Konuşuyorum, öyleyse insanım!

Konuşan yunus flipper, kahraman köpek lessie... Bu hayvanlar, birkaç neslin hafızasında yer eden bazı dizilerin ismi... Lessi ve flipper, insanın söylediklerini anlamakla kalmıyor, aynı zamanda çıkardıkları seslerle kendilerini ifade ediyorlardı. Bilimsel araştırmalar, hayvanların iletişim yeteneklerinin insanların çok daha gerisinde olduğunu ortaya koyuyor.

Almanya’nın Göttingen Üniversitesi uzmanlarından Julia Fischer, maymunların ise çıkardığı belli bir sesin, “dikkat insan” anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Fischer, insansı maymunların belli durumlarda çıkardıkları seslerin saptandığını, ancak yine de en akıllı köpek ve maymunların dahi insanların kendi aralarında kurduğu iletişime sahip olmadıklarını belirtiyor.

Fischer, sözlerine şöyle devam ediyor: “Hayvanlar çıkardıkları seslere iradi olarak müdahale edemiyor. Örneğin, benim ağzımdan şimdi bu kelimeler dökülüyor. Kelimelerin diğer insanlara nasıl yansıyacağına ben karar veriyorum. Hayvanlar işte bunu beceremiyor.”

Fox P-2 geni

İnsanın nasıl ve tam olarak ne zaman kendi hemcinsleriyle iletişim kurmaya başladığı henüz kesinleşmedi. Bu konuda, İngiliz bilim insanlarının 1998 yılında yaptığı bir keşif, önemli bir gelişme olarak kabul ediliyor.

İngiliz uzmanlar, nesillerden beri konuşma özüründen muzdarip bir aileyi incelediler. İngiliz uzmanların tedavi çalışmaları, konuşabilmemimizi, Fox P-2 adı verilen bir gene borçlu olduğumuzu ortaya çıkardı.

200 bin yıl önce başladı

Araştırmalar, insandaki bu genin yaklaşık 200 bin yıl önce kalıtım yapısına dahil olduğunu açığa kavuşturdu. Ancak insanın konuşma ve iletişim özellikleriyle ilgili devam eden çalışmalar, iletişim ihtiyacının mı genetik değişimi belirlediğini, yoksa Fox P-2 geninin mi önce ortaya çıktığına netlik kazandıramadı.