olarak yorumlayan siyaset uzmanları da var.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/ rtr/dpa/epd, ÇA/NH