1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yunanistan'da sular durulmuyor

26 Ocak 2012

Yunanistan’ın borçlarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Troyka, ülkenin yapısal reformları bir an önce hayata geçirmesi için baskı yaparken, Yunanlar arasındaki endişe çığ gibi büyüyor.

https://p.dw.com/p/13r5Y
Fotoğraf: AP

Bazı iktisat uzmanlarının Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden ayrılmasına ilişkin önerileri Yunanlar arasında endişe yaratıyor. Ancak Yunanistan’ın önde gelen iktisat uzmanlarından Thanassis Mavridis, ülkenin Euro Bölgesi’nden çıkmasına ihtimal vermiyor.

Tam aksine böyle bir durumun uluslararası finansörlerin de çıkarına olmayacağını, aksi halde Avrupa’nın büyük güçlerinin bunu çoktan yerine getireceğini söylüyor: "Yurt dışında kim ‘hasta Yunanistan’ı' ciddi bir şekilde ele alıyorsa, bu kişi rakamları kontrol etmeyi, lehte ve aleyhte argümanları ölçüp biçmeyi de biliyordur. Ayrıca bu kişi Euro Bölgesi’nden çıkışın hiç kimse için bir seçenek olmadığı sonucuna da mutlaka varmalıdır. Çok sayıdaki reformlara rağmen Yunanistan’ın Avrupalı ortaklarının yardımıyla şu anki krizin üstesinden geleceğine inanıyorum. Ancak ülkenin bir ortağa ihtiyacı var, yargıca değil. Yunanistan’a ders vermeye kalkışmak yanlıştır.“

Yunanların çoğu da aynı görüşte. Özellikle krizin ortaya çıkmasından bu yana gelirleri azalan düşük gelirliler. Yunan basınında, yaklaşık iki yıldır iktisat uzmanlarının onayı olmadan işlerin yürüyemez hale geldiği ülkede, Troyka’nın da her şeyi doğru mu yaptığı sorusunun da sorulabilmesi gerektiği belirtiliyor.

Halk politikacılardan memnun değil

Mavridis, Yunanistan’a yardım etmek isteyenlerin halkı her defasında yeni vergilerle cezalandırmaması gerektiğini söylüyor. Atinalı iktisat uzmanı, bunun yerine ülke politikacılarının reform yapmaya ve kayırmacılık sistemine son vermeye zorlanmaları gerektiğini ifade ediyor.

Halkın siyasete karşı hoşnutsuzluğunu anketler de açıkça ortaya koyuyor. Halk partileri yüzde 30’un altında seyrederken, sol partiler ise oy oranlarını ikiye katlamış durumda. Almanya’daki örneği baz alınarak kurulan Korsanlar Partisi ise oy arayışı içerisinde. Buna rağmen Atina'da iktidar oyunları devam ediyor. Bu durum Başbakan Lukas Papadimos yönetimindeki geçici hükümeti de zor durumda bırakıyor.

Örneğin Papadimos ve iktidar politikacıları salı günü Meclis’te sembolik bir yenilgi aldılar. Eczanelerin açılış saatlerinin serbest bırakılmasına ilişkin acil bir yasa tasarısı kabul görmedi. Özellikle iktidar ortağı Sosyalist milletvekilleri ya “hayır“ oyu verdi ya da oylamaya katılmadı. Sosyalist Sağlık Bakanı Andreas Loverdos, yasayı tekrar Meclis’e getireceğini açıkladı.

'Ön yargılar mevcut'

Atina Üniversitesi’nden İktisat Bilimleri Profesörü Yorgos Dukidis, ülkenin acil olarak rekabeti teşvik edici yasalara ihtiyacı olduğunu söylüyor: "Yunan ekonomisi sadece düşük ücretlere dayanarak ayakta kalamaz, üretkenliğin artırılması ve piyasanın açılarak rekabetin sağlanması çok daha önemli. Şu anda özel yatırımlar için yasal düzenlemeler güvenilir değil. Şu anki sistem bürokrasiyi koruyor ve işletme masraflarını artırıyor. Bu, bir an önce değiştirilmeli.“

Profesör Dukidis, Kuzey Avrupa’daki bazı ön yargılara karşın Yunanların ne iş yapmaktan kaçındığını ne de düşük nitelikli olduklarını söylüyor. Ancak insanların potansiyellerini harekete geçirebilmeleri için gerekli koşulların sağlanması gerektiğine vurgu yapıyor: "Çoğu yöneticinin iyi niteliklere sahip olmasına karşın, Yunan firmaları çağa ayak uyduramıyor. Bu özellikle mücadele edilmesi gereken bürokratik kartelleşmeden kaynaklanıyor. Ancak tabii ki işletme sahipleri de işletme modellerinin nasıl yeni bir büyüme ortaya koyabileceği, uluslararası ağlarda nasıl hareket edebileceği ve açık rekabette nasıl yer alabilecekleri konularında kafa yormalı.“

© Deutsche Welle Türkçe

Jannis Papadimitrou / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay