1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kadın sünnetine karşı atak

Esther Saoub / Kahire23 Kasım 2006

BM’nin açıkladığı rapora göre, çoğu Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde olmak üzere her yıl yaklaşık 3 milyon kadın sünnet ediliyor. Hayati tehlike taşıyan bu geleneğin terk edilmesi için Mısır’da yoğun bir kampanya yürütülüyor. Kahire’den Esther Saoub’un haberi...

https://p.dw.com/p/AaK2
Afrika'daki Müslüman kadınların çoğu sünnet ediliyor
Afrika'daki Müslüman kadınların çoğu sünnet ediliyorFotoğraf: dpa

Mısır başkenti Kahire’deki El Ezher Üniversitesi’nde Alman insan hakları savunucusu Rüdiger Nehberg’in „Target“ adlı örgütü ve Mısır’ın önde gelen İslam alimlerinden Ali Goma’nın desteğiyle düzenlenen konferansa kadınların sünnet edilmesi ele alındı. Konferansta, Üniversite Rektörü ve aynı zamanda ülkedeki Sünni Müslümanların en yüksek temsilcisi Şeyh Muhammed Tantavi ve Ulusal Kadın Konseyi Genel Sekreteri Muşira Kattab, Mısır’da tabu konuların başında yer alan “genç kızların sünnet edilmesi” konusunda açıklamalarda bulundu.

Şeyh Tantavi, kadınların sünnet edilmesinin dinde yeri olup olmadığını yazılı kaynaklarda aradığını, ancak sadece beş sayfadan öteye geçmeyen bilgilere ulaşabildiğini söyledi. Tantavi, “Öğretiler, kadınların sünnet edilmesini şart koşan herhangi bir kaynak ya da surenin olmadığı yönünde. Sünnet sadece erkekler içindir” diye konuştu.

Şeyh’in bu açıklamaları, özellikle Afrika dışındaki birçok İslam ülkesinde kadınların sünnet edilmesi konusunun bilinmediğini destekler nitelikte. Nitekim bu ülkelerde, gelenekler ağır basıyor. Bundan 6 yıl önce Mısır’daki kadınların yüzde 97’sinin sünnetli olduğuna dair araştırmalar ortaya konmuştu. Bu rakam, o zamana kadar dünya genelinde sünnet edilen kadınların sayısını belirten en yüksek veriydi. Günümüzde ise Mısır’da sünnet edilen kadınların sayısı yüzde 75 seviyelerinde.

Bilinçlendirme kampanyaları

Kaydedilen bu aşama, Ulusal Kadın Konseyi’nin özellikle kırsal kesimlerdeki ailelerin bilinçlendirilmesi için yürüttüğü kampanyaların başarısına bağlanıyor. Konsey’in Genel Sekreteri Muşira Kattab, genç kızlarla içinde bulundukları duruma ilişkin konuşmaya başladıklarını belirterek, “Çevrenin genç kızlardan beklediği, iffetli olmaları ve yanlış yollara sapmamaları. Sünnetin başlıca nedeni de bu. Bu yüzden insanları, bu konuların birbiriyle ilişkilendirilmemesi için ikna etmek istiyoruz” dedi.

Halk arasındaki inanışa göre, sünnet olmamış genç kız veya kadınlar, cinsel zevkler konusunda nefsine yenik düşebiliyor. Ancak Muşira Kattab, kadın sünnetinin olumsuz etkileri konusunda uyarıyor: Sünnet edilmiş kadınlar daha agresif olabiliyor ve cinsel soğukluklar yaşanabiliyor. Bu da eşlerinin bu kadınlardan uzaklaşmalarına neden oluyor.

Psikolojik travma yaratıyor

Berlin Kadın Sağlığı Kliği Başhekimi Heribert Kentenich de bu aynı tezi destekliyor. Kentenich, sünnet işleminin kadınlarda travmaya neden olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Psikolojik araştırmalar, sünnet edilmiş kadınların yüzde 30’unun bu işlem neticesinde ağır travmalar yaşadığını ortaya koyuyor. Bunu bir uçak kazasından sağ kurtulmayla karşılaştırabiliriz. Tıpta buna,” post-traumatic stress disorder” deniyor. Genç kızların yüzde 30’u bu hastalıktan mustarip.”

Mısır’daki kadınların sünnet edilmesi işlemi, dörtte üç oranında hekimler tarafından yapılıyor. Avrupa’nın aksine Mısır’da, hekimlerin bu uygulamalarını engelleyecek herhangi bir yasal düzenleme bulunmuyor. Uzmanlara göre, genç kızların sünnet edilmesi geleneğinin önünün alınabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılması şart.