1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kanserden korunmanın 12 yolu

2 Mart 2015

Kanser, kaçınılmaz bir kader olmak zorunda değil. Bilim insanları kesin olarak hastalığın tetikleyicilerini biliyor. Herkes en büyük tehlike olarak görülen kansere karşı bir şeyler yapabilir.

https://p.dw.com/p/1Ejhh
Fotoğraf: Fotolia/runzelkorn

Kanser teşhisi konması şok etkisi yaratır. Henüz tüm kanser vakalarının hemen hemen yarısı önlenebiliyor. Sigara kullanımı, tek başına her beş tümörden birinin tetikleyicisi. Zehirli sigara dumanı yalnızca akciğer kanserine değil aynı zamanda diğer birçok tümöre de neden oluyor. Sigara kişinin olası sonuçlarını bile bile kullandığı ve en sık kansere neden olan etmen fakat tek faktör değil.

Kansere neden olan ikinci etken: Obezite. Peki, neden kansere yol açıyor? İnsülin seviyesinin artması hemen hemen bütün kanser türleri riskini arttırabilir özellikle böbrek, safra kesesi ve yemek borusu kanseri söz konusu olduğunda. Fazla kilolu kadınlar, yağ dokularında yüksek oranda kadınsal hormonlar üretiyor ve bu nedenle rahim veya meme kanserine yakalanma riskleri de daha yüksek oluyor.

Egzersiz tümör oluşumunu önlüyor

Yeterince hareket etmeyen kişilerin kansere yakalanması özellikle muhtemeldir. Uzun vadeli araştırmalar egzersiz yapmanın tümörü önlediğini gösteriyor. Sonuç olarak antrenman yapmak kilo almanızı önlerken insülin seviyesini de düşürüyor. Yüksek performans gerektiren bir spor yapmak zorunda da değilsiniz. Sadece bir yürüyüş ya da bisiklete binmek bile büyük bir fark yaratıyor.

Alkol, ağız boşluğu, boğaz ve yemek borusu tümörlerini teşvik ediyor. Sigara ve içki kombinasyonu özellikle tehlikeli ve kanser riskini yüz kat artırıyor. Kalp-damar sistemini desteklediğinden uzmanlara göre günde bir kadeh şarap içmek sağlıklı. Fazlası zarar.

Kırmızı et bağırsak kanserine sebep olabiliyor. Kesin nedeni henüz tespit edilemese de uzun vadeli araştırmalar kırmızı et tüketimi ve bağırsak kanseri arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor. Özellikle sığır eti tehlikeli. Fakat domuz eti de belili oranda kansere neden olabiliyor. Et tüketimi kanser riskini 1,5 kat artırırken balık eti kanseri önlüyor.

Eti mangalda pişirirken polisiklik aromatik hidrokarbonlar gibi kanserojen maddeler ortaya çıkar. Hayvan deneylerinde bu kimyasal bileşiklerin kansere neden olabildiği kanıtlanmıştır. Ancak uzun vadeli çalışmalar insanlar üzerinde benzer bir etki yarattığına dair kanıtlar ortaya koyamadı. Yani muhtemelen et tüketimi kansere yol açabilir, nasıl hazırlandığı değil.

Sebze, meyve ve lif içeren gıdalar

Sebze, meyve ve lif içeren gıdalardan oluşan iyi bir beslenme kanseri önleyebilir. Araştırmacılar uzun vadeli çalışmalar yaparken sağlıklı bir diyetin kanseri engellemesinin önceden tahmin edilenden daha az bir etkiye sahip olduğunu buldu. Kansere yakalanma riskini en fazla yüzde 10 oranında düşürüyor.

Güneşten gelen ultraviyole radyasyon, genomlara nüfuz edebilir ve onları değiştirebilir. Sonuç: Cilt kanseri. Güneş kremi cildi güneş yanığından koruyor. Cilt bronzlaşmaya başladığında zaten çok fazla radyasyon emmiş oluyor.

X ışınları genomlara zarar veriyor. Sıradan bir röntgen filmiyle yalnızca küçük bir miktarına maruz kalınıyor. Fakat sadece gerekli olduğu zaman başvurmanız gereken bilgisayarlı tomografi ise farklı bir hikâye. Manyetik rezonans görüntüleme zararsızdır. Ama bir uçakta olduğunuzda bile kansere yol açan radyasyona maruz kaldığınızı biliyor muydunuz?

İnsan Papilloma Virüsü (HPV) rahim ağzı kanserine neden olabilir. Hepatit B ve C, hepatositlerin dejenere olmasına yol açabilir. Resimde midede gastrit ve ülsere neden olan “helicobacter pylori” bakterisi yer alıyor. Bu bakteri mideye yerleşirse mide kanserine neden olabiliyor. Ancak tüm umutsuzluğa kapılmamalı. Bu patojenlerin çoğuna karşı aşı olunabilir ve antibiyotikler “helicobacter pylori” ile mücadelede yardımcı olabilir.

Doğum kontrol hapı meme kanserine yakalanma riskini artırır ama aynı zamanda yumurtalık kanserine yakalanma riskini de yüksek oranda azaltır. Sonuçta hap, zararlı olduğundan çok daha yararlı. En azından kanser söz konusu olduğunda.

Fakat her şeyi doğru yapsanız bile kansere karşı tamamen bağışıklık kazanmış olmayabilirsiz. Tüm kanser vakalarının yarısı yanlış gen ya da sadece yaşlanmadan kaynaklanıyor. Beyin kanserinin kalıtsal olması özellikle muhtemel.


©Deutsche Welle Türkçe

DW/BO/CD/BS/NH