1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

080310 Frauen Deutschland Lohn

8 Mart 2010

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların toplum, iş dünyası ve siyaset içindeki konumları tartışma konusu olmaya devam ediyor.

https://p.dw.com/p/MMWC
Fotoğraf: AP

Türkiye, kadınların parlamentoda temsilinde, dünya sıralamasında 140 ülke arasında 108’inci durumda. Türkiye’de çalışan kadınların oranı da yüzde 23’le Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça düşük bir seviyede…

Schlägerei im türkischen Parlament
Türkiye, kadınların parlamentoda en az temsil edildiği ülkelerden. Türkiye, kadınların temsilinde 140 ülke arasında 108'inci sıradaFotoğraf: AP

Almanya ise 2005 yılından bu yana bir kadın başbakan tarafından yönetiliyor, Meclis’te 622 milletvekilinden 204’ü kadın. Ancak Almanya'da cinsiyet eşitliği henüz tam olarak sağlanmış değil. Araştırmalara göre Alman kadınlar, iş yaşamında tepe noktalarda yer bulamıyor, aynı işi yaptıkları halde erkeklerden daha düşük maaş alıyor.

Siyasi partilerde erkek egemenliği

Kadınların toplumsal gelişmelere ne ölçüde etki edebildiğini ortaya koyan önemli göstergelerden biri, parlamentodaki kadın milletvekillerinin oranı. Almanya’da 622 milletvekilinin üçte biri kadın. Bu oranın düşük kalmasına, iktidar partilerinin “erkek egemenliğinden çıkamamış olması” neden gösteriliyor. Koalisyon ortakları içerisinde kadınların en az yer aldığı parti, yüzde 13’lük oranla muhafazakar Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi.

Ancak bu yüzde 13'lük oran, Almanya’da istihdam piyasasında üst düzey yönetici pozisyonlarındaki kadınlarla kıyaslandığında yüksek bile görülebilir. 2008 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Alman ekonomisinin önde gelen 600 şirketinin yönetim kurullarındaki kadınların oranı yüzde 2’den daha az. Alman kadınların yüksek eğitim seviyesi mesleki kariyerlerine yansımadığı gibi, ücret açısından da avantaj sağlamıyor. Yapılan araştırmalar, Almanya'da erkeklerle aynı işi yapan kadınların, daha az ücret aldığını ortaya koyuyor. Sosyal Demokrat Partili milletvekili Christel Humme şöyle konuşuyor: “Erkeklerle aynı işi yapan kadınlar, onlardan daha az ücret alıyor. Bu ücret farkı Almanya’da yüzde 23 dolayında, hatta Almanya’nın batısında yüzde 25'e kadar yükseliyor. Eşit işe eşit ücret konusunda bizim dört Avrupa ülkesi ile birlikte en alt sıralarda yer aldığımız görülüyor.”

Bundestag Patientenverfügung
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

"Başbakanın kadın olması durumu değiştirmedi"

Almanya’nın ilk kadın Başbakanı Angela Merkel, geçen yasama döneminde olduğu gibi bu yasama döneminde de koalisyon hükümetinin başındaki isim. Ancak, muhalefet partilerine göre başbakanın kadın olması da Almanya’da kadınların durumunda büyük bir değişiklik yaratmadı. Sol Parti milletvekillerinden Cornelia Möhring, hükümetin politikalarını şu sözlerle eleştiriyor: “Federal Hükümet bütün gerçeklerin farkında olmasına rağmen özel sektörde bağlayıcı kadın kotaları uygulamasına yanaşmıyor. Bu noktada gerçekten şu soruyu yöneltmek gerekiyor, hükümet iş dünyasında kadın-erkek eşitliğinden söz ederken tam olarak neyi kastediyor?”

Almanya’ya komşu olan pek çok Avrupa ülkesinde özel şirketleri “eşit işe eşit ücret” ilkesini uygulamakla yükümlü kılan ve üst düzey pozisyonlarda daha fazla kadının istihdam edilmesini teşvik eden yasal düzenlemeler bulunuyor. Günümüzde kadınlar genellikle ya ücretlerin düşük seyrettiği hemşirelik, tezgâhtarlık, eğitmenlik gibi branşlarda, ya da part-time işlerde istihdam ediliyor. Kadınlar, çalışma saatlerinde çocuklarını teslim edebilecekleri güvenli bir yer bulamazsa, aile yoksulluk tehdidi ile karşı karşıya kalıyor.

Şirketlere eleştiri

Almanya'da muhalefet partileri, gönüllülük esasına dayanan düzenlemelerle istihdam piyasasında eşitliğin sağlanamayacağı görüşünde. Hrıstiyan Demokrat Partili aileden sorumlu Bakan Kristina Schröder, yasal düzenlemelerin de fazla getirisi olmayacağını savunuyor. 32 yaşındaki Bakan, ‘aile dostu’ bir tutum benimsemeyen şirketleri şu sözlerle eleştiriyor: “Birçok şirkette tepe yöneticilerde, aileye, aile içi iş bölümüne ket vuran bir tavır var. Sorunun tam olarak da bu olduğunu düşünüyorum. Bu iş kültürü, çocuk yetiştirme ve mutfak gibi konularda sorumluluklarını tamamen dışarıya havale etmiş, kendisini tamamen kariyerine adamış bir grup elitten oluşuyor.”


Nina Werkhäuser / Çeviri: Başak Özay

Editör: Ayhan Şimşek